Güncelleme Tarihi:
Geçen yıl turizm gelirleri 2014 yılına göre 555 milyon dolar gerileyen Bodrum’da bu yıl mavi tura olan ilginin artması sektörün yüzünü güldürdü. Yabancı turist sayısında ufak da olsa artış bekleyen ilçede, geçen yıl darbe girişimi nedeniyle aksayan yerli turizmden ise beklenti büyük.
Mavi yolculuk kavramının dünyaya Bodrum’dan yayıldığını dile getiren Bodrum Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Kocadon, “Türkiye’de mavi yolculuğun yüzde 95’i Muğla kıyılarında yapılır. Bunun yüzde 75’lik kısmını da Bodrumlu tekneciler gerçekleştirir. Koylarımızın güzelliği ve bu konudaki deneyimimiz bizim en büyük avantajımız. Yatlarımızda 7 bin 500 nitelikli yatak kapasitesine sahibiz. Mavi yolculuk için gelen turist, karaya göre 5 kat daha fazla harcama yapıyor. Çünkü mavi yolculuk biraz daha pahalı bir turizm çeşidi” diye konuştu. Mavi yolculukta rezervasyonların iyi gittiğini ifade eden Kocadon, “Son dönemde Türkiye’ye gelen turist sayındaki düşüşün en önemli nedeni güvenlik kaygısı. Bunu Bodrum olarak biz de hissediyoruz. 2015’te Bodrum Yarımadası’na 1.2 milyon yabancı turist gelmişken, geçen sene 742 bin yabancı turist ağırladık. Mavi yolculukta turistler farklı bir yol izliyorlar. Türkiye’de havalimanına inmek yerine Yunan adalarına geliyorlar. Bizim teknelerimiz oraya gidip yolcuyu alıyor. Bir hafta, 10 gün kıyılarımızda turu tamamladıktan sonra, tekrar Yunan adasına geri bırakıyorlar. Türkiye’ye uçakla gelmiyorlar. Buradaki havaalanlarını güvenli bulmuyorlar” dedi.
2014’te çok iyi bir sezon geçirdikten sonra 2015’te Rusya krizi, Suriye’deki göçmenler derken gerilemenin başladığını, ardından yaşanan terör olaylarıyla 2016’da çok kötü bir sezon geçirdiklerini belirten Kocadon, “Turist önce güvenlik ister. Bize gelmeyen turistler Tunus, Portekiz, Yunanistan gibi ülkelere gitti. 1.4 milyonu gören yabancı turist sayımız, 700 binli rakamlara düştü. Gerileme yüzde 43’ü buldu. Bu düşüşe iç turizm çare olacaktı, Ramazan’ın ardından hareketlenme beklerken, bu kez 15 Temmuz darbe girişimi vurdu. Bu sene dış turizmde çok az bir hareket var. Yeni olumsuzluklar yaşamazsak küçük de olsa bir artış bekliyoruz. Bu yıl ümidimiz iç pazar” diye konuştu.
BODRUM TIR’I 2 AY BOYUNCA 30’A YAKIN ŞEHRE UĞRAYACAK
Türk insanının Bodrum’u sevdiğini anlatan Mahmut Kocadon, “Bu nedenle iç turizmde gerileme olmaz. Hatta geçen senenin çok üstünde tamamlarız. Bizler de bu amaçla sıkı çalışıyoruz. Tanıtım çalışmalarımızı hızlandırdık. Kaymakamlık, Belediye ve Bodrum Tanıtma Vakfı tarafından hazırlanan, iş dünyası temsilcileri olarak bizlerin de desteklediği bir Bodrum TIR’ı projemiz var. Bodrum’u tanıtan materyallerle donatılan bu TIR 2 ay boyunca 30’a yakın şehre uğrayacak. İnsanların aklına Bodrum’u düşürmek istiyoruz. Hem bütçe, hem dünyaya bakış, hem eğlence anlayışı olarak Bodrum her türden beklentiye yanıt verecek olanaklara sahip. Herkes kesesine göre tatil yapabilir. Sabaha kadar dans etmek isteyen de, sessizlik arayan da Bodrum’da kendisine göre yer bulabilir. İnsanımız da bunu bildiği için 2.5 milyon yerli turist geliyor” dedi.
KIŞ NÜFUSUNA GÖRE HESAPLANAN BÜTÇE KATKISI, YAZIN YETERSİZ KALIYOR
Bodrum Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Kocadon, Fethiye’nin ikiye bölünmesinin ardından Bodrum’un Muğla’nın en büyük ilçesi haline geldiğini belirterek,”2010’da 124 bin olan nüfusumuz, 2015’te 160 bine yükseldi. Şu an 175 bine ulaşmıştır. Çok ciddi göç alıyoruz. Üstelik bu kış nüfusu. Yazın bu rakam en az 800 bin oluyor. Yerel yönetim, kamu hizmetleri, polis, jandarma, hastane hep 160 bin nüfusa göre planlandığından yazın yetersiz kalıyorlar. Geçici kapasiteler sağlanmaya çalışılıyor ama bu kadar büyük farkla başetmek kolay değil” diye konuştu. Nüfus açısından olduğu gibi ekonomi anlamında da Bodrum’un Muğla ilçeleri içinde başı çektiğini söyleyen Kocadon, “Nüfus gibi tüccar göçü de alıyoruz. Şu an Bodrum’da 63 banka şubesi var. Büyük marketlerin, otellerin şubeleri bulunuyor. Bunlar ilçenin ekonomisini büyütüyor ama merkezleri burada olmadığı için verdikleri vergiden pay alamıyoruz. İlçenin genel bütçeden aldığı pay da kış nüfusuna göre hesaplandığı için yetersiz kalıyor. Bu da hem altyapı yatırımlarına hem de kamu hizmetlerine olumsuz yansıyor. Türkiye’de yaz ve kış nüfusları arasında uçurum olan 10-15 tane ilçe var. Bunların genel bütçeden aldıkları pay farklı şekilde hesaplanmalı. Mevcut durum adil bir sonuç doğurmuyor” dedi.