Umut ışığı
Güncelleme Tarihi:
Türkiye dahil 200’e yakın ülke tarafından imzalanan Paris İklim Anlaşması, dün resmen yürürlüğe girdi. Anlaşmayı imzalayan ülkeler, sera gazı salımlarını azaltma planlarını artık uygulamaya koymak zorunda. Bu gelişme, çözümsüz gibi görünen iklim değişikliği konusunda güçlü bir umut ışığı olarak görülüyor.
DÜNYA bir dönüm noktasında. Paris’te bir yıl önce iklim değişikliği ile mücadele için imzalanan küresel anlaşma dün resmen yürürlüğe girdi. Paris İklim Anlaşması, küresel ortalama sıcaklıklardaki artışı 2 derece santigratın mümkün olduğunca altında durdurmayı hedefliyor. Türkiye, Paris Anlaşması’nı 22 Nisan 2016 tarihinde imzaladı. Şimdi taraf olmak için TBMM’de bir onay süreci bekleniyor.
Paris Anlaşması, 2020 sonrası iklim rejiminin çerçevesini çiziyor. Anlaşma, küresel işbirliği ve enerjide dönüşüm ile küresel sıcaklık artışını 1.5 derecede sınırlandırmayı hedefliyor. Anlaşmanın önemli bileşenlerinden biri olan ulusal katkı niyet beyanları ile ülkelerin ortaya koyduğu emisyon azaltım hedefleri, yüzyılın sonunda 2.7 ile 3.7 derece daha sıcak bir dünyaya işaret ediyor. Bilim insanlarına göre, iklim değişikliğiyle mücadelenin başarıya ulaşması için söz konusu hedeflerin yükseltilmesi, emisyonların 2020 öncesinde düşüşe geçmesi şart. 191 ülkenin temsilcileri pazartesi günü Fas’ın Marakeş kentinde bir araya gelecek ve iki hafta boyunca Paris Anlaşması’nın ayrıntılarını, politikalarını, teknoloji ve finansman ihtiyaçlarını görüşecekler.
TÜRKİYE ETKİLENEN BÖLGEDE
Türkiye, iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek bölgelerden birisi olan Akdeniz Çanağı’nda yer alıyor. Çevre derneklerine göre, iklim değişikliğiyle mücadelenin başarısızlığı, yaşadığımız coğrafyada hem çevresel hem de ekonomik çöküş riskini barındırıyor. Greenpeace temsilcileri, yenilenebilir enerjilere öncelik vermesi durumunda Türkiye’nin gerek ekonomik alanda, gerekse Paris Anlaşması kapsamında öncü adımlar atmasının mümkün olduğunu savunuyor.
Öte yandan, Paris Anlaşması’nın yeter sayıda ülke tarafından onaylanması iklim değişikliği sorununun çözüldüğü anlamına gelmiyor. Anlaşma, küresel ortalama sıcaklıklardaki artışın tercihen 1.5 derecede sınırlandırılması ve net karbon emisyonlarının 21. yüzyılın ikinci yarısı içerisinde sıfırlanması hedeflerine vurgu yapmıştı.
Paris’te ülkelerin sunduğu emisyon azaltım hedefleri ile ise 2.7 derece ile 3.7 derece daha sıcak bir dünya bizleri bekliyor.
merdil@hurriyet.com.tr