Güncelleme Tarihi:
Ulusoy, düzenlediği basın toplantısında, Oyak'ın 2005'de güzel bir yıl geçirdiğini, çok güzel neticeler aldığını bildirdi.
Yüksek aktüeryal kar ve yüksek konsolide net dönem karı elde ettiklerini, denetimden sonra kar rakamlarını açıklayacaklarını belirten Ulusoy, “TÜFE'nin, enflasyonun 3,5-4 misli nema elde ettik. Enflasyonun 4 misli nema elde etmek bizim için çok güzel bir sonuç” diye konuştu.
Ulusoy, 2004 yılındaki öncü konumlarını 2005 yılında aynen sürdürdüklerini ifade etti. Erdemir özelleştirmesi konusunda açıklamalarda bulunan Ulusoy, hem iş huzuru hem iç huzuru içinde Erdemir'in devir teslim işlerini tamamladıklarını, başlarının dik olduğunu vurguladı.
Böylece Erdemir yolculuğunda ilk durağa vardıklarını anlatan Ulusoy, özelleştirme sürecinde ortaya atılan iddialara da değindi.
Ulusoy, çok konuşmayı, polemikleri sevmediklerini, hukuki alandaki gelişmelere de özen gösterdikleri için Erdemir konusundaki iddialara canları sıkılsa da üzülseler de yanıt vermek için bugüne kadar sabırla beklediklerini söyledi.
Krizin ayak seslerinin duyulduğu 2000 yılı sonunda Oyak yönetimine geldiklerini anımsatan Ulusoy, dünya değerlerini yakalamak için Oyak'ta kurumsal yönetim ilkelerini, şeffaflığı başlattıklarını, kurumu dış denetime açtıklarını kaydetti.
Erdemir ve gelecekte Erdemir benzeri çalışmalara ışık tutmak amacıyla uluslararası finans piyasalarında tanınır olmayı ön plana alıp 2 sendikasyona çıktıklarını anlatan Ulusoy, uluslararası 2 derecelendirme kuruluşundan da ülke notuna eşit not aldıklarını ifade etti.
“ERDEMİR İLE SÖZÜMÜZÜ TUTTUK”
Büyük özelleştirmeler öncesi Türkiye'nin önde gelen kurumlarından birini bünyeye katmak istediklerini açıkladıklarını anımsatan Ulusoy, Erdemir'i devralarak bu sözlerini tuttuklarını bildirdi.
Ulusoy, ihale sürecini de değerlendirdiği konuşmasında, bu özelleştirmede ana stratejilerinin “Ortak olmayacağız, bir ortakla bir araya gelip, hareket etmeyeceğiz. Oyak olarak uluslararası piyasadaki güvenilirliğimize güvenerek, kendi başımıza yapabiliriz” olduğunu anlattı.
Finansmanı bulup, müsaadeyi aldıktan sonra harekete geçtiklerini kaydeden Ulusoy, her şeyleri hazır olduktan sonra Türkiye'nin, Erdemir'in çıkarları açısından yanlarına ortak almanın yararını değerlendirdiklerini belirtti.
Erdemir hisselerini satın almak için Ataer Holding'i kurduklarını, alacakları ortağı Erdemir hisselerine ortak etmek için Ataer Holding hisselerine ortak olabileceğini söylediklerini anlatan Ulusoy, bu görüşmeler sırasında “Böyle bir ortaklığa izin var mı?” diye çeşitli başvurular arasında Arcelor adlı şirketi değerlendirdiklerini kaydetti. Ulusoy, “'Onlarla beraber Ataer'de ortak olabilir miyiz?) sualinin cevabını almak için Aralık sonunda Rekabet Kurulu'na başvurduk” dedi.
16 Şubat akşamına kadar kurulun incelemelerinin sürdüğünü ve görüşmelerin devam edeceğinin söylendiğini belirten Ulusoy, muameleleri zamanında yetiştirmek için Rekabet Kurulu'nun ortaklık konusundaki yanıtını beklemeden devri gerçekleştirdiklerini söyledi.
“OYAK'IN FİNANSMAN GÜCÜNÜ GÖSTERDİ"
Özelleştirme sürecinde yaşananların Oyak'ın finansman gücünü gösterdiğini vurgulayan Ulusoy, şartname gereği ihale bedelinin yarısını teşkil eden 1,5 milyar doları uluslararası piyasalardan sağlayarak ödediklerini, kalan yaklaşık 1,5 milyar doları da banka içi ve dış kaynakları harekete geçirerek temin ettiklerini bildirdi. Ulusoy, “Büyük bir iş huzuru içinde işlemi gerçekleştirdik, devir işlemini gerçekleştirdik. Bu iç huzurumuza büyük katkıda bulundu. İçimiz huzurlu, başımız dik” diye konuştu.
Peşinatı oluşturan 1,5 milyar doları bir proje finansmanıyla, dünyada hele Avrupa'da eşi benzeri olmayan bir şekilde 3 yılı ödemesiz 10 yıl vadeyle temin ettiklerini aktaran Ulusoy, bu işlemi Erdemir hisselerini ortaya koyarak yaptıklarına işaret etti.
Diğer 1,5 milyar dolarlık miktarı ise kendi iç kaynakları ve dış kaynaklardan sağladıklarını, hiçbir şirket ipotek etmeden, imzalarını koyarak sağladıklarını, 5 işgünü içinde bunu yapmalarının, kendilerini çok memnun ettiğini ifade eden Ulusoy, 2 milyar 960 milyon doları nakden ödediklerini de bildirdi.
“POLEMİĞE GİREN BİR KURULUŞ DEĞİLİZ”
Bu süreçte son derece yanlış şeylerin yazılıp çizildiğini, polemiğe giren bir kuruluş olmadıklarını, saygınlık çizgisi içinde bilgi vermeyi öngördüklerini belirten Ulusoy, bu nedenle bugüne kadar konuşmamayı tercih ettiklerini söyledi.
Ulusoy, Erdemir'in halka açık bir kuruluş olduğuna işaret ederek, Erdemir'e yönelik açıklama yapanların da bu konuda hassasiyet göstermeleri gerektiğini vurguladı.
“Oyak finansmanı sağlayamadı, paraya ihtiyacı olduğu için ortak arıyor” denilmesini “Çok ayıp” diye nitelendiren Ulusoy, Özelleştirme Yüksek Kurulu izin verdikten sonra garanti edilmiş olarak 1,5 milyar dolarlık kaynak bulduklarını anlattı. Bu tür büyük finansman uygulamalarından sonra gazetelere ilan verildiğini anımsatan Ulusoy, 22 Aralık'taki finansmanın bitişine ilişkin basında çıkan ilanı da gösterdi.
“FİNANSMAN İHTİYACI OLSAYDI ORTAKLA YOLA ÇIKARDIK”
Hiçbir şirketlerine dokundurmadan, ipotek ettirmeden bu kaynağın sağlandığını vurgulayan Ulusoy, kurumun itibarı açısından iddianın önemine dikkat çekerek, “Bu sözler nasıl söylenebilir? Üzüldüm. Bir finansman ihtiyacı olsa, ortakla yola çıkardık” diyerek tepkisini dile getirdi.
Arcelor ile ortaklık girişimi konusuna açıklık getiren Ulusoy, ortaklığa izin verildiği takdirde bunu yapabilmenin ön şartlarını konuştuklarını, Erdemir'i yönetecek olan kurumun ufak bir hissesini, kayıtsız şartsız hiçbir şekilde kontrol sağlamayan hissesinin bir kısmını değerlendirdiklerini söyledi.
“Dolayısıyla bizce çok ayıp şeylerdi” diyen Ulusoy, buna en güzel cevabı bir sendikacının verdiğini ifade ederek, “Kaptan köşkünde Oyak oturduğu müddetçe köşkte ne olduğu bizi ilgilendirmez” sözünü aktardı. Ulusoy, “Erdemir'in kaptan köşkünden çıkmaya niyetimiz yok, Yönettiğimiz yerlerde bundan sonra yaptığımız anlaşmalarda kaptan köşkünde olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.