Uluslararası planlardan medet ummayız, biz kendimize bakarız

Güncelleme Tarihi:

Uluslararası planlardan medet ummayız, biz kendimize bakarız
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 21, 2010 00:00

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, yaşanan ekonomik krizden çıkış noktasında G-20 ülkelerinin tartıştığını ancak ortak bir karar alınmasının kolay olmadığını belirtirken, “Biz öncelikle kendimize bakacağız, biz Türkiye için doğruları yapacağız. Uluslararası düzenlemelerden medet umar bir pozisyonda olmayacağız, olamayız” dedi.

DEVLET Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye’nin krizden çıkış stratejisi için uluslararası düzenlemelerden medet umacak noktada olmadığını belirterek, “Biz öncelikle kendimize bakar, Türkiye’nin doğrularını yaparız” dedi. Forum İstanbul Platformu’nun Cumhuriyetin 100’üncü yılı 2023’e dönük vizyon için düzenlediği toplantılar serisinin 9’uncusunun açılışında konuşan Babacan, G-20 ülkeleri arasında görüşülen konuların henüz tartışma aşamasından karar aşamasına geçilemediğine dikkat çekti.

Somut strateji çok az

“Küresel kriz, yeniden yapılanma, ulusal dönüşüm” temasıyla Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Akbank’ın desteğiyle düzenlenen, Hürriyet’in de medya sponsoru olduğu forumda, İspanya, Portekiz, İngiltere, Yunanistan gibi birçok ülkenin durumuna değinen Babacan , “Ülkelerin artık krizden çıkış politikalarını ortaya koyduğu bir dönemden geçiliyor. Daha doğrusu, çıkış stratejisini ortaya koyma çabası var, henüz somut strateji çok az” dedi. G-20 toplantılarına 2002’den 2007’ye kadarki dönemde 5 yıl arka arkaya katıldığını, son bir yıldır yine her toplantısına katıldığını belirten Babacan, şöyle konuştu: “Fakat tartışıyoruz, tartışıyoruz, konuşuyoruz ama somut karar noktasına geldiği anda o 20 ülkenin hepsinin birden ‘evet, hadi şu işi şöyle yapalım’ demesi çok mümkün olmuyor. Kritik konularda, önemli konularda bu henüz başarılmış değil. ‘Somut pratikte ne adım atacağız’ sorusunun cevabı henüz yok. Bu bizi biraz kaygılandırıyor.”

Kendi doğrumuzu yaparız

Bir yandan G-20, Finansal İstikrar Kurulu gibi yapılarda görüşlerini beyan ederken, bir yandan da iç reformlara eğilmeleri gerektiğini ifade eden Babacan, şunları dile getirdi: “Biz sadece AB’nin kriterlerine uyup, üye olmaya çalışan bir ülke değiliz. Biz öncelikle kendimize bakacağız, biz Türkiye için doğruları yapacağız. Uluslararası düzenlemelerden medet umar bir pozisyonda biz olmayacağız, olamayız. Biz kendimiz için doğru olanları yapıp devam edeceğiz ve hızlı karar alacağız. Bu da yine önümüzdeki aylarda önemli olacak. Aksi halde zaman geçiyor, problemler büyüyor ve büyüyen bir yangını söndürmek de çok daha güç oluyor.”

Yunanistan’la ilgilenmemiz boşuna değil

GELİŞMELERE Türkiye’nin müdahil olması gerektiğini vurgulayan Ali Babacan, “Yani ‘ne halleri varsa görsünler, iyi oldu’ falan böyle bir psikolojide değil, tersine elimizden geldiğince, anlatmamız lazım. Zannediyoruz ki AB’de sistem oturmuş, her şey tamam, aklı başında adamlar işin başında. Öyle değil, şöyle işin içine girip konuştuğunuzda, ‘ne yapıyorsunuz’ diye sorduğunuzda çaresizliği görüyorsunuz” dedi. “Yunanistan’la ilgilenmemiz boşuna değil” diyen Babacan, “Biliyoruz ki Yunanistan ile ilgili olacak sorun orada kalmayacak, dönecek dolaşacak Avrupa’yı vuracak, Avrupa’nın yavaşlaması ihracatımızı etkileyecek” diye konuştu.

Vergide ‘ufak tefek indirimlerden’ söz etti, heyecan yarattı

ALİ Babacan’ın konuşmasında “Vergide ufak tefek indirimler yapabiliriz” demesi, toplantıyı izleyenleri heyecanlardı ve “yeni bir vergi indirimi yapılacak” beklentisine neden oldu. Babacan, İstanbul’un dünyanın ilk 10 finans merkezinden biri olma potansiyeli bulunduğunu anlatırken, “Kurumlar vergisi, gelir vergisi, bankacılıkla ilgili vergiler, tüm vergi alanlarında İstanbul, pek çok alternatife göre önemli avantajlar sunacak. Şimdiden Londra’daki kuruluşlar geliyor” dedi. Babacan, “Nasıl THY Avrupa’nın 4’üncü büyük havayolu haline geldiyse, finans noktasında da bunu başarabiliriz” dedi ve şöyle devam etti: “Gelişmiş ekonomiler vergileri artırmayı konuşuyor. IMF bile çıkıyor, diyor ki ‘küresel vergi getirelim’. Biz bunun uygulanabilir olmadığına inanıyoruz. Böyle bir ortamda özellikle kamu dengelerinde, borç noktasında fazla sıkıntımız olmadığı için vergi artışı zorunluluğumuz da olmayacak. Tersine fırsat buldukça, ufak ufak indirimler bile yapabileceğiz. İşte bu da yine Türkiye’yi diğer ülkelerden ayıran önemli bir fark olacak.”

Trichet bu krizde 10 yıl yaşlandı

BRÜKSEL’de geçen salı günü AB Ekonomi ve Maliye Bakanları toplantısına katıldığını hatırlatan Ali Babacan, ikili görüşmelerde edindiği izlenimleri şu şekilde aktardı: “Avrupa Merkez Bankası, bizim 2001 krizi öncesindeki uygulamalara benzer şekilde para basmaya başladı. Geçen hafta boyunca para bastı, problemli ülkelerin devlet tahvillerini piyasadan topladı. Gerçekten bir merkez bankasının en son başvurabileceği çare. Bu bir bakıma çaresizliğin sonunda atılmış bir adım. Bakıyorsunuz sayın Trichet, (Avrupa Merkez Bankası Başkanı Jean-Claude Trichet) son bir yılda neredeyse 10 yıl yaşlandı. Kolay değil, yıllardır bazı ilkeleri savunacaksınız, bunu müdafaa edeceksiniz, ondan sonra meslek hayatınız boyunca doğru diye savunduğunuz ve yaptığınız ne var ne yoksa o yaştan sonra bir yılda tam tersini yapacaksınız. Allah hiçbir merkez bankası başkanını o duruma düşürmesin.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!