Güncelleme Tarihi:
Bir hafta ABD Başkanı Joe Biden ile, ertesi hafta Japonya Başbakanı Fumiyo Kişida ya da başka bir gün Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile aynı karede görebilirsiniz onu. Hatta dünyanın en önemli liderlerinin aynı masaya oturup dakikalarca onu nasıl dikkatlice dinlediğini de izleyebilirsiniz. Bu isim, Time dergisinin ‘Dünyanın en etkili 100 kişisi’ listesine giren tek Türk olan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol.
Fatih Birol, bugünlerde yıl sonunu geçirmek üzere İstanbul’a geldi. Önce Sabancı Üniversitesi tarafından düzenlenen ‘Dünya Enerji Krizi: Çözümler & Yenilenebilir Enerjinin Rolü’ konferansında konuştu. Dünyayı nelerin beklediğini anlattı. Birol’un, “Dünya 2023’te 2022’yi arayacak” sözleri Türk basınında da manşetleri süsledi.
‘AYNISI ÇİN’DE OLMASIN’
Biz de Fatih Birol ile dün ağırlığını Türkiye’ye dair değerlendirmelerin oluşturduğu bir görüşme gerçekleştirdik. Birol’un Hürriyet’e yaptığı açıklamalardan en önemlisi ise gerçekleştirdiği uluslararası görüşmelerden çıkardığı bir sonuçtu:
“Dünya, Rusya savaşından çok acı bir ders çıkardı. Enerjisinin büyük bölümünü yıllardır Rusya’dan sağlamanın ve nükleerden hızlı vazgeçmenin faturasını ödüyor şu an. Ancak konuştuğum liderler büyük bir hazırlık içerisinde. Yenilenebilir enerjide inanılmaz teşvik ve kolaylıklar sağlıyorlar. Sağlamaya da devam edecekler. Ama bunu yaparken petrolde ve doğalgazda Rusya etkisini, yenilenebilir enerjide Çin ile yaşamak istemiyorlar. Alternatif arıyorlar.”
İMALAT POTANSİYELİ GÜÇLÜ
Birol’a göre buradaki en önemli alternatif ise Türkiye. Birol, “Türkiye, yenilenebilir enerjinin imalat tarafında da çok hızlı gelişim kaydediyor. Benim çıkardığım bir sonuç var. Türkiye’nin hep enerjide alternatif olma durumu konuşulur. İşte şimdi enerjide alternatif olmanın tam zamanı. Avrupa yenilenebilir enerjide güçlenirken en önemli imalatçılardan biri Türkiye olabilir. Otomotivde bunu başarmıştık. Şimdiye kadar gelinen noktaya bakarsak bu yenilenebilir enerjide de olacak gibi. Ege Bölgesi bu noktada öne çıkabilir” diyor.
Fatih Birol’un dünya ve Türkiye’ye dair öne çıkan diğer gündem maddeleri ise şunlar oldu:
* HİDROJENDE KONTAĞI AÇTIK:
Türkiye, yenilenebilir enerjide çok hızlı büyüyor. Bu büyüme devam edecek. Burada hem özel sektörün hem de kamunun hızlı adımlar atması lazım. Kamu tarafı bu yarışta daha fazla teşvik vermeli. Geçtiğimiz yıl dünya güneşi konuşacak demiştik. Güneş ve rüzgarı hidrojen takip edecek. Daha çok yolu var ama hidrojende kontağı açtık. Molalar olabilir ama yol belli. Önemli bir alternatif olacak hem Türkiye’de hem dünyada.
* SİLİVRİ DEPOLAMA TESİSİNİN ÖNEMİNİ ANLAYAMADIK:
Son dönemde Türkiye’de atılmış en önemli adım Silivri’deki depolama tesisi. Her evin mutfağında bir kilo pirinç, bir kilo un olur. Stok tutulur zor zamanlar için. Bu depolar da Türkiye’nin zor zamanları için çok kritik bir güvence. Ama bunun önemi iyi anlaşılmadı bence. Doğalgazı depolayabilmek şu an dünyanın en önemli işlerinden biri. Bu yüzden çok stratejik.
* KARADENİZ GAZI ÖNEMLİ BİR KATKI:
Karadeniz’deki keşifler ilk günden beri Türkiye için çok pozitif. Bu ülkemizin enerji sorununu tabi ki çözmeyecek. Ancak çok önemli bir yükü de hafifletmiş olacak. Orada bulunan her ek rezerv enerjide ithalat yükünün hafiflemesine katkı sunuyor. Önemli bir nokta var. Bu gaz tamamen kurtarıcı olamaz. Bunu yenilenebilir ve nükleer enerji ile desteklemek de çok faydalı gelecek için.
* NÜKLEER, TÜRKİYE İÇİN OLMAZSA OLMAZ:
Avrupa nükleerden erken çıkışın pişmanlığını yaşıyor. Hangi ülke lideri ile görüşsem nükleer enerji için görüş istiyorlar. Çoğu nükleerde adım atacak. Avrupa’nın devleri de buna dahil. Klasik santralların yanı sıra yeni küçük nükleer santral yatırımları geliyor. Nükleer, Türkiye için de olmazsa olmaz. Farklı bölgelerimizde nükleer santrallar göreceğiz. Nükleer, temiz bir enerji ama hangi ülke ile ortak yapıldığı ve kullanılan güvenli teknoloji çok kritik.
* BENZİNLİ ARAÇLAR İÇİN TEMKİNLİ OLMAK LAZIM:
Geçtiğimiz günlerde dünyanın en büyük 20 otomotiv şirketinin CEO’su ile görüşme gerçekleştirdim. 2 şirketin CEO’su hariç hepsi tek odaklarının elektrikli otomobillerde hızla gelişme ve büyüme olduğunu anlattı. 2030’da en büyük pazarlar olan ABD, Çin ve Avrupa’da satılan her iki araçtan biri elektrikli olacak. Bu çok yakın bir tarih. Çok hızlı ve ani gelişmeler göreceğiz. Burada elektrik şebekeleri için yapılan yatırımlar da önemli bir faktör olacak. 2025 sonrası tüketiciler içten yanmalı araçları tercih ederken temkinli olacak. Olmak da lazım. Elden çıkarmak zorlaşabilir. Bu konuda hükümetlerden yeni teşvikler göreceğiz. Ayrıca otomotiv sanayisinde bu eski tip araçların geri dönüşümü için gemi sökümüne benzer bir sanayi kolu da büyüyecek.
* KRİZİN ETKİLERİNİ BİR SÜRE DAHA YAŞAYACAĞIZ:
Tarihin en etkili ve enerji krizinin ortasındayız. Krizin tam etkilerini henüz hissetmedik. Yükselen enflasyon ve sonrasında yaşanacak istihdam kayıpları göreceğiz. Yüksek enerji maliyetleri uzun bir süre ekonomilerin içinde ağırlığını koruyacak. Bunu bir süre daha yaşayacağız. Kimya, demir-çelik, çimento, cam ve şişe, otomotiv gibi sektörler bu krizden en fazla etkilenen sektörler olmaya devam edecek. Ayrıca ulaşımdaki etkileri de tüm ülkeler tarafından hissedilecek.
* YENİ BİR VENEZUELA:
Enerji krizi gelişmekte olan ülkelerde ciddi bir borç yükü oluşturuyor. Bütün ülkeler de olumsuz etkileniyor. Krizin tek kazananı petrol ihraç eden ülkeler. 2 trilyon dolardan fazla bir kazançtan bahsediyoruz. Umarım bu ek geliri ekonomilerini çeşitlendirmek ve sürdürülebilir yatırımlar için kullanırlar. Eğer kullanmazlarsa petrol ihraç eden ülkelerden yeni bir Venezuela örneği çıkabilir.
* GENÇLERDEN UMUDUM VAR:
Önümüzdeki yıllarda konuşulan konuların başında sürdürülebilirlik olacak. Bu güçlü gündem genç arkadaşlarımız sayesinde daha fazla etkili olacak. Ben dünyanın geleceği konusunda idealist gençlerden ümitliyim. Şu an gençlerin ideallerini ön plana çıkardığı bir dönemdeyiz. Onlar için iklim hassasiyeti, üretim aşamaları, enerji tüketimi çok önemli. Gençler daha fazla sahip çıkacak geleceğe. Değişimi onlar gerçekleştirecek.
HANELERDE DE ETKİSİ SÜRECEK
* Fatih Birol, bu hafta yaptığı açıklamalarda dünyadaki enerji görünümüne ışık tutmuş ve global enerji krizinin etkilerine değinmişti. Birol, enerji krizinin ağır sanayileri etkileyeceğini ve istihdam kayıpları yaşanacağını söylüyor. Birol’un altını çizdiği diğer bir nokta ise haneler. Buna göre tüm ülkelerde vatandaşlar hem mutfakta hem de ısınmada bu krizin etkilerini görmeye devam edecek. Bu etkinin şiddeti ise ülkelerin ekonomik gücüne göre değişim gösterecek.
BİROL: DAVOS’TA BU KONUYU ANLATACAĞIM
Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol, haziran ayında Almanya’da düzenlenen G7 Liderler Zirvesi’ne katılıp burada katılımcı ülkelerin liderlerine detaylı sunumlar yapıp ikili görüşmeler gerçekleştirmişti. Birol, “2023 yılında da Davos’ta düzenlenecek Dünya Ekonomi Forumu’nda (WEF) ise ana konu olarak temiz Enerji teknolojilerinin imalatını nasıl güvenli hale getireceğimizi konuşacağız. Bütün dünya liderleri ile bu konuyu tartışacağız. Enerjide tek ülkeye bağımlı kalarak yanlış yapmayalım, şimdiden adımlar atalım istiyoruz. Bu teknolojileri tek bir ülke değil, herkes üretsin. Herkes üretimi paylaşırsa Çin gibi ülkelere bu konuda bağımlılık olmaz. Pandemi döneminde Çin’de bir fabrikanın kapanması bile tüm dünyayı etkiledi. Bu olsun istemiyoruz” şeklinde konuştu.