Oluşturulma Tarihi: Şubat 17, 2007 00:00
Hükümetin ulusal bilgi güvenliğini sağlamak üzere bir teşkilat kurulmasını öngören yasa tasarısı, bilişim sektörünün 13 sivil toplum kuruluşu tarafından, TCK’nın 301’inci maddesine benzetildi. 13 kuruluş ortak açıklamada, tasarının bu haliyle Türkiye’de ticareti bile engelleyebileceğini savundu.
TÜRKİYE’nin önde gelen 13 bilişim sivil toplum kuruluşu (STK), kısa bir süre içinde Meclis’e sunulması beklenen "Ulusal Bilgi Güvenliği Teşkilatı Kurulması Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı"nın bilişim sektörünün ticari açıdan gelişimini engelleyici sonuçlar doğurabileceği açıkladı. Taslağın ulusal bilgi güvenliği politikası ve sorumlu kurumların yetkilerini düzenlemesi açısından olumlu olduğunu belirten sektör yetkilileri, ancak taslağın kişisel hakların korunmasını sınırlandırmasını ve bilişim sektörünün ticari gelişmesini engelleyici hükümler içerdiğini söylediler. Yetkililer, söz konusu taslağın tüm bilişim sektörü temsilcilerinden görüş alınarak yeniden şekillendirilmesini isteyerek, aksi takdirde kaybedenin Türkiye olacağını vurguladılar.
SUÇ TANIMLARI MUĞLAK: Bu taslağı TCK 301 maddeye benzeten Türkiye Bilişim Derneği Başkanı Turhan Menteş, taslağın sakıncalarını "Ulusal güvenliğin tanımı ve sınırı belirli değil. Anayasal haklara zarar verme tehlikesi içeriyor. Elektronik imza yasasıyla uyuşmayan noktaları var" şeklinde sıraladı. Kurulması planlanan Ulusal Bilgi Güvenliği Kurumu’na atfedilen yetki ve görev tanımlarının çok geniş olduğunu dile getiren Menteş, "Uygulamada Kurum’un tüm bu görevlerini etkin bir şekilde yerine getirmesini beklemek gerçekçi olmaz. Mevcut yasalarda zaten suç olarak belirlenen konular dışında, yeni ve muğlak suç tanımları oluşturuluyor. Bir ’teşkilat kuruluş’ yasa taslağının yeni cezalar içerecek biçimde düzenlenmesi, yasa amacıyla uyuşmuyor" dedi.
KAYNAK YURTDIŞI: Son dönemde ülke gündemini meşgul eden çocuk pornografisi ve internet aracılığıyla işlenen suçların tasarı çalışmalarını hızlandırdığını belirten TBV Başkanı Faruk Eczacıbaşı, "Bu tasarı ve taslakların internetin izlenmesi, sansüre uğratılması ve internet ortamında kullanılabilen hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasına yönelik mekanizmaları ortaya çıkarması kaçınılmaz" dedi. Turan Menteş ise, "Teknolojiyi suçlu ilan etmeye varan bir noktaya gelindi" diyerek, "Oysa internet üzerinden gerçekleşen suçların yüzde 90’ından fazlasının kaynağı yurtdışı" yorumu yaptı.
ULUSAL BİLGİ TANIMLANSIN: Türkiye Bilişim Vakfı Genel Sekreteri Behçet Envarlı, Ulusal Bilgi Güvenliği Teşkilatı Hakkında Kanun Tasarısının bu haliyle çıkması durumunda, çok sayıda kişinin suçlanabileceğini kaydetti. Envarlı, "Madem teşkilat kurulmasını öngören bir yasa, o zaman ulusal bilgi nedir, güvenliği ve gizliliği sağlanması gereken ulusal bilgi ne anlam taşır, neler bu kategoriye girer gibi konuların net olarak ortaya konması gerekir" değerlendirmesinde bulundu. Yasa tasarısında sınırların net tanımlanmadığını dile getiren Envarlı, "Yasa bu haliyle çıkarsa pek çok durumda pek çok kişi, ki sadece tüzel kişileri değil gerçek kişileri de hedef alan bir yasa, bu suçlarla suçlanacaktır" dedi.
Microsoft: 20 Şubat’tan sonra kopya Windows’lara destek yok
KULLANICILARI, kopya yazılım kullanmanın riskleri ve orijinal ürün kullanmanın avantajları konusunda bilgilendirilmeyi hedefleyen Microsoft, orijinal olmayan yazılımlarla mücadelede 20 Şubat’ı milat olarak belirledi. Bu tarihte devreye girecek WGA Bildirimi (Windows Genuine Advantage-Windows Orijinal Ürün Avantajı) uygulaması, Windows deneyimini farklılaştırmayı hedefleyen ve orijinal olmayan Windows kullanıcılarını uyararak lisanslı kullanımının avantajlarından yararlanmalarını engelleyerek, kullanımla ilgili uyarılarda bulunacak.
14 GÜNLÜK UYARI: Microsoft’tan yapılan açıklamaya göre, internete bağlı ve otomatik güncelleme seçeneğini kullanan kişilerin Windows XP’lerinin orijinal olup olmadığını kontrol eden WGA Bildirimi, kullanıcılara orijinal yazılım kullanmanın avantajlarına ilişkin bilgi veriyor. WGA Bildirimi kapsamında, kullanılan Windows orijinal değilse, giriş ekranında ve sistem uygulamaları alanında 14 gün boyunca "sahte yazılım mağduru" olabileceklerini vurgulayan bir uyarı görünüyor. İki haftalık süre sonunda hálá orijinal olarak etkinleştirilmeyen Windows’lar için, aynı alanlarda ürünlerinin orijinalliğinin doğrulanamadığı uyarısı yer almaya başlıyor. Windows’unun orijinal olmadığını öğrenen kullanıcılar ister web sitesinden, isterlerse de GGK (Get Genuine Kit-Orijinal Ürün Paketi Edinin) ile orjinal lisans sahibi olup bu doğrulamayı yapabiliyor. Kullanıcılar bu aşamadan sonra herhangi bir uyarıyla karşılaşmıyor.
GÜNCELLEMEYEN YANDI: Windows’un orijinal olmadığın öğrenen kişiler işletim sistemlerinin güncellemelerini, internet üzerinden ya da orijinal yazılım CD’leri alarak etkin hale getirebiliyor. Microsoft’un iş ortaklarından işletim sistemi alanlar da Windows’larını etkinleştirebiliyor.