Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE ekonomisinin aktörlerini buluşturan Uludağ Ekonomi Zirvesi dün başladı. Zirve’nin açılış konuşmasını Başbakan Yardımcısı Ali Babacan Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) faiz artışı beklentisine ilişkin her haberinin finansal göstergelerde ciddi değişiklikler yarattığını belirterek “Döviz hareketliliğini yönetmek zor. Bunun da en önemli etkisini Euro/dolar çarpraz kurunda görüyoruz. Çok yüksek bir volatilite var ve yönetmesi de zor bir konu. Bu nerede ne zaman durur bununla ilgili herkes bir piyango çekiyor, bir rakam söylüyor. Euro/dolar toto oynanıyor bugünlerde” diye konuştu. Türkiye’de de dolardaki yükselişin Türkiye’ye özel bir dalgalanma olmadığını vurgulayan Babacan “Belki içimizdeki tartışmalar TL’deki dalgalanmanın boyunu artırdı” dedi. Babacan konuşmasının ardından katıldığı bir televizyon programında da, “Sadece ve sadece Merkez Bankasının kurla ilgili söylediklerine bakın, başka hiçbir kurumumuzun teknik altyapısı yok. Bu konuda başka hiç kimsenin, böyle bir analiz kabiliyeti de yok” diye vurguladı.
ARAÇ BAĞIMSIZLIĞI VAR
Babacan, Merkez Bankası’nın bağımsız olduğunu ve hükümet ile belirlenen hedeflere ulaşmak için araç bağımsızlığına sahip olduğunu belirterek, para politikasının daha öngörülebilir olmasına ihtiyaç duyulduğunu söyleyerek “Şu anda para politikaları konusundaki öngörülebilirlik üzerinde çalışmamız gerekiyor. Para politikalarıyla ilgili belirsizlikleri aşmamız gerekiyor.Para politikalarının sorumlusu Merkez Bankası. Tabii ki hükümet genel çerçeveyi çiziyor. Hedefler hükümet ve Merkez Bankası tarafından birlikte belirleniyor. O hedeflere ulaşmak için Merkez Bankası’nın araç bağımsızlığı var, Merkez Bankası’nın hareket alanı var ve bağımsız davranıyor. Şu anda ihtiyaç duyduğumuz daha çok öngörülebilirlik. Merkez Bankası tarafından ve mümkün olursa sadece Merkez Bankası tarafından iyi bir iletişim ve bu iletişim doğrultusunda güven uyandıran uygulamalar. Bu ayağı da daha sağlam yapıya kavuşturduğumuzda Türkiye için endişe edilecek bir şey yok.”
İLETİŞİM MERKEZ’DEN
Babacan, kur ve Merkez Bankası’nın alacağı tedbirler konusunda iletişimin Merkez Bankası’ndan yapılması gerektiğini vurguladı. Babacan, “Merkez Bankası adına farklı kaynaklardan gelen açıklamalar ya da ‘kur şöyle, böyle’ bunların dikkate alınmaması gerekiyor” dedi. Merkez Bankası’nın da resmi bir kur hedefinin olmadığını belirten Babacan, dalgalı kur mekanizmasının bulunduğunu, kendilerinin de enflasyon hedeflerinin olduğunu söyledi. Babacan, şöyle devam etti: “Demiş ki Merkez Bankası ve hükümet ortaklaşa bir enflasyon hedefi koymuş. Bu hedef de yüzde 5. Bu yıl belki zor ama gelecek yıl biz bunun ulaşılabilir olduğunu düşünüyoruz. Merkez Bankası için kur neden önemli? Enflasyonu etkilediği için önemli ve hala yüzde 15’lik bir geçişkenlik var. Geçişkenlik sıfırlanmış değil Türkiye’de. Ekonomimiz büyüdükçe, güçlendikçe ve Türk Lirasının uluslararası kabulü yayıldıkça, bu geçişkenlik belki azalacak. Ama şu anda hala yüzde 15’lik geçişkenlik var. Bu ne demek? Türk Lirası yüzde 10 değer kaybettiğinde, bu enflasyonumuzu 1.5 puan artırıyor. Yani ‘Türk Lirası değer kaybetti, iyi oldu.’ Merkez Bankası bunu diyemez çünkü enflasyona bakmak zorunda. Enflasyon hedefini tutturabilmek açısından kurla ilgili yorumları olabilir, zımni yorumları olabilir ya da kuru artı ya da eksi yönde etkileyebilecek politikaları ortaya çıkabilir. Onun için ben hep şunu tavsiye ediyorum: Sadece ve sadece Merkez Bankasının kurla ilgili söylediklerine bakın, başka hiçbir kurumumuzun teknik altyapısı yok. Bu konuda başka hiç kimsenin, böyle bir analiz kabiliyeti de yok. Ortaya saçılan, konuşulan farklı kur rakamları tamamen insanların şahsi rakamlarıdır, kendi gönlünden geçendir ya da ekran başında iki tane çarpma bölme yapıp bir excel tablosu yapıp sözüm ona analiz ile tamamen kişisel rakamlarıdır. Dolayısıyla hiçbirine itibar edilmemesi lazım.”
Yellen’i uyardım
İLETİŞİMİN sadece Türkiye Merkez Bankası için değil, Amerikan Merkez Bankası için de çok önemli olduğuna işaret eden Babacan şöyle konuştu: “Ben en son G-20 toplantısında, toplantının resmi oturumunda, başkan benim, 20 ülkenin merkez bankası başkanları ve bakanlar masa etrafında. ABD Merkez Bankası Başkanı’na çok açık söyledim. Janet Yellen’a ‘sizden daha yol gösterici, yön verici ve daha iyi bir iletişim politikası bekliyorum. Çok fazla sürpriz yapmayın’ dedim. ‘Bakın bu masanın etrafındaki ülkeleri etkiliyor’ dedim. Mayıs 2013’te yaşanan bu tapering sürecinin başlayacağının ilan edildiği tarih gerçekten dünyada çok büyük çalkantılara sebep oldu.”
Dalgalanma çok yüksek
FED’in para politikasında sıkılaştırmaya gideceği beklentisinin doların küresel düzeyde değerlenmesine neden olduğunu söyleyen Babacan, Avrupa Merkez Bankası’nın para politikasını olağanüstü ölçüde gevşetmesinin de Euro’nun değer kaybetmesine sebep olduğunu vurguladı ve şunları söyledi: “Euro/dolar bir haftada yüzde 5 değer kaybedebiliyor, değer kazanabiliyor. Bu çok yüksek bir oran ve çok yüksek bir volatilite. Yönetmesi de zor bir konu. Böyle bir belirsizlik ortamı var dünyada. Bu, kuşkusuz bütün gelişmekte olan ülkeleri etkiliyor. Bizi de etkiliyor. Bizde de son 3-4 hafta içerisinde kurda dalgalanmalar oldu. Kendi içimizdeki tartışmalar da bu dalgalanmanın boyutunu belki biraz artırdı. Ama şundan emin olun ki Brezilya’dan tutun Hindistan’a kadar, Endonezya’dan tutun Güney Afrika’ya, Meksika’ya kadar her ülkede bu piyasa hareketleri yaşandı. Sadece bize özel bir dalgalanma değildi bu geçtiğimiz 3-4 haftalık dalgalanma. Bunu da uluslararası piyasaları takip edenler gayet iyi izliyor.”
Beştepe’den detay vermedi
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan’a, kendisinin de katıldığı toplantıda Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı tarafından verilen brifingin nasıl geçtiğine ilişkin bir soru üzerine Babacan, devlet etiklerinde kapalı yapılan görüşmelerin içeriği ile ilgili dışarıya bilgi vermenin ancak o toplantının başkanının inisiyatifinde olduğunu, bu nedenle toplantının içeriğiyle ilgili detay vermeyi doğru bulmadığını söyledi. Babacan, şöyle devam etti: “Biliyorsunuz biz Cumhurbaşkanımızla beraber partinin kuruluşunda parti kurucusu olarak hep beraber çalıştık, biz dava arkadaşıyız, yol arkadaşıyız kendisiyle. Tabii konu bazında farklı konularda, farklı bakışlar her zaman olabilir. Dolayısıyla burada önemli olan büyük resmi görmek.”
Periyodik olmayacak
MERKEZ Bankası Başkanı Başçı’nın Bakanlar Kuruluna sunumda bulunduğunu, bakanların kendi görüşlerini söylediğini anlatan Babacan, bu resmi formatın dışında da sürekli bir karşılıklı iletişimin söz konusu olduğunu bildirdi. Babacan, “Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra Merkez Bankası Başkanımızın, Cumhurbaşkanımızla görüşmesi sadece bazı seremonilerde söz konusu olmuştu. Aslında bir bakıma Cumhurbaşkanımızın bu yeni görevine seçilmesinden sonra Erdem Bey ile ilk defa böyle oturup bir istişare ortamı sağlanmış oldu. Bu da tabii çok çok faydalı. Bunun daha sık olması gerektiği konusunda da Sayın Cumhurbaşkanımızın görüşü oldu ki biz de çok memnun olduk bundan” şeklinde konuştu. Bu görüşmenin periyodik mi olacağının sorulması üzerine Babacan, “periyodik değil ama gerektikçe yapılabilir” dedi.