Ülker: Bize haksızlık yapmayın
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Nisan 27, 2002 01:37
Ülkesine bir dünya markası armağan eden Ülker'e zon günlerde haksızlık yapıldığını savunan Ülker Grubu'nun patronu Sabri Ülker, ‘‘Ülker tüm kazancını yatırımlara, istihdam yaratmaya ve ülkesi için katma değer oluşturmaya harcadı’’ dedi.
Sabri Ülker, Yasin Abdullah Al Kadı ve Mehmet Fatih Saraç'ın kendilerinin de ortağı bulunudğu Bahar Su ve Ak Gıda'dan ayrılmasına ilişkin haberler üzerine yaptığı yazılı açıklamada şu görüşlere yer verdi:
‘‘Bu katılımlar ilgili yatırımların finansmanı safhasında proje sahibi profesyonel kadroların yeni yatırım riskine ortak arayışları sırasında ve ticari hayatın olağan akışına uygun şekilde ortaya çıkmış tabi ticari katılımlardır. Bir Türk vatandaşı olan Saraç ve önceden hiçbir olumsuzluğu bilinmeyen, ancak bilahare ABD'nin sakıncalılar listesine aldığı ifade edilen Kadı, bir süre sonra, bir telkinle ilgili olmayarak yine aynı tabii seyir içinde bu şirketlerden ayrıldı. 80 yılı aşan yaşamını sadece bir sanaciyi olarak ülkesi için üretmek, istihdam ve katma değer yaratmak için tatil yapmadan harcamış ve ülkesine bir dünya markası armağan etmiş bir kişi olarak, Ülker'e ağır haksızlık yapıldığnı ifade etmek istiyorum. Gerçekten ilgisiz hususlara zaman ayırmak zorunda kaldık. Yine de kendimize ve ülkemize güvenle bıkmadan ülkemiz için çalıştık.’’
Ülker, kendisinin ve aile fertlerinin hayatının hiçbir döneminde siyasetle hiçbir ilgisi olmadığını vurguladığı açıklamasında, siyasetin her kanadından siyasilerle, aralarında ayırım yapmaksızın bir sanayici ve işadamının mesafesinde bulunmanın ötesinde bir yakınlığı olmadığını belirtti. Sabri Ülker, açıklamasında Ülker'in 16 bin kişiyi doğrudan istihdam eden, dünyanın en gelişmiş ülkelerine ihracat yapan, doğrudan veya dolaylı yolla trilyonlarca lira vergi ödenmesine vesile olan bir boyutta olduğunu da vurguladı.
Sabri Ülker, Yasin Abdullah Al Kadı ve Mehmet Fatih Saraç'ın kendilerinin de ortağı bulunudğu Bahar Su ve Ak Gıda'dan ayrılmasına ilişkin haberler üzerine yaptığı yazılı açıklamada şu görüşlere yer verdi:
‘‘Bu katılımlar ilgili yatırımların finansmanı safhasında proje sahibi profesyonel kadroların yeni yatırım riskine ortak arayışları sırasında ve ticari hayatın olağan akışına uygun şekilde ortaya çıkmış tabi ticari katılımlardır. Bir Türk vatandaşı olan Saraç ve önceden hiçbir olumsuzluğu bilinmeyen, ancak bilahare ABD'nin sakıncalılar listesine aldığı ifade edilen Kadı, bir süre sonra, bir telkinle ilgili olmayarak yine aynı tabii seyir içinde bu şirketlerden ayrıldı. 80 yılı aşan yaşamını sadece bir sanaciyi olarak ülkesi için üretmek, istihdam ve katma değer yaratmak için tatil yapmadan harcamış ve ülkesine bir dünya markası armağan etmiş bir kişi olarak, Ülker'e ağır haksızlık yapıldığnı ifade etmek istiyorum. Gerçekten ilgisiz hususlara zaman ayırmak zorunda kaldık. Yine de kendimize ve ülkemize güvenle bıkmadan ülkemiz için çalıştık.’’
Ülker, kendisinin ve aile fertlerinin hayatının hiçbir döneminde siyasetle hiçbir ilgisi olmadığını vurguladığı açıklamasında, siyasetin her kanadından siyasilerle, aralarında ayırım yapmaksızın bir sanayici ve işadamının mesafesinde bulunmanın ötesinde bir yakınlığı olmadığını belirtti. Sabri Ülker, açıklamasında Ülker'in 16 bin kişiyi doğrudan istihdam eden, dünyanın en gelişmiş ülkelerine ihracat yapan, doğrudan veya dolaylı yolla trilyonlarca lira vergi ödenmesine vesile olan bir boyutta olduğunu da vurguladı.