Oluşturulma Tarihi: Mayıs 25, 2009 00:00
Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Ufuk Söylemez, IMF (Uluslararası Para Fonu) belirsizliğinin ortadan kaldırılması gerektiğini belirterek, "Bu belirsizliğin kriz sürecini uzattıyor" dedi.
Söylemez, siyasi iktidarın, IMF ile anlaşma konusunu tam bir belirsizliğe sürüklediğini savunarak, "Piyasalar ile iç ve dış konjonktür için IMF’le anlaşmanın olmamasından daha kötü tek şey vardır. O da siyasi ve ekonomik belirsizliktir" dedi.
İlk toplantı ekonomiye
18 Mayıs’ta Genel Kurulu’nu yaparak Hüsamettin Cindoruk’la yoluna devam etme kararı alan Demokrat Parti (DP), ilk basın toplantısını ekonomiye yönelik olarak gerçekleştirdi. DP Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında konuşan DP Genel Başkan Yardımcısı Ufuk Söylemez, DP’nin öncelikli gündem maddesinin ekonomi olacağını söyledi. 2009 yılında yaşanan ekonomik küçülmesinin, 2001 krizinden daha kötü olacağı endişe ettiklerini dile getiren Söylemez, bu nedenle ilk basın toplantılarında hükümete IMF belirsizliğini ortadan kaldırmaları çağrısında bulunduklarını kaydetti. Söylemez, "10 yıl önce Türkiye IMF’le bir ekonomik program yaptığında resmi işsizlik oranı yüzde 6.5 civarındaydı. Şimdi bu oranın yüzde 16.1’e çıktı" dedi.
İtfayeci beklentisi
Piyasalarda ve ekonomilerde yangına neden olan IMF’den itfaiyeci olması beklendiğini kaydeden Söylemez, şöyle konuştu: "Piyasada, IMF’nin itfaiyeci olacağı beklentisi yaratılmıştır. Piyasaların algısı bu yöndedir. Bu belirsizliğin çözülmesi gerekir. Kaldı ki, IMF’le anlaşma yapılsa bile IMF’nin klasik, bizim gibi ülkeleri yokluğa ve sıkıntıya sokan o reçeteleriyle gidemeyiz. IMF harcamaları kısan, yatırımları durduran reçeteleri bir daha uygulamamalıdır. Zaten ekonominin durumu ortadadır. Bu tablonun ekonominin tedbirleriyle kabusa dönüşmesi önlenmelidir."
Kumarhane kapitalizmiUFUK Söylemez, 2008 yılı sonu itibariyle kamu sektörünün toplam borç stokunun 490.8 milyar
dolar olduğuna dikkat çekerek, bunun sürdürülebilir bir durum olmadığını söyledi. Türkiye’de bugün hiç kimsenin kapalı devletçi ve kolektivist bir ekonomik modeli savunmadığını vurgulayan Söylemez, ancak altta kalanın canının çıktığı, kuralsız, denetimsiz, ölçüsüz bir vahşi kapitalizm anlayışının da Türkiye’yi getirdiği noktadan ortada olduğunu vurguladı. Finansal cambazlıklarla, sıcak parayla bir tür kumarhane kapitalizminin sağlıklı bir yol olmadığını belirten Söylemez, o nedenle rekabetçi, sermayeyi tabana yayan liberal piyasa ekonomisinin hayata geçirilmesi gerektiğini kaydetti.