Ufuk Sandık: Otomotivde milat değişti

Güncelleme Tarihi:

Ufuk Sandık: Otomotivde milat değişti
Oluşturulma Tarihi: Ocak 29, 2001 00:00


Ufuk SANDIK
Haberin Devamı

OTOMOTİV sektörü 2000 yılında 659 bin adetle en yüksek düzeyine ulaştı. 1998 yılının ikinci yarısında başlayan ve 1999 yılında da devam eden siyasi ve ekonomik istikrarsızlığın ortadan kalkması, otomotiv sektörüne 2000 yılında olağan dışı bir yıl yaşattı. Otomotiv sektörü 1993 yılındaki 548 bin adetlik satış rekorunu kırdı. Böylece, otomotiv sektöründe milat olarak kabul edilen 1993 yılı, yerini 2000 yılına bıraktı.

Artık, üretim ve satış karşılaştırmaları yeni milat olan 2000 yılına göre yapılacak. Düne kadar bütün rakamlar milat olan 1993 yılıyla karşılaştırılıyordu.

OSD verilerine göre, 2000 yılında 466 bin 726 adet otomobil, 152 bin 604 adet hafif ticari araç, 39 bin 565 adet ağır ticari araç satıldı. 2000 yılında pazardaki gelişmenin temelini ithalat artışı oluşturuyor. Toplam talep yüzde 64 artarken yerli satışların ancak yüzde 41 artışına karşılık, ithal satışların yüzde 94 oranında artması bunu açıklıyor.

1989/1993 yıllarındaki istikrarlı talep, 1994 yılındaki krizle yüzde 50 dolayında azaldı ve 1996 yılından sonra yeniden artışa geçti. Ancak ekonomi ve siyasette inişli ve çıkışlı dönemlerin yaşanması, potansiyel talebin gerçek talebe dönüşmesine izin vermedi.

1999 yılınının son çeyreğinde yaşanan olumlu gelişmeler, otomotivde işlerin düzelmesine neden oldu. 1998 ve 1999 yıllarında ertelenen talep, 2000 yılında yükselmeye başladı. Ayrıca, kredi faizlerindeki düşüş gibi araç alımına elverişli koşulların her an ortadan kalkabileceği endişesi, gelecekteki talebi de öne çekti.

S40 Türkiye'de üretildiği ülkeden bile fazla sattı

VOLVO, 2000 yılında rekorlar kırdı. Yeni V70 ve V70 Cross Country, yeni jenerasyon S40 ve V40 ile S60'ı piyasaya sunan Volvo Cars, tarihinde ilk kez bir yılda beş yeni model lansmanı gerçekleştirdi. Toplam 427 bin 533 adetlik satış, Volvo'nun bugüne kadar ulaştığı en yüksek satış rakamı. Türkiye'de ise 5 bin 33 adetlik satışla 1999'a göre yüzde 300'lük bir artış gösteren Volvo Otomobil, Volvo Cars'ın dünya sıralamasında 14'üncü sıraya yerleşti. S40 ile Volvo Otomobil, üretildiği ülke olan Hollanda'yı bile geride bırakarak S40 satışlarında dünya beşincisi oldu.

Hyundai tarihinin satış rekorunu kırdı

GÜNEY Kore'nin en büyük otomotiv üreticisi Hyundai Motor Company, 2000 yılında toplam 1 milyon 533 bin 155 adetlik satış gerçekleştirerek şirket tarihinin en yüksek satış rakamına ulaştı. 1999 yılı ile karşılaştırıldığında, 646 bin 670 adetle iç piyasadaki satışlarını yüzde 13.3 artıran Hyundai Motor, ihracatını da yüzde 26.5 artırarak 886 bin 485 adete yükseltti. Hyundai'nin ağır ticari araç satışları da geçen yıla oranla yüzde 7 oranında artış gösterdi. Hyundai Motor Company, 2001 yılında ihracatını 1 milyona, iç satışlarını da 670 bin adete çıkarmayı hedefliyor.

Fiat Auto Başkan Yardımcısı Türkiye'de

FİAT Auto'nun Satış ve Pazarlama'dan Sorumlu Başkan Yardımcılığına yeni atanan Juan Jose Diaz-Ruiz, Türkiye'ye geliyor. 2 Şubat tarihinde Bursa'daki Tofaş-Fiat tesislerini ziyaret edecek olan Diaz-Ruiz, Doblo hakkında da bilgi alacak.

Almera Sedan sürücünün açığını kapatıyor

GEÇEN hafta bu sayfada Nissan Almera'nın Sedan modelini tanıtmış; bu otomobilin ocak ayı sonunda Türkiye'de satışa sunulacağından söz etmiştik. Geçtiğimiz günlerde bu yeni modeli Adana-Hatay arasında test etme fırsatı bulduk.

Almera'nın kimi zaman direksiyonunda, kimi zaman ön koltuğunda ya da arka koltuğunda yaklaşık 500 km'lik yolculuk yaptım. Önce, yolcu olarak deneyimlerimi aktarayım; Almera Sedan'ın konfor özelliklerini yeterli buldum. Koltuklar oldukça rahat, uzun yolculuklarda bile sorun yaratmıyor. Aynı şeyi, koltukların rengi için söyleyemeyeceğim. Daha canlı renkler seçilebilirdi. Gözlük gibi küçük eşyaları koymak için ön konsolde bulunan göz ve iki koltuk arasında kolçak görevini de üstlenen kapaklı göz konforu artırıyor. Fakat, aracın iç donanımında kullanılan malzemenin kalitesi, Avrupa'da üretilen hatcback modelindekine göre yetersiz. Sedan'da Japon Avrupa standartlarına göre tasarlanan Almera hatcback'in iç donanımı daha gösterişli.

Almera'da 1.6 litrelik 114 beygir güç üreten bir motor kullanılmış. Aracın performansı, otomatik vitesli olduğu gözönüne alınırsa yeterli. Fabrika verilerine göre maksimum hızı 172, ancak Hatay-Adana otoyolunda kadranda 195 km'yi gördüm.

Otomobille ilgili dikkatimi çeken bir başka özellik ise üst sınıf otomobillerde bulunan güvenlik sistemi: Brake Assist'in Sedan'da standart olarak bulunması. Normal veya ani fren durumlarında frene basma gücünü otomatik olarak ayarlayan bu sistem, sürücü uzun süreli ancak yeterli basınçta frene basmadığında devreye giriyor ve fren basıncını kendi kendine artırıyor. Çünkü genelde, sürücüler kızaklamadan korktukları için frene fazla basmazlar, bu sistem sürücünün bu açığını kapatarak, fren basıncını ayarlıyor.

JAPONYA'DAN GELİYOR

Türkiye'de Almera'nın önce hatcback modeli satışa sunuldu. Almera, Micra ile Primera arasındaki açığı kapattı. Ancak, Türkiye'de sedan modelinin hatcback modelleregöre daha fazla tercih edilmesine rağmen, mecburen hatcback modeli ithal edildi. Çünkü, Avrupa'da henüz sedan üretimi başlamadı.Bu nedenle elini çabuk tutan Nissan Otomotiv, Japonya'da üretilen sedan Almera'yı Türkiye'ye getirdi.

Hatay'da 7 kişiye 1 araç düşüyor

Toyotasa, üç yıl içinde satışlarını katlayacak

TOYOTA üç yıl içinde satışlarını ikiye katlamayı hedefliyor. Toyotasa Toyota-Sabancı Pazarlama ve Satış A.Ş. Genel Müdürü Volkan Eren, Toyota'nın Avrupa operasyonuna entegre olan Türkiye'de de, Avrupa'daki pazar payı artışına paralel olarak gerek üretim adetleriyle, gerekse satış ve pazar payıyla büyüyeceğini söyledi. Eren, Toyota markasının önümüzdeki dönemde bir sıçrama yapacağını belirten Eren, ‘‘Pazarlama şirketi pazara daha fazla konsantre ve daha atak, daha dinamik bir yapıya kavuşacak. Önümüzdeki dönemde satış adetleriyle birlikte pazar payı hedefleri ve yedekparça satışları da artış gösterecek’’ dedi. Eren, yaptığı açıklamada şunlara değindi:

Toyotosa'daki yeni yapılanma çerçevesinde 2000 yılının son çeyreğinde iki ayrı şirket kurulmuş. Şirketlerden biri sadece üretim ve ihracattan, diğeri ise iç piyasadaki pazarlama faaliyetlerinden sorumlu oldu. Ayrıca yeni şirketlerin ortaklık yapıları da, her ortak kendi uzmanlık alanında çoğunluk hisseye sahip olacak şekilde ayarlandı.

Toyota'nın Avrupa pazarında büyümesinin şüphesiz Türkiye pazarına da çok olumlu katkıları olacak. Yeni dönemde Adapazarı'nda yapılacak ihracatla birlikte üretim ve kapasite kullanımındaki artış, verimliliği ve daha rekabetçi olmayı da beraberinde getirecek. Böylece Türkiye'de pazarlanan ürünlerin daha rekabetçi koşullarda piyasaya verilmesi imkanı oluşacak. Toyota'nın diğer Avrupa markalarına karşı Türkiye'deki rekabet şansları artacak.

Toyota'nın Avrupa pazarındaki büyüme planları içinde Adapazarı'ndaki tesisinin önemli bir payı var. Adapazarı'ndaki Toyota fabrikası, İngiltere ve Fransa fabrikalarıyla birlikte Avrupa'daki üretim üslerinden biri. Adapazarı'nın Toyota'nın global üretim stratejilerine entegre olarak Toyota üretim üslerinden biri haline geldiği 28 Haziran 2000 tarihindeki basın toplantısında açıklanmıştı.

Toyota'ya sitem

‘‘TOYOTA Avrupa'da Türkiye'siz büyüyor’’ başlıklı yazı büyük ilgi gördü. Yalnız okurlarımızın bir kısmı yazıdan ‘‘Opel'den sonra Toyota da Türkiye'yi bırakıyor’’ mesajını almışlar. Haberin yazarı olarak, metinde böyle bir mesaj olmadığını açıkça söyleyebilirim. Yazıda, sadece Japonlara yani dünyanın en büyük otomotiv firmalarından Toyota'ya sitem var. Japonların Avrupa'da büyürken, Türkiye'yi ihmal ettiklerini düşünüyorum.

Toyota Avrupa'da büyüyeceğine yönelik mesajlar veriyor. Fransa'da bu ay sonunda üretime geçilecek fabrikadan söz ediliyor, ancak 7 yıl önce kurulmuş Türkiye'deki fabrika ortada yok.

Aslında Toyota, Türkiye'de en büyük Japon sermayesi olarak yatırım yapmıştı. Fransız ve İtalyanlar'ın yani Avrupalı otomobilcilerin olan otomotiv sektöründe yeni bir dönem başlamıştı. Ancak gerisi gelmedi. Japonlar, bir anlamda Türkiye'yi ihmal ettiler. Türkiye'deki fabrika dururken, Yaris'i Fransa'da kurdukları yeni fabrikada üretmeye başladılar. İhracatı, Toyotasa yeniden yapılanma çerçevesinde üretim ve pazarlama şirketi olarak ikiye bölündükten sonra düşündüler. Üretim şirketinin yönetimini alan Japonlar, Adapazarı'ndaki fabrikalarını 7 yıl aradan sonra Toyota'nın üretim üslerinden biri haline getirmeyi planlıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!