Ufuk Sandık: Beşinci vites

Ufuk SANDIK

30 bin otonun temmuzda Türkiye’ye girmesi yasak

EKONOMİK kriz nedeniyle satışları bıçak gibi kesilen otomobilcilerin başı, şimdi de Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın aldığı bir kararla dertte. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, 2001 yılı sonunda yürürlüğe girecek Euro 3 ve Euro 4 normlarını, 6 ay öne alınca yaklaşık 30 bin adet ithal otomobilin ithalatında sorun çıktı. Euro 2 normundaki bu otomobiller, haziran ayı sonuna kadar satılamazsa, yeni uygulama nedeniyle Türkiye'ye giremeyecek.

Kasım ve Şubat krizleriyle satışları durma noktasına gelen otomobil firmaları, 6 ay öne alınan bu uygulamanın ertelenmesini istiyorlar. Zaten, satış yapamayan firmaların, bir ay içinde 30 bin otomobili elden çıkarması zor görünüyor. Firmalar, yaklaşık 300 milyon dolarlık milli servetin heba olacağını belirtiyorlar.

Euro 2 ya da Euro 3 ve Euro 4 normları, motorların emisyon değerlerini ifade ediyor. Euro 3 ve Euro 4 normlarına uygun üretilen motorların, emisyonları, yani çevreye verdikleri kirli gaz oranları daha düşük. Euro 3 ve Euro 4 motorlar, sülfür oranları yüksek olan yakıtla çalışıyor.

Ancak, burada bir sorun yaşanıyor; Türkiye'de bu motorlara uygun yakıtlar henüz üretilmiyor. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, bu yakıtın 2005 yılında üretilebileceğini açıklamıştı.

Sorunlar bununla da bitmiyor. Uygun olmayan yakıtın, ileride motorda arızaya neden olabileceği öne sürülüyor. Ana firmalar, motorlarda çıkacak olası bir arızanın, markalarına zarar vermesinden endişe ediyorlar.

Euro 3 ve Euro 4 normlarına uygun motorlarda, farklı yakıt koyulduğunu tespit eden OBD adı verilen bir uyarı sistemi bulunuyor. OBD, farklı yakıtı algılayarak, aracın servise çekilmesi için sürücüyü uyarıyor. Dolayısıyla, Türkiye'ye getirilen araçların OBD sisteminin sökülerek Türkiye'ye getirilmesi gerekiyor. Bazı ana firmalar, OBD sisteminin sökülmesine karşı çıkarken, bazıları ise OBD sistemini iptal ederek, Türkiye'ye özel üretim yapıyorlar.

100 yıllık dostluk kavgayla bitti

FIRESTONE aralarındaki 100 yıllık işbirliğini bozan Ford otomotiv şirketi hakkında ihbarda bulundu. Firestone Baş İcra Yetkilisi John Lampe, ABD makamlarından Ford'un Explorer tipi spor aracının bazı modellerini güvenlik incelemesine tabi tutulmasını istediklerini bildirdi.

Ford ile Firestone arasında 1906 yılından beri süren yakın ilişki, geçen yıl hatalı üretim nedeniyle kazalara yol açtığı gerekçesiyle Firestone'un 6.5 milyon lastiğinin kullanımdan çekilmesiyle sıkıntıya girmişti. Kazaların çoğunun Ford araçlarda görülmesi nedeniyle, Firestone sorunun lastiklerden çok araçlardan kaynaklandığı gerekçesiyle kendini savunmuş, ancak Ford bu konuda sorumluluğu paylaşmaya yanaşmamıştı. Firestone şirketi önceki hafta Ford ile 100 yıla yaklaşan tarihi ilişkisini sona erdirdiğini açıklamıştı. Ford şirketi de, bu açıklamanın hemen ardından kullanımdaki araçlarında bulunan 13.5 milyon Firestone lastiğini değiştireceğini ve başka lastikler kullanacağını duyurmuştu.

Otomotivci ile lastikçi arasındaki yakın ilişki, Ford'un kurucusu Henry Ford'un, 1906 yılında kitlesel üretimine geçtiği ve sanayi tarihinde çığır açan ünlü ‘‘T Modeli’’nin lastiklerini Firestone'dan almasıyla başlamıştı. İki şirket arasındaki iş ilişkisi Henry Ford ile Firestone'un kurucusu Harvey Firestone'un torunları William Clay Ford ile Martha Parke Firestone'un evlenmesiyle akrabalığa da üşmüştü. Ford'un bugünkü yönetim kurulu başkanı William Clay Ford Jr. bu evlilik aracılığıyla her iki iş adamının soyundan geliyor.

Renault Clio'nun yüzde 50'si yenilendi

1998 yılında yapılan lansmanından, 2001 yılı Mart ayı sonuna kadar 1 milyon 900 bin adetten fazla üretilen Clio, büyük bir yenilenme operasyonundan geçirildi. Yeni Clio'nun dış tasarımı aracın dinamizmini artırırken, iç mekanında da değişiklikler yapılmış. Oldukça kapsamlı bir değişimin yapıldığı yeni Clio'nun parçalarının yüzde 50'si yenilenmiş.

Fransa'da haziran ayı ortasında satışa sunulacak yeni Clio, Türkiye'de ekim ayından itibaren satılacak. Sadece Türkiye'de üretilen ve ihraç edilen sedan modeli Symbol ise 2002 başından itibaren yeni görünümüne kavuşacak. Bu tarihe kadar Clio Symbol'un eski tasarımıyla üretimine devam edilecek. Clio modelinin tanıtımı Fransa'nın Atlantik kıyısındaki Biatriz kentinde yapıldı. Yenilenen Clio'yu Fransız, Portekizli meslektaşlarımızla birlikte ilk kez burada test etme imkanı bulduk.

Dışından içine kadar geniş kapsamlı bir değişim geçiren Clio'nun operasyonu oldukça başarılı... Clio, bu haliyle daha dinamik ve sportif bir görünüme kavuşmuş. Yenilenen Clio, ilk defa Vel Satis modelinde ortaya çıkan yeni marka kimliğini ön yüzünde taşıyor. Çift optikli yeni farlar ve yüksek konumlu sinyal lambaları, uzanarak kasa yanlarına doğru çıkıyorlar. Yüksek ve sportif versiyonlarında, Xenon farlar kullanılıyor.

Otomobilin arka tasarımında da değişiklikler var. Geniş boyutlu logo arka bagaj kapısının açma mekanizması ile entegre bir şekilde arka kapının ortasında yerini almış. Arka lambalar geri vites lambası ile sinyal lambalarını birarada toplayan ‘‘kristal’’ bir elips şeklinde tasarlanmış. Geniş boyutlu logo bagaj kapağının ortasına yerleştirilmiş. Bagaj açma mekanizması ise logo üzerinde yer alıyor.

Aracın içi de yepyeni bir ön panel ile yeniden tasarlanmış. Göstergelerin uzantısında devam eden çift bombeli bölüm, dış tasarım ile uyumlu bir dinamizm havası veriyor. Ayrıca Clio'nun güvenliği ve konfor ekipmanları da iyileştirildi. Yeni Clio, güç kontrollü ve ön gergili emniyet kemerleri ile birlikte adaptif ön hava yastıkları sunuyor. Bu grup yan havayastıkları ile tamamlanmış. Renault, yeni Clio ile bütün versiyonlarında olan Acil Fren Desteği gibi, kendi sınıfında çoğunlukla yeni güvenlik donanımları sunuyor. Common Rail Direkt Enjeksiyonlu, 1461 santimetreküp hacimli, 1.5 dCi turbo dizel motor ailesi de Clio'nun yenilikleri arasında bulunuyor.

Sürüş keyfini artırıcı düzenlemeler de yapılmış. Değişken destekli ve aktif geri çağırmalı elektrikli direksiyon sistemi,Renault Sport dışında tüm versiyonlarda kullanılmaya başlandı. Dünyada ilk kez ses yansıtıcı ön cam Clio 1.4 16V, 1.6 16V ve 2.0 16V Renault Sport versiyonlarında kullanıldı.

Santa Fe’ye iki ödül

HYUNDAI'nin SUV (Sport Utility Vehicle) segmentindeki iddialı aracı Santa Fe, iki önemli testten başarıyla geçti. Amerikan IIHS (Otoyol Güvenliği Sigorta İdaresi) tarafından yapılan çarpışma testinde Santa Fe; Jeep Wrangler, Cherokee, Toyota Rav 4, Honda CRV gibi 9 4x4 aracın önünde yeraldı. Santa Fe'ye uygulanan ön çarpışma testinde araç içindekilerin kaza anında görebilecekleri zararların yanısıra Santa Fe'nin güvenlik kafesi de test edildi.Santa Fe, bunun yanısıra Amerika'da hazırlanan ‘‘2001 Araç Memnuniyeti İndeksi'nde SUV segmentindeki en iyi araç seçildi. Bu Indeks'de yer alabilmek için araçların müşteri memnuniyetinin yanısıra güvenlik, performans ve konforun kapsadığı 50 özellikten yüksek not alması gerekiyor. Indeks, ayrıca 35 bin tüketici tarafından verilen cevaplar doğrultusunda hazırlanıyor

Renault’nun hedefi gençler

1998 yılında bisiklet piyasasına giriş yapan Renault, İtalyan Benelli ile yaptığı işbirliği sonucunda motosiklet üretimine de başladı. Renault'nun yeni scooter'ları Fransa ve İtalyan pazarında satışa sunuldu. Bu yıl içinde İsviçre başta olmak üzere diğer Avrupa ülkelerinde de Renault marka motosikletlerin satışına başlanacak. Renault, 2001 yılında 6 bin adet, 2003 yılında ise 20 bin adet motosiklet satışını hedefliyor.

Renault'nun bisiklet ve motosiklet piyasasına girmesinin nedeni ise potansiyel otomobil müşterilerini genç yaşta Renault markasına bağlamak. Çünkü Fransa'da 14 yaşından itibaren scooter kullanılabiliyor.