Güncelleme Tarihi:
GÖLCÜK Donanma Komutanlığı’na 2015’te alınan 12 bin 500 kilo et konservenin 4 bin 50 kilosunda at eti tespit edilmesi askeri birliklerde askerlere verilen yemeklerin kalitesini yeniden tartışmaya açtı. CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun soru önergesiyle ortaya çıkan durum şirketin ihalelerden atılmasını ve at etinin ihmalini gündeme getirmişti. Geçen yıl da Manisa’daki askeri birlikte askerler yemekten zehirlenmişti. Bu sorunların ardında askeriyede denetimlerin nasıl yapıldığını, yemek seçimlerinin nasıl olduğunu, ihalelerde yaşanan süreçleri sektörün uzmanlarına sorduk. Geçen ay Savunma Bakanlığı’nda yetkililerle yemek sanayisinin önde gelen firmaları ve yöneticilerinin bir araya geldiğini ifade eden Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu Başkanı Sedat Zincirkıran, askeri birliklerde yemek probleminin nasıl çözüleceği konusunda bilgi alışverişinde bulunduklarını, dosyalar ile sunum yaptıklarını söyledi. Askeriyeye yemek veren firmaların denetiminin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yapılmadığına dikkat çeken Zincirkıran, “Asker ürünleri kendi denetliyor. Yemek sanayicileri ise Tarım Bakanlığı denetimi altında. Mutfakların denetimi Tarım Bakanlığı’nda. Askeri birliklerde ise bu durum yok” diye konuştu. Askerin yemek kontrolünü laboratuvarlarda yaptığını söyleyen Zincirkıran, “İçeri giren malzeme kontrol ediliyor. Ancak biz buna karşıyız. Her ürün tahlile gönderiliyor. Bunu yapmak yerine askeri yönetim ‘şu marka ürünleri kullanabilirsin’ dese sorun baştan bitecek. At etinin çıktığı ürün de kimsenin bilmediği bir markadır. Tahlille yakalamaya çalışıyor. 12 bin 500 kilo ettin bir tanesi tahlil ediliyor. Sonra hepsi düzgün muamelesi görüyor. Markalar belirlense, fiyat odaklı hareket edilmese bu sorunlar da yok olacak” dedi.
3 ÖĞÜN YEMEK 12 TL
Büyük firmaların askeri yemek ihalelerini kazanamadığına dikkat çeken Zincirkıran, “Askere 3 öğün veren bir firma günlük en az 24 lira alırsa kâr elde edebilir. Ancak ihalelere giren firmalar 14-15 liraya kadar düşürüyor. Hatta 11-12 liraya kadar düşürenler var. Böyle olunca da her ürün askere yemek olarak gidebiliyor. Bazı askeri birlikler, ihalelerinde et ve tavuk için çeşitli markalar belirlemeye başladı. Bu maliyetleri arttırdı. Markalar belli olunca 3 öğün için maliyet 29 liraya çıkıyor. Hammadde, işçilik tüm maliyetler belli. Fiyat ortada. 2017 senesinde bu kadar zehirlenme yaşandı. Bunlar kabul görülecek şeyler değil. Askeriye bu işi uzmanlara bırakmalı. Sonra denetlemesini yapmalı” dedi.
FİYATA BAKILARAK ET ALINMAZ
GÜNAYDIN Restaurant Kurucusu Cüneyt Asan, “Canlı sürecinden itibaren hayvanı tanımak, ırklarını ve cinslerini bilmek gerekiyor. Sadece kemik görüldüğünde bile etin kalitesi anlaşabiliyor. Ayrıca Türkiye’de et standardı diye bir şey yok. Dünya bunu 50 yıl önce yakaladı. Her kalite et aynı fiyata satılmaya çalışılıyor. Bu hem tüketiciyi hem üreticiyi zarara sokuyor. Fiyata bakılarak et satın alınmaz. Standart sorunu çözülür ve insanlar neyi, kaça alacaklarını bilir” dedi.