Güncelleme Tarihi:
Peugeot, son dönemde yaptığı atakla dikkat çeken bir marka. İki yıl önce pazar payı yüzde 3.7'ye kadar gerileyen Peugeot, şimdilerde bu rakamı tekrar yüzde 5.5'e kadar çıkarmayı başardı. Bu rakamı yeterli görmeyen Peugeot Türkiye Genel Müdürü Jean-Pierre Vieux, önümüzdeki yıl en az yüzde 6'lık bir pazar payına ulaşacaklarını ve sonrasında da aynı hızla devam edeceklerini söylüyor.
Vieux burada en çok son iki ayda lansmanını yaptıkları 3008 ve 206+'nın yanında yıl sonunda tanıtacakları 5008 modeline güveniyor.
- En sondan başlayalım, Eylül ayında sizin satışlarınız rekor kırdı. Nasıl oldu bu?
Bir kere biz piyaasadaki potansiyele inanıyoruz. ÖTV indiriminin sonu olan eylül ayı yaklaşırken bütün talepleri karşılamak için yeteri sayıda araç ürettik, tedarik için bütün imkanları seferber ettik. Sonuçta tedarik zincirimizin kuvveti sayesinde de eylüle çok iyi bir stokla girdik.
- Tedarik mi işin sırrı?
Ayrıca satış ağınız da çok iyi olmalı ve son olarak müşteri bulmanız lazım. Onun için iyi araçlara sahip olmanız, fiyatlarınızın makul olması ve bunu duyurmak gerekiyor. Neticede tüm bu unsurlar sayesinde aylık 4 bin 215 adetlik satış ile rekor kırdık.
- Artış oranı nedir?
Geçen sene eylüle göre yüzde 97 oranında artış sağladık.
- İki ay önce 3008'i piyasaya çıkarmıştınız. Orada satışlar nasıl?
500 tanesi eylülde olmak üzere toplam 800 adet sattık ve bu bence olağanüstü bir sonuç... Bütün diğer üreticiler bizi kıskançlıkla izliyor.
Bakın bir aracı ilk başta nasıl satarsınız? Satarsınız çünkü basın bahsetmiştir, reklam yapmışsınızdır, insanlar internet sitesinden görmüştür... Ama bir sonraki ay buna bir unsur daha eklenir, insanlar aracı görmeye başlamıştır. İşte bu çok önemli. Peugeot 3008 müşteri beklentilerine cevap veren bir araç. İlk kullananlar bizim reklamımızı en iyi yapanlar oluyor zaten.
Eren GÃœLER YAZIYOR
Şöyle söyleyebilirim, onlardan biri olacak...
- 206+ modelini de lanse ettiniz, ondan ne bekliyorsunuz?
Bir kere 206+ kışkırtıcı, delici türde bir araç. Neden kışkırtıcı lafını kullanıyorum, çünkü birdenbire hiç olmayan bir araç gelip oraya konumlanıyor. B segmenti çok önemli bir segment, çok araç satılıyor.
206+ bir yandan olağanüstü iyi bir imaj yaratmış olan 206 imajı ile geliyor, diğer taraftan çok dinamik bir tarzı var, 207'yi andırıyor. Ayrıca çok erişilebilir bir fiyat. 23 bin 990 liradan başlayan fiyatlarla satıyoruz.
- Satış hedefleri nedir?
Şu anda satışları çok iyi gidiyor. 2009 sonunda 1500 adetlik bir rakama ulaşmayı hedefliyoruz. 2010'da ise 5 bin adet satacağız. Ama bütün bunlar aynı zamanda pazar koşullarına bağlı.
206+ bizim toplamdaki pazar payımızı 0.5 puan artıracak. B segmentinde ise çok daha etkili olacak. Şu anda yüzde 5 olan payımızı yüzde 8'e çıkaracağını düşünüyoruz.
- Satışları eski 206'yı geçer mi?
Kesinlikle geçecek kapasitede. Çünkü pazarın konumu da fiyat konumlandırması da aynı değil. Biz bu araçla çok daha agresif bir giriş yapmış olacağız.
- ÖTV indiriminin bitmesinin üzerinden 20 gün geçti. Satışlar ne durumda?
Bir kere showroom'lara gidiş gelişlerde ciddi bir azalma var. Ama biz geçen eylüle göre iki kat fazla satış yaptık. Yani aslına bakarsanız iki aylık talebi karşılamış olduk. Hatta ÖTV değişimini de öngörerek biraz daha müşterinin almasını sağlayacak koşulları yarattık.
- Toplam sektörün satışları ne olur?
Biz ekimde 15-20 bin arası bir pazar bekliyoruz. Ama işte tam burada bir sıkıntı var. Siz bir üreticiyseniz birdenbire önceki aydan 4 kat daha az satış yapma lüksüne sahip değilsiniz. İnsan kaynakları, girdileriniz, çıktılarını, bütçeniz, bunlarla nasıl başedeceksiniz?
Türkiye'nin biraz daha istikrarlı bir pazarı tutturmaya ihtiyacı var.
- Nasıl?
Mesela bu kadar iniş çıkışlı vergi uygulamaları yapmamak lazım. Ben aslında Avrupa'dan örnek vermekten çok hoşlanmam ama bakmakta da yarar var. Öyle ülkeler var ki, sağladıkları vergi indiriminin kademeli olarak 2011'e kadar gideceğini şimdiden duyuruyorlar.
Sonuçta ÖTV indiriminin amacı, insanlara daha satın alınabilir fiyatlar sunmaktır. Çok kısa sürede spekülasyon yaratıp sadece o dönemde satış sağlamak değildir. ÖTV indiriminden faydalanarak alanların büyük kısmı alıp daha sonra satıp kâr etmek amacıyla aldılar. Böyle baktığınızda pazarı istikrarsızlığa sürüklersiniz.
İki temel mesele var. Bir, aracı aldığınız fiyat, bir de değiştirdiğinizde satacağınız fiyat. Bu iki fiyat arasında belirli bir süreklilik olması lazım. Siz bir aracı tam satmaya karar verirken, bir anda ÖTV indirimi oluyor ve fiyatlar değişiyor...
- Siz dönemsel değil ama kalıcı indirimler istiyorsunuz anladığım kadarıyla...
Aslında Sanayi Bakanı Ergün bunun üzerinde çalıştığını, hatta ÖTV'nin tamamen kaldırılması gerektiğini ama bunun için zamana ihtiyaç olduğunu söylemişti. Hükümet uzun vadede uygulanabilecek bir planı ortaya koysun, önemli olan bu. Herkes kendini bulur, biz de müşteri de...
- Siz kişisel olarak böyle bir indirim bekliyor musunuz?
Zor bir soru ama ben kişisel olarak böyle bir indirim olacağını umuyorum...
Sonuçta ÖTV çok daha yapısal bir çözüm, diğerleri ise çok daha konjonktürel. Ama 100 binin üzerinde bir istihdam yaratan bir sektör için de yapısal bir yaklaşıma ihtiyaç var.
- Pazar payınızdaki değişim nasıl?
Bizim 2007'de pazar payımız yüzde 3.7 idi. Bu rakamı geçen sene yüzde 4.4'e çıkardık, bu sene de yüzde 5.5 olacak.
- 2010?
Rakiplerimiz için üzgünüm ama biz ilerlemeye devam edeceğiz. Bir kere biz itecek 3008 ve 206+ modellerimiz var. Bu araçlar önümüzdeki yıl bütün bir yılı etkileyecek. Halbuki 2008'de sadece 3 ayı etkiledi. Bir de biz 5008'i lanse edeceğiz. Monospace hacimli 7 koltuklu bir araç olacak.
Ä°ÅŸte biz bu üç yeni modelle pazar payımızı en az yüzde 6'ya çıkaracağız.Â
- Sonrası için bir hedef var mı?
Biz kesinlikle burada durmayacağız ve devam edeceğiz. Performansımızı daha da artıracağız. Amacımız 2012 yılında yüzde 8'lik bir pazar payına ulaşmak.
- 5008'in lansmanı ne zaman?
Avrupa'da lansmanları yeni yapılıyor, Türkiye'de ise lansmanı yıl sonu olacak.
- Peugeot'un Türkiye ile ilgili yatırım planı vardı. Hangi aşamada?
Ben Frankfurt'ta Peugeot Başkanı Jean Marc Gales'in söylediğini tekrar edeceğim. Söylediği ilk şey bunun belirli bir tip araçla bağlantılı olması gerektiği yönündeydi. Bu araç hem iç talebe cevap verecek hem de yeni birşey getirecek. İşte bu aracın projesi tamamlanmak üzere, 11 aylık bir zaman içerisinde bitecek.
Yatırım için birincisi krizin bitmesini beklemek gerek. O zaman dosya üzerinde yeniden çalışılacak. Tüm taraflar üzerine eğilecek ve projeden 12 ay sonra da yatırımla ilgili karar verilecek. Yani iki yıl içinde kesin karar çıkacak. Ama ben şahsen bu kararın daha çabuk alınacağını düşünüyorum.