Üç kişiden 30 bin kişiye

Güncelleme Tarihi:

Üç kişiden 30 bin kişiye
Oluşturulma Tarihi: Haziran 12, 2012 17:26

Ülker Grubu ve iş dünyası bugün acı bir haberle sarsıldı. Grubun kurucusu Sabri Ülker 92 yaşında hayata veda etti. 1944 yılında 3 kişi ile başlayan hikayeyi bugün bir dünya devi haline getiren Türk sanayisinin en önemli isimlerinden Sabri Ülker'in hayatına ve yaptıklarına biraz daha yakından bakalım...

Haberin Devamı

Sabri Ülker'in hikayesi 1920 yılında Kırım'da başlar. Türkiye ile tanışması ise 1929 yılında olur. Kırım'dan ailesi birlikte İstanbul'a gelen
Sabri Ülker, o dönemin zor şartlarında hem okumak hem de çalışmak zorundadır. Sadece o değil, tüm aile bireyleri hayata tutunmak için çok sıkı bir şekilde çalışmaktadır.

BİSKÜVİ İLE İLK TANIŞMA

 

Derslerden sonra satıcılık yapan Ülker için belki de hayatının en önemli dönüm noktalarından birisi yaz tatillerinde Besler Bisküvi Fabrikası’nda çalışması oldu. Bisküvi ile burada tanışan Sabri Ülker, orta ikinci sınıfta parasız yatılı sınavını kazanınca İstanbul'dan ayrılmak zorunda kalır.

Haberin Devamı

Ortaokulu Bilecik’te, liseyi ise Kütahya’da okur. İdeali mühendis olmaktır ama şartlar buna izin vermez. Çünkü liseyi bitirdiği yıl ağabeyi yedek askerliğe alınır, Sabri Ülker de onun işlerine bakmak için bir yıl kaybeder. Ağabeyi ancak ikinci yıl kayıtlar kapandıktan sonra geri döner. Ülker de bir yıl daha kaybetmemek için Sultanahmet İktisadi ve Ticari İlimler Mekteb-i Âli’sine kaydolur.

SABRİ ÜLKER'İN BASINA YANSIYAN FOTOĞRAFLARI

HER ŞEY NOHUTÇU HAN'DA BAŞLADI

1944 yılında okuldan mezun olduktan sonra iş hayatına atılır. İlkokulda bir bisküvi fabrikasında çalışan Sabri Ülker'in mezuniyetinden sonraki işi de yine bisküvidir.

Eminönü Nohutçu Han’da ağabeyi Asım Ülker ile birlikte küçük bir bisküvi atölyesini satın alırlar. Yanlarında sadece üç kişi çalışmaktadır. İşte o ufacık atölyede Ülker markasının ilk imzası atılır ve pötibör bisküvinin imalatı başlar.

Sabri Ülker daha sonra o günleri şöyle anacaktı:

"Tahmin edersiniz 1944’te, 2.Dünya Savaşı’nın sorunlarını yaşayan genç cumhuriyetimizde üretim aletlerini bulmak çok zordu. 1944 yılı sonbaharında sabahın erken saatlerinde, İstanbul’un o zamanlardaki iş merkezi sayılan Eminönü´ndeki Nohutçu Han´a geldim. Üçüncü kata çıktım ve hafifçe alçak bir kapıdan geçerek içeri girdim. Yaklaşık 100 metrekarelik alandaki kazanları, kepçeleri, kalıpları, arkada duran fırını ve diğer aletleri tek tek inceleyerek; ‘Bu işi başarmalıyım’ dedim."

Haberin Devamı

Üç kişiden 30 bin kişiye
1970 yılına ait bir fotoğraf

MUCİZEYİ BAŞARDILAR

Aslında bu işi başarmaları iki kardeş için gerçekten mucize gibi bir şeydi. Atölyenin sahibi, burasını daha önce başkalarına da satmıştı. Alanlar da beceremeyip, eski sahibine daha düşük fiyattan geri satmışlardı. Atölyenin sahibi Asım ve Sabri Bey’in de öncekiler gibi bu işi başaramayacaklarını düşünüp  “Göreceksiniz birkaç ay sonra bana geri satacaklar” demekten çekinmemişti. Ve bu lafı ederken de bir bildiği vardı. Çünkü makineler çok eskiydi ve sürekli bozuluyordu. Yedek parça olmadığından yeniden çalıştırılmaları çok zordu. Sabri Ülker eski makineleri tamir etmeyi de öğrendi. Küçük atölyede ilk yıl günde 200 kilo bisküvi üretildi…

Haberin Devamı

Üretim dört yıl boyunca bu atölyede devam eder. Ancak işler büyüyünce bu atölyeye sığmamaya başlarlar. 

      

FABRİKATÖRLÜĞE GEÇİŞ....

1948 yılında artık bir fabrikada üretim yapmaya başlar ve Topkapı Takkeci semtindeki Sağmacılar Köyü’nde bir bisküvi fabrikası kurulur.

Bu fabrikada 17 yıl boyunca üretim devam eder. Ancak artık daha büyük bir fabrikaya geçme gereği doğar. Bunun üzerine Topkapı Davutpaşa'da yer alan fabrika kurulur. Hem üretim hem de çeşitlilik büyük oranda artmıştır.

1970 yılına gelindiğinde İstanbul dışındaki ilk yatırım gerçekleştirilir. Bisküvi üretimi ilk kez İstanbul dışına taşınır ve Ankara’da kurulan Anadolu Gıda Şirketi üretime başlar.

Haberin Devamı

İLK İHRACAT...

1974 yılında Davutpaşa'da bulunan bisküvi fabrikasının yanında Ülker Çikolata fabrikası kurulur. O yıl aynı zamanda Ülker grubunun tarihindeki en önemli yıllardan biridir. Çünkü Ülker tarihteki ilk ihracatını Ortadoğu ülkelerine gerçekleştirir. Meblağ, o dönem için oldukça büyüktür, 200 bin dolar...

Bisküvi ve çikolata üretiminde giderek büyüyen Ülker için artık sıra diğer sektörlere gelmiştir. 1983 yılında ambalaj sektörüne giriş yapar.
Bunu 1984'te Topkapı Makine, 1985'te Bomsaş ile kağıt sektörüne giriş takip eder. 1989 yılında ise tüm şirketleri çatısı altına alan Yıldız Holding kurulur.

Grup 1992'de bilişim sektörüne, 1993'te yağ sektörüne girer. 1996'da da Ak Gıda'yı kurarak Ülker İçim markası ile süt ve sütlü ürünler endüstrisine girer.

Haberin Devamı

 

EN BÜYÜK ACI...

Sabri Ülker’in iş hayatındaki başarısının ardında, mutlu özel hayatının da büyük etkisi vardı. Eşi Güzide Hanım’la mütevazı bir yaşam seçtiler. Çocuklarını da, torunlarını da mütevazı yaşam biçimine özendirdiler.

Güzide Hanım ve Sabri Bey’in hayatlarındaki en büyük acı, evlatları Ali Ülker’i küçük yaşta kaybetmeleri oldu. Kaybettikleri evlatlarının anısını, adını verdikleri torunları Ali Ülker’de yaşattılar. Diğer evlatları Ahsen Özokur ve Murat Ülker, hem ailenin mütevazı değerlerini hem de Sabri Ülker’in iş değerlerini benimsedi.

VE YÖNETİM DEĞİŞİR...

2000 yılı grup için çok önemli bir yıldır çünkü Ülker'in kurucusu Sabri Ülker, aktif yönetimden çekilerek yönetimi kendisinden sonraki kuşaklara devreder. Sabri Ülker artık grubun ‘Onursal Başkanı’dır. Aynı yıl altı başkanlık ve icra kurulu oluşturulur, Holding İcra Kurulu Başkanı Murat Ülker olur.

2000'li yıllar Ülker için hızlı büyüme yıllarıdır.

Üç kişiden 30 bin kişiye
Sabri Ülker yönetimi bıraktığında takvimler 2000 yılını gösteriyordu. 

ÇOK HIZLI YILLAR...

Kola sektörüne Cola Turka ile girer. İspanyol Hero ile ortaklık yaparak ilk yerli mama üretimine Ankara'da başlanır. Cafe Crown markasıyla hazır kahve pazarına girer. Dünyanın en büyük ve tanınmış tahıl gevreği üreticisi  Kellogg’s ile ortaklık yapılır.

ABD’li Campbell Soup şirketine ait dünya devi çikolata markası Godiva satın alınır. Bu adım grubun globalleşme sürecinin en önemli adımıdır.

Türkiye’nin ilk ambalajlı ekmeği UNO’yu üreten Unmaş ve Komşu Fırın zincirini yöneten Doruk Unlu Mamulleri'ne ortak olunur, arkasından Doğa Çay ve Oba Çay şirketleri grup bünyesine katılır.

Türkiye’nin ilk dondurulmuş gıda şirketi Kerevitaş satın alınır.

Gumlink ile sakız sektöründe büyük işbirliğine gidilir ve ortak bir şirket kurulur. Global bir baharat firması olan McCormick ile, yüzde 50-50 ortaklıkla Türkiye’de yeni bir şirket kurmak için anlaşma yapılır.

Ambalaj sanayinin önemli şirketlerinden İtalyan Nuroll satın alınır.

Şok Marketleri'nin satın alımı gerçekleştirilir.

NEREDEN NEREYE

Gelinen noktaya baktığımızda Nohutçu Han'da sadece 3 kişi ile pötibör bisküvi üretimiyle kurulan Ülker global bir dev haline gelmiş durumda.

30 bin kişiye istihdam sağlayan grubun cirosu 10 milyar TL'yi aşmış durumda. Tam 10 ayrı ülkede ve toplam 54 fabrikada üretim yapılıp 80 ülkeye satılıyor.

Sadece gıdada 300 markası bulunan Ülker'in gıda dışındaki yatırımları toptan ticaret, ambalaj, kişisel bakım, doğrudan pazarlama, gayrimenkul ve finans alanlarında toplanıyor.

https://twitter.com/erenguler

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!