UBS, krizi servet yönetimi ile aşacak, Türk pazarına bağlılığını koruyacak
Güncelleme Tarihi:
Ayşegül AKYARLI GÜVEN
Oluşturulma Tarihi: Mart 02, 2009 00:00
Krizin fırtınaya sürüklediği ilk bankalardan İsviçreli UBS yaralarını sarmak için servet yönetimi konusuna odaklanma kararı aldı. UBS’nin Türkiye’de işgücünü azaltmayı düşünmediğini dile getiren UBS Sorumlu Yöneticisi Gabriel Castello "Türk pazarına çok bağlıyız ve geleceğiyle ilgili çok umutluyuz" dedi.
KÜRESEL kriz fırtınasından ilk darbeyi alan bankalar arasında yer alan İsviçreli UBS dönemin etkilerinden kurtulmak için yol haritasında özellikle servet yönetimi konusuna odaklanma kararı aldı. Krizin etkisini farklı pazarlarda farklı şiddette hisstettiklerine dikkat çeken UBS Dogu Akdeniz ve Afrika Bölgesi’nden Sorumlu Yöneticisi Gabriel Castello "Türk pazarına çok bağlıyız ve geleceği ile ilgili çok umutluyuz. Kendi ofisimiz aracılığıyla faaliyet gösterdiğimiz Türkiye’de işgücümüzü azaltmayı hiç düşünmüyoruz. Bölgedeki önemli pazarlardansınız" dedi.
IMF ile anlaşın
Diğer gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de reel ekonomide ciddi bir durgunluk olduğunu ifade eden Castello krizin ülkeye yansımasını kendi balkış açısıyla şöyle anlattı: "İzlediğim kadarıyla Türkiye’deki tüketici harcamaları azaldı. Bu dönemde IMF ile anlaşmak bence Türkiye için çok mantıklı olacak."
Dünyanın 18 aydır krizde olduğunu ancak UBS’in sermaye açısından finansal krizden öncesine göre daha iyi durumda bulunduğunu dile getiren Castello şöyle devam etti: "Son 18 ayda ABD mortgage piyasalarına bağlı menkullerimizi 100 milyar dolar azalttık. İş modelimizi yeniden yapılandırdık, ana varlıklarımıza odaklanma kararı aldık."
İtibarımız hasar aldı
İtibar açısında krize giren her şirket için aynı kuralların geçerli olduğunu ifade eden Castello’ya göre fırtınadan ilk darbeyi alan şirketlerin bunu atlatması çok kolay olmuyor. Krizin UBS’in itibarına da etkisi olduğunu kabul eden Castello "Müşterilerimizle görüşmelerimizde hepsinin krizin etkileri ile ilgili şaşkın olduklarını gördük. Ama onlara ne zaman krizle nasıl başa çıktığımızı anlatsak, doğru adımları attığımız konusunda ikna etmeyi başardık" dedi.
Müşteri farkındalığı için çok çalışıyoruz
UBS’e iki yıl önce geçtiğini ifade eden Gabriel Castello "Sektörde 22 yıl çalıştım. Ama UBS’in müşterileri konumlandırması bence gerçekten çok iyi. Banka müşteriye odaklanıp, danışmana riskin nerede olduğunu anlatacak birçok enstrüman yarattı. Yatırımcı, yatırımları ile ilgili ne olduğunu anlamayabiliyor. Bu da yanlış anlaşmalara neden olabiliyor. Biz müşterilerin farkındalığı için her türlü çalışmayı yapıyoruz" dedi. Castello 2009’da reel ekonomide görünen krizin finansal piyasalardaki krizin önüne geçeceğini öngörerek birleşme ve satın almalarla piyasaların önümüzdeki aylarda açılmasını beklediğini de dile getirdi.
Maaşları kırpan ilk bankalardan
GABRIEL Castello, krizin ardından üst yöneticilerin primlerinden vazgeçtiği ilk bankalar arasında yer alan UBS’nin tüm dünyanın tartıştığı fahiş CEO kazançları konusunu şöyle değerlendirdi: "Tüm bankalar UBS’nin yönetici kazançları ile ilgili aldığı karara şaşırdı. Bu kararın diğer bankaların da benzer kararlar almasını sağladığını düşünüyorum."
IMF ile anlaşın
Diğer gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de reel ekonomide ciddi bir durgunluk olduğunu ifade eden Castello krizin ülkeye yansımasını kendi balkış açısıyla şöyle anlattı: "İzlediğim kadarıyla Türkiye’deki tüketici harcamaları azaldı. Bu dönemde IMF ile anlaşmak bence Türkiye için çok mantıklı olacak."
Dünyanın 18 aydır krizde olduğunu ancak UBS’in sermaye açısından finansal krizden öncesine göre daha iyi durumda bulunduğunu dile getiren Castello şöyle devam etti: "Son 18 ayda ABD mortgage piyasalarına bağlı menkullerimizi 100 milyar dolar azalttık. İş modelimizi yeniden yapılandırdık, ana varlıklarımıza odaklanma kararı aldık."
İtibarımız hasar aldı
İtibar açısında krize giren her şirket için aynı kuralların geçerli olduğunu ifade eden Castello’ya göre fırtınadan ilk darbeyi alan şirketlerin bunu atlatması çok kolay olmuyor. Krizin UBS’in itibarına da etkisi olduğunu kabul eden Castello "Müşterilerimizle görüşmelerimizde hepsinin krizin etkileri ile ilgili şaşkın olduklarını gördük. Ama onlara ne zaman krizle nasıl başa çıktığımızı anlatsak, doğru adımları attığımız konusunda ikna etmeyi başardık" dedi.
Müşteri farkındalığı için çok çalışıyoruz
UBS’e iki yıl önce geçtiğini ifade eden Gabriel Castello "Sektörde 22 yıl çalıştım. Ama UBS’in müşterileri konumlandırması bence gerçekten çok iyi. Banka müşteriye odaklanıp, danışmana riskin nerede olduğunu anlatacak birçok enstrüman yarattı. Yatırımcı, yatırımları ile ilgili ne olduğunu anlamayabiliyor. Bu da yanlış anlaşmalara neden olabiliyor. Biz müşterilerin farkındalığı için her türlü çalışmayı yapıyoruz" dedi. Castello 2009’da reel ekonomide görünen krizin finansal piyasalardaki krizin önüne geçeceğini öngörerek birleşme ve satın almalarla piyasaların önümüzdeki aylarda açılmasını beklediğini de dile getirdi.
Maaşları kırpan ilk bankalardan
GABRIEL Castello, krizin ardından üst yöneticilerin primlerinden vazgeçtiği ilk bankalar arasında yer alan UBS’nin tüm dünyanın tartıştığı fahiş CEO kazançları konusunu şöyle değerlendirdi: "Tüm bankalar UBS’nin yönetici kazançları ile ilgili aldığı karara şaşırdı. Bu kararın diğer bankaların da benzer kararlar almasını sağladığını düşünüyorum."