U.N Ro-Ro'nun yeni gemisi denize indirildi

U.N Ro-Ro, 2010'a kadar filosuna dahil edeceğini duyurduğu yeni nesil 4 Ro-Ro gemisinden ilkini teslim aldı. U.N Ro-Ro A.Ş'nin son teknolojiyle üretilmiş yüksek kapasiteli yeni Ro-Ro gemisi "U.N Akdeniz", Almanya'nın Flensburg kentinde gerçekleştirilen törenle denize indirildi.

Flensburg Limanında düzenlenen törende konuşan KKR Ortağı John Pfeffer, U.N Akdeniz'in filolarına katılmasından dolayı büyük mutluluk duyduğunu ifade ederek, Türk taşımacılığının hızlı bir biçimde geliştiğini, bu anlamda U.N Ro-Ro'nun KKR'ye satışının önemli bir adım olduğunu vurguladı. Pfeffer, Türkiye'nin birçok alanda yatırım yapmak açısından çok canlı bir ülke olduğunu, farklı sektörlerdeki fırsatları değerlendirdiklerini söyledi.

KKR Türkiye Sorumlusu Ahmet Faralyalı da gazetecilerin sorularını yanıtlarken, UN Ro-Ro'yu krizin tam ortasında satın aldıklarını, bunun fiyata mutlaka etkisi olduğunu ancak bu etkinin limitli kaldığını belirterek, Citi Group'un yönettiği rekabet sürecinde herkesin kanının son damlasına kadar savaştığını söyledi.

Faralyalı, Türkiye'nin KKR için çok cazip bir ülke olduğunu vurgulayarak, "Finans, perakende, enerji ve telekom gibi dünyada özellikle yatırım yaptığımız 9 tane sektör var. Bunların hepsinde ciddi anlamda Türkiye'de de takipteyiz" dedi.

"MİGROS'U KAÇIRDIK, KISMET DEĞİLMİŞ"

Türkiye'de belli bir miktara kadar finansman sıkıntısı görmediklerini, bugün Türkiye'de 3-3,5 milyar dolarlık bir şirket alınacaksa finansman bulunulabileceğine inandıklarını ifade eden Faralyalı, bir soru üzerine, şunları kaydetti:
"KKR'nin dünyada genelde odaklandığı yatırımlar kendi sektöründe lider yatırımlar olduğu için, daha ziyade 1 milyar doların üzerinde değeri olan şirketlere odaklanıyoruz, Türkiye'de de o seviyede çıkan her türlü fırsata ilgi gösteriyoruz.
Migros'u kaçırdık, kısmet değilmiş. Türkiye'de cazip şirketler çok. Daha büyük riskli, büyük getirili işlere yöneliyoruz. Özelleştirmelerde Milli Piyango, Halk Bankası vesaire gibi her türlü şeye mutlaka bakacağız. Ama hangisi bilmiyorum, rekabete bağlı.”

Bir şirkete yatırım yaptıktan ortalama 5-7 yıl sonra çıktıklarını bildiren Faralyalı, U.N Ro-Ro'yu büyütmek amacında olduklarını, bir şirketi belli bir büyüklüğe, rekabet noktasına getirdikleri zaman katkılarının azaldığını, o noktada çıktıklarını söyledi.

“DÜNYANIN EN UCUZ RO-RO'SUYUZ”

U.N Ro-Ro İşletmeleri A.Ş Üst Yöneticisi (CEO) Cüneyt Solakoğlu da U.N Ro-Ro'nun KKR'ye satış sürecini anlatırken, 200'e yakın ortağın "satalım-satmayalım, bu ucuzdur, bu pahalıdır, şu olmasın, bu olsun, bu almasın, şu alsın" şeklindeki değerlendirmelerini doğal karşılamak gerektiğini, yüzde 97,6 hissedarlarının şirketin KKR'ye satılmasına razı olduğunu, U.N Ro-Ro'nun 13 Aralık 2007'de KKR'nin kontrolüne geçtiğini söyledi.

Solakoğlu, satış için yola çıkarken şirketin yüzde 75'in üstünü taahhüt ettiklerini, daha sonra bu rakamın yüzde 87'ye çıktığını belirterek, "Yerine getiremeyeceğimizden şüpheye düştüğümüz anlar tabii ki oldu. Çünkü ortada tek başına yüzde 30'u temsil eden Ulusoy ailesi faktörü vardı. Ben, satışın olabileceği konusunda çok iyimserdim. Sonunda Saffet Bey de kabul etti" diye konuştu.

UND'nin azınlık hissedar konumunda bulunduğunu, şirketin yönetiminde en ufak bir söz hakkı olmadığını, hatta şirkete karşı bir mücadele bayrağı açtığını kaydeden Solakoğlu, U.N Ro-Ro hisselerinin satışı noktasında UND'nin de istemesi halinde hisselerini 15 milyon avroya satabileceğini, UND ile yaptıkları bir görüşmede yetkililerinin kendilerine "paraya pula ihtiyacımız yok, sizin ortağınız olmaya devam edeceğiz" dediğini anlattı.

Solakoğlu, kendilerine sadece UND'nin değil, her an herkesin rakip olabileceğini, sadece Türkiye'den değil, Yunanistan, İtalya, Singapur ve Japonya'dan da herhangi bir rakibin gelebileceğini ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biz dünyanın en ucuz Ro-Ro'suyuz. Bizim fiyatlarımız dünyanın en ucuz Ro-Ro'su olmaya mahkum. Bizim asıl rakibimiz kara. Bizde yakıt fiyatları deli gibi artıyor ama karadaki yakıt fiyatları bizim gibi artmıyor. Biz, asıl karanın rekabetini önemsiyoruz. En son zammı 8 Kasım 2007'de yapmıştık. 'U.N Ro-Ro daha önce bu kadar sık zam yapmazdı satış sürecine geçti ABD'lilerin eline geçti, zam yapıyor' deniliyor. Bu kadar desteksiz ve mesnetsiz itham olur. Bu şirketin en büyük gideri yakıt. Yakıt giderini absorbe etmek, yansıtamamak gibi bir durum halinde şirketin yaşaması mümkün değil."

Cüneyt Solakoğlu, kara yolunun, gerçek maliyetlerini fiyatlarına yansıtmalarına mani olduğunu belirterek, "Maliyetimizdeki artışı şu anda fiyatlarımıza yansıtamıyoruz. Türkiye'de ihtiyaçtan çok daha fazla uluslararası taşımada artış var. Arz talep dengesi son derece sağlıksız. Bırakın keyfi zam yapmayı, zaruri zam yapma şansımız olmuyor. Ocak-Şubat, Türk nakliyecisi için alarmın çaldığı 2 aydır. Türk nakliyecileri zarar ediyor" diye konuştu.

Solakoğlu, büyüme programlarının son derece agresif olduğunu vurgulayarak, bugünden itibaren 30 ay içinde filolarını yüzde 50 büyüteceklerini, bunu 4 gemiyle yapacaklarını, söz konusu gemilerin toplam maliyetinin 200 milyon avro olduğunu bildirdi.

"ULUSOY YOK"

Geleceği son derece açık ve aydınlık olan U.N Ro-Ro'nun Türk ekonomisi açısından son derece stratejik bir konumda bulunduğunu ve Türk ekonomisinin görülmez kahramanı olduklarını belirten Solakoğlu, bir soru üzerine de, "Halka açmayı, yahut yeniden satılmasını hiç merak etmeyin. Çünkü eski satışımız gibi sansasyonel bir satış olmayacaktır, Ulusoy olmadığı için..." dedi.

U.N Ro-Ro Genel Müdürü Cemil Bayülgen de yakıt fiyatlarındaki artışın ancak yüzde 50'sini yansıttıklarını söyledi.
Verilen bilgiye göre, 240 TIR taşıma kapasitesine sahip olan U.N Akdeniz Gemisi Haziran ayında İstanbul'a ulaşacak. U.N Akdeniz, U.N Ro-Ro filosundaki diğer gemiler gibi Hamburg'daki FSG tersanesinde yapıldı. U.N Akdeniz ile birlikte filonun araç taşıma kapasitesi 2 bin 130'a yükseldi.