Güncelleme Tarihi:
Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü Zafer Sönmez, "Bu model ihalenin başında da açıklanmıştı. Açıklanma sebebi şuydu İkramiye oranını artırmadan bu işi büyütemez ve ciro taahhüdü de alamazsınız. Olaylara statik değil dinamik bakmak lazım." ifadelerini kullandı.
TVF Genel Müdürü Sönmez, "Neden KDV sıfır?" sorusuna ilişkin şu açıklamalarda bulundu:
- Milli Piyango'yu özelleştirmedik, birinden hizmet aldık. Türkiye'de ilk defa uygulanan bir model değil. İddaa'da da benzer bir yapı uygulanmıştı. Toplamda yüzde 40'larda olan kamu payı yüzde 25'lere indirilerek 4 katı bir kamu faydası yaratıldı.
- Esasında daha önce iki defa özelleştirilmesi denenen Milli Piyango'yu biz göreve geldiğimize 'Türkiye Varlık Fonu bunu herhangi bir tarafa devretmeyecektir' dedik. Bunun bir hizmet alımı modeliyle, herhangi bir taşerona verdiğiniz bir işletme modeliyle yapılmasının daha doğru olduğunu düşündük.
- Özelleştirme gibi tek bir blok bir paranın ödenmeye çalışıldığı ve bunun finanse edildiği bir yapı yerine bunun stratejik bir oyuncu tarafından işletilmesi ve komisyon ve ciro taahhüdü kapsamında gerçekleşmesi. Hasılat garantisi esasında bu. Yıllık bir ciro taahhüdü veriyor işletmeci.
- Dünyada baktığımızda GSYH'ye göre piyango oyunlarının ortalaması yüzde 1-2 arası. Türkiye'de bu 0.2 civarında, oldukça düşük. Bizim birinci amacımız kamu faydasını artırarak, bu işi büyüterek, perakende de satış noktalarında daha fazla gelir yaratmak.
- 1 Ağustos'tan bugüne olan Milli Piyango işlemlerinde toplamda yüzde 27'lik bir kamu payı artışı var. Geçen sene 964 milyon TL ciro yaparken bizim dönemimize 2 milyar TL ciro yapmıştır. Toplam vergilere baktığınızda toplam kamu payı 703 milyon TL oldu, bunun yüzde 37'si vergiler. Vergilere baktığınızda şans oyunları vergisi, veraset intikal vergisi, bir de yüzde 9.5 olan Şans Sisal komisyonu üzerinden KDV ödendi. Bunların toplamı 261 milyon TL. Varlık Fonu'na kalan 442 milyon TL'yi de katarsak toplamda 703 milyonluk bir kamu payı yaratıldı. Bu rakam geçen sene baktığınızda 552 milyon TL'ydi. 1 Ağustos - 30 Kasım arasında hasılat yüzde 107 arttı.
- Milli Piyango 2019 ve öncesinde ortalama yüzde 45'lik ikramiye dağıtıyordu. Bu dünya ortalamasının çok altında. Dünyada bu yüzde 55, 60-70'ler civarında. Piyango özelinde. Biz yaklaşık 3 ay kadar tüm dünyadaki oyuncularla görüştük. Aldığımız tüm geri bildirimler şunu söylüyordu: İkramiye oranını artıramadığınız bir piyangoyu büyütme şansınız yok. Toplamda bizim yaptığımız ihalede yüzde 45 olan ikramiye dağıtım oranı yüzde 59'a artırıldı. Bu noktaya gelmek için birkaç kaynak kullanıldı. Milli Piyango toplamda bunu yüzde 13-14 civarında operasyonel giderle yapıyordu. Şu an 9.5 ile yapılıyor. Yani TVF bu ihalede 4 puana yakın bir operasyonel iyileşme sağladı. Yani daha ucuza işletiyoruz. Bu bir ihale yöntemiyle yapıldı. Dünyanın bütün oyuncularına sürecine taşıdığımız bir ihaleydi. Şunu söylemem lazım, bunlar açık ve kamera kayıtlarıyla bütün tekliflerin kaydedildiği şeffaf bir süreçle oldu. Kabaca da 28 milyarlık net bir değere ulaşıldı. Bir önceki MP özelleştirmesi 2.75 milyar dolardı. Bizim ihaleyi yaptığımız kamu faydasının bugünkü değeri o gün itibarıyla 5 milyar dolar civarında bir rakam oldu. Kamu payının ciddi oranda artırıldığını görüyoruz.
Zafer Sönmez, "İkramiyelerle ilgili güvensizlik tartışmalarını izliyor musunuz?" sorusuna şu yanıtı verdi:
- Çok yakından izliyoruz ama rakamlara baktığınızda onu görmüyorsunuz. Rakam söyleyeyim. 1 Ağustos - 30 Kasım arası geçen seneki ciro 964 milyon TL, bu seneki ciro 2 milyar TL.
Biz ne yaptık: Ortalamada yüzde 59 ikramiye veriliyor, daha önceki modelde yüzde 45'lerdeydi. Yani biz Milli Pyango'yu İtalya, Yunanistan'da olan noktaların biraz daha altında da olsa büyüterek uluslararası standartlara yaklaşmaya çalışıyoruz.
Bir kere bütün MP oyunlarından elde edilen tüm ciro Varlık Fonu'nun Halk Bankası hesaplarına geliyor. Bu çok önemli. Varlık Fonu lisansın sahibidir ve lisansın bütün geliri de TVF'ye gelmektedir. TVF bunun üzerinden komisyonu, vergileri ve ikramiyeyi ödemektedir. Bunun altını çizmek istiyorum.
Habertürk TV Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir: Şimdi bu haberlere konu olan mesele devletin KDV kaybı. Sizin açıklamanızı da okudum ama bir şey muğlak kalıyor. Yazılara bakarsak Hazine'ye yapılan katkı yüzde 42'den yüzde 31'e düşmüş. Eleştiri şu noktada geliyor, KDV alacağından feragat etmesi söz konusu mu? KDV kaybı konusunu netleştirir misiniz?
TVF Genel Müdürü Zafer Sönmez: Milli Piyango'nun 2017 cirosu 3 milyar, 2018 ve 2019 cirosu 3.3 milyar TL. Burada hiç bir büyüme yok. Sonuçta bu oransal, kabaca eski modelde kamuya yüzde 40 civarında bir pay kalıyordu. Bizim getirdiğimiz modelde kamuya yüzde 31.5 kalıyor. Bunun basit mantığı sürümden kazanma.
Kamuya kalan kısmın ikramiyenin artırılması için azaltılması gerekiyor. Bunu azalttığınızda talep artıyor ve ciro artıyor. Zaten bu ciro taahhüdünü teklif verenler eğer ikramiye oranını artırmazsanız vermiyorlar. O 18 milyar hesabı ondan yanlış. Hesabını çok iyi biliyorum ben. Yıllık ciro taahhüdünün verilebilmesi için ihale modelinin değişmesi gerekiyor, bunun için de ikramiye oranının artması gerekiyor. Bunun için de bir yerden kısılması gerekiyor. Önceki modelde 100 liraysa 45 lira ikramiye dağıtılıyordu 40 lira kalıyordu, 15 lira da operasyonel maliyetlerdi. Bizim yaptığımız bu 15 lirayı 9.5'a indirmek kamu payını da toplamda yüzde 40'tan 31.5'a indirmek. Sonuçta, yüksek ikramiye dağıtılan işte ciro taahhüdü veriyorlar ama ikramiyeyi artıramazsanız o ciroyu taahhüdünü alamıyorsunuz. 1 Ağustos - Kasım sonu arasındaki toplam kamuya kalan para, yüzde 40'la eski modelde kamuya kalan para 552 milyon TL iken yüzde 31.5 ile kamuya kalan para 703 milyon TL.
Habertürk TV Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir: KDV muafiyeti şirketin gelirlerinin artırıyor dolayısıyla kamunun gelirlerinin artması ve çabanızdan şüphemiz yok Genel Müdürüm. Burada KDV farkından dolayı şirketin komisyon ve çok yüksek gelir elde ettiği söyleniyor. Sizin ukdenize olan bir yetkiden, vergiden dolayı bir kazanç sağlıyorsa eğer ekstra kazanç sağlıyorsa... Vatandaşın merak ettiği bu.
TVF Genel Müdürü Zafer Sönmez: İşletici bir kere sadece bir Türk şirketi değil. Şans Sisal, Demirören ve İtalyan Sisal grubunun ortaklığıdır. Bu anlamda yabancılar Türkiye'ye 50 milyon euroluk yatırım taahhüdüyle gelmişlerdir. Bu ihale modelinde şirketin alabileceği gelirin maksimum toplamı hasılatın yüzde 9.5'udur. Bundan bir kuruş ne fazla ne eksik alır.
Şans Sisal'in yüzde 9.5'tan fazla gelir kazanma ihtimali yoktur. Bunun üzerinden de KDV'sini ödemektedir. Bu gelirin KDV'si ödenmektedir. KDV konusunda istisna TVF'nin ilgili kanundan gelen istisnasıdır. Bu istisna da TVF'ye gelir yaratması için tanınmıştır. Bunun şirketin (Şans Sisal) gelirlerine bir yansıması yok.
Şunu anlatmak istiyorum ikramiye oranını artıramazsanız bu işi büyütemezsiniz. Bunu da bütün yabancılarla konuşarak ortaya çıkardık. Bunun MP idaresi de bu işe teklif verenler de söylüyor. Bunun büyümediğini GSYH'ye oranından görüyoruz. Yunanistan'da 2.40, İtalya 1.57 bizde 0.2 dolayında.
4 ayda ciro 2 kat artmış durumda. Kamu payı da yüzde 27 arttı. Burada herhangi bir şirkete fayda yaratılmıyor. İlgili operatör komisyonu üzerinden KDV ödüyor. Bizim istisnamız şuna yarıyor: Operasyonel giderlerin azaltılması ve istisnadan çıkan fayda ile ikramiyenin artırılması. Bu da kullanıcıya fayda yaratıyor. Eski modelde az çıkan ikramiye daha fazla çıkıyor.
Habertürk TV Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir: Geçmişte biz bir oyun oynadığımızda bizden bir KDV alınıyordu. Toplam, kümülatif olarak baktığımızda hasılattan bir KDV ödenmesi söz konusuydu. Şimdi benim anladığım KDV alınmıyor hasılattan? KDV düşmediği için ne kadar çok oyun oynatırsanız o kadar para birikiyor. Yüzde 18 düşmeyince şirket yüzde 9.5'luk komisyonunda daha fazla pay almış oluyor. Vatandaş da diyor ki eskiden her oynanan oyundan KDV alınırken şimdi neden alınmıyor? Biz her şeyin KDV'sini ödüyoruz, neden böyle bir uygulamaya gidildi?
TVF Genel Müdürü Zafer Sönmez: Aynı konuyu tekrarlamak istiyorum ama bir vergi kaybı yok. Kamu kaybı yok. Vergilere bütüncül bakmamız lazım. Burada yüzde 10 şans oyunları vergisi var. Daha önce MP idaresinde işletilirken ödenmeyen veraset intikal vergisi burada var. Bunlar hiç konuşulmuyor.
10 yıllık bir işletmeye teklif verdiğinizde, daha önce bu sene olsaydı, ciro 900 milyon olsaydı aynı işletme giderleriyle kamuya 552 milyon kalacaktı. Bizim modelde 703 milyon kalıyor. Yani burada net bir kamu faydası var.
Bir işe bakarken her yatırımcı şuna bakıyor. 50 milyon euroluk yatırım alıyorsunuz. Ciro taahhüdü veriyor ve gelir varsayımında bulunuyorsunuz. Bunun net bugünkü değerine bakıp yatırım tutarınızla karşılaştırıyorsunuz. İhaleye katılan tek taraf yok bakın. Bu model ihalenin başında da açıklanmıştı. Açıklanma nedeni de ikramiye oranını artırmadan bu işi büyütemez ciro taahhüdü de alamazsınız.
Yani olaylara statik değil dinamik olarak bakmamız lazım. 10 yıllık bir ihale yapıldı ve ihale, daha önce de Türkiye'de uygulanan bir modelin benzeri. Bir kuruş kaçak yok. KDV'ye bakmayın kamu payına bakın. Toplamdaki vatandaşa kalan para da yüzde 45'ten yüzde 59'a artmış durumda. İkramiye oranını artırmanız bir yerden kısmanız lazım. Kısılan taraf da TVF'nin vergi istinasından kaynaklanan KDV. Bundan başka bir şey değil.