Mustafa KUTLAY
Oluşturulma Tarihi: Kasım 20, 2008 00:00
Bilgi teknolojilerindeki gelişimle birlikte TV yayıncılığının da şekil değiştirmeye başlaması hükümeti harekete geçirdi. Konvansiyonel yöntemlerin yanı sıra internet üzerinden ve cep telefonlarından da televizyon izlenebilmesi, RTÜK ile Telekomünikasyon Kurumu’nun birleştirilmesi fikrini gündeme getirdi.
İLETİŞİM teknolojilerinde yaşanan gelişmelerle birlikte, televizyon yayıncılığının internet üzerinden de yapılmaya başlaması, Radyo Televizyon Üst Kurumu (RTÜK) ile Telekomünikasyon Kurumu’nun (TK) birleşmiş veya birbiri ile organize çalışabilecek şekilde yeniden yapılandırılmasını gündeme getirdi. TK ve RTÜK, bu konuda çalışma başlattı. Çalışmalarda, iletişim teknolojilerini yaygın ve ileri düzeyde kullanan ülkelerdeki örnekler incelendi ve bu ülkelerde TV yayıncılığı üzerindeki denetimlerin yapılış modelleri raporlandı.
Bilişim’de açıkladıHükümetin, RTÜK ve Telekomünikasyon Kurumu’nun artık birleşmesi gerektiği konusundaki ilk mesajı, Türkiye Bilişim Derneği’nin (TBD) dün Ankara’da başlayan Bilişim’08 etkinliği ve 25’inci Ulusal Bilişim Kurultayı’nın açılışında Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından verildi. Yıldırım, Hürriyet Gazetesi’nin yazılı medya ana sponsoru olduğu etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada, bilgi ve iletişim teknolojilerinin günlük hayatımızın her aşamasında kendini daha fazla hissettirdiğini anlattı.
Yakınsama etkisiBu yıl Bilişim etkinliğinin ana teması olan ’yakınsama’ konseptinden de bahseden Yıldırım, şöyle konuştu: "Artık her cihaz birbirinden bağımsız olarak hizmet verebiliyor. Yakınsama budur. Cep telefonlarımız artık hem ses iletişimi yapan, hem TV özelliği taşıyan, hem bilgiyi ulaştıran birer cihaz haline geldi. Artık gelişmiş ülkelerde RTÜK ve Telekomünikasyon Kurumları birleşiyor. Çünkü artık bu kurumların fonksiyonları içiçe geçmeye başladı."
Ekonomiden hızlı büyüdü2002 yılında 8 milyar
dolar olan bilgi teknolojileri sektörünün, bugün 30 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaştığını belirten Binali Yıldırım, şöyle konuştu: "Türkiye’nin yıllık ortalama büyümesi yüzde 6.5 civarında. Bilgi teknolojilerindeki büyüme hızı ise ortalama yüzde 20. Biz de hükümet olarak bu gelişmelerin gerisinde kalmadık. Son olarak Elektronik Haberleşme Kanunu’nu çıkardık. Böylece Cumhuriyet tarihinde oluşturulmuş mevzuat biraraya toplandı ve iletişim sektörünün derli toplu bir düzenlemesi oldu.
Atatürk, Cumhuriyet ile birlikte yaptığı harf devrimi sayesinde Türk halkının yüzde 98’ini alfabe okur-yazarı haline getirdi. Şimdi ise bilgi toplumu olmak istiyorsak, bilgisayar okur yazarlığını artırmamız gerekiyor."
Bilişim sektörünün ’Cumhurbaşkanı’ sevinciTÜRKİYE’nin en büyük bilgi teknolojileri etkinliği olan Bilişim ilk kez açılış oturumunda Cumhurbaşkanı ağırladı. Bugüne kadar, ’Market açılışına bile 3-4 bakan giderken, Ankara’daki en büyük bilgi teknolojileri etkinliğine tek bakan gelmesi’nden yakınan bilgi teknolojileri sektörü, bu kez Bilişim’in açılışını Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün katılımı ile açtı. Türkiye Bilişim Derneği Başkanı Turhan Menteş de, açılış konuşmasında Bilişim’in ilk kez 2 bakan ve Cumhurbaşkanı katılımıile açıldığına dikkat çekti.
Gül: Teknolojiyi sadece kullanan ve transfer eden ülke olamayızCUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, Türkiye’nin büyük bir nüfusu olan, önemli bir coğrafi bölgede yer aldığını belirterek, "Türkiye’nin stratejik derinliği herkes tarafından görülüyor ve biliniyor. Böyle bir ülke sadece teknoloji transfer eden, sadece teknolojiyi kullanan bir ülke olamaz. Türkiye, muhakkak teknoloji ve bilim üreten, bunları geliştiren bir ülke olmak zorundadır" dedi.
İsmimiz zikredilecek25. Ulusal Bilişim Kurultayı’nda konuşan Gül, Türkiye’nin bilim ve teknoloji üretmesinin sadece ekonomik açıdan değil, siyasi ve güvenlik açısından da zorunlu olduğunu ve bu fırsatı kaçırmamız gerektiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül, "Onun için bu faaliyetlere olağanüstü önem veriyorum ve hepinizin gayretlerini takdir ediyorum. Bütün bu yatırımların sonucunu 5-6 yıl sonra çok somut bir şekilde göreceğiz. İnanıyorum ki, kısa süre içerisinde Türkiye’nin ismi, bilgi üretme söz konusu olduğunda ABD, AB, Japonya ve Kore’nin arasında zikredilmeye başlayacaktır" diye konuştu.
Kuyruklar bize yakışmazE-devlet konusundaki gelişmeleri de memnuniyetle takip ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, şöyle konuştu: "Kamunun görevi, vatandaşa en iyi şekilde hizmet etmek. Bu aşamada teknolojiden de faydalanılması gerekir. Dışişleri Bakanı olduğum dönemde ’e-konsolosluk’ projesini kıvançla gerçekleştirdik. ’e-devlet’ konusunda tek kapı sürecine geçmek, bilgi paylaşımının güvenli bir şekilde bütün kurumlar tarafından yapıldığını görmek hem hepimizi sevindirecek, onurlandıracak aynı zamanda da vatandaşlarımızın hizmetlerini, ihtiyaçlarını en iyi şekilde yerine getirecek. Artık devlet kurumlarının önünde kuyruklar oluşturma, sırada bekleme bize yakışmaz gerçekten. Bunların hepsinin yavaş yavaş kalktığını görmek hepimize eminim ki güven vermektedir."
İngiltere tüm kurumları Ofcom’da birleştirdiRADYO, televizyon ve telekomünikasyonda denetleyici kurumların tek bir yapı altında birleştirilmesi gelişmiş ülkelerde görülen bir uygulama olarak dikkat çekiyor. Örneğin, İngiltere, 2003 yılında radyo, televizyon ve telekomünikasyon sektörlerindeki denetleyici 5 kurumu ’Ofcom’ (Office of Communications-İletişim Dairesi) altında birleştirdi. Yayın Standartları Komisyonu, Bağımsız Televizyon Komisyonu , Radyo Kurumu, Oftel ve Radyo İletişim Ajansı’nın yetkileri Ofcom’a devredildi.
e-Devlet kapısı aralıkta açılıyorTÜRKİYE’de kamu hizmetlerinin tek bir web portalı üzerinden güvenli bir şekilde verilmesini öngören ’e-devlet kapısı’ aralık ayında açılıyor. Türk-Sat’ın sorumluluğundaki e-Devlet kapısı ile birlikte artık kamusal pek çok hizmet internet üzerinden alınabilecek. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, ilk etapta e-devlet kapısı üzerinden 20 kamu hizmetinin verileceğini söyledi.
İnternetin yan etkileri de varİNTERNETİ bir ilaca benzeten Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, "Her ilaç gibi, internetin de yan etkileri var. Bunlar zararlı ve yasadışı içerikler. Toplumumuzu ve çocukları bundan korumalıyız. Dünyada bunu yapabilen nadir ülkelerden biriyiz. Pek çok gelişmiş ülke de, bu konuda bizi örnek almaya başladı. Amacımız interneti kirli bilgilerden arındırmak. İnternette suç kabul edilen zararlı içeriğin yüzde 98’i yurtdışı kaynaklı. Bu nedenle, internetin gelişimi ile birlikte, yerel içeriğin de artırılması gerekiyor" dedi.