Tüzmen: Rüşvet iddiaları komik
Güncelleme Tarihi:
ANKA
Oluşturulma Tarihi: Ekim 27, 2006 14:53
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, hakkında yolsuzluk ve usulsüzlük yaptığına dair suçlamalar nedeniyle görevden aldığı Teftiş Kurulu Başkanı Erdener Demirağ'ı suçladı. Tüzmen, Demirağ'ı 3 Ekim 2006 tarihinde görevden alındığını ve Aziz Eren isimli sahte ihbar mektuplarının ise 10 Ekim'de ortaya çıktığını söyledi. Tüzmen hakkındaki iddiaların sadece komik olduğunu savundu.
Tüzmen hakkında Gebze'de Sahra Kimya'nın boya maddesi olarak gümrüğe beyan ettiği maddenin akaryakıt olduğu iddialarını bugün düzenlediği basın toplantısında yanıtladı. Tüzmen, Teftiş Kurulu Başkanı Erdener Demirağ'la ilgili olarak,"Tabi biz 3 Ekim tarihli kararnamemizi sevketmişiz, bakıyorsunuz hemen arkasından bu daha görevden alma işlemleri tamamlanma aşamasındayken, bu tip şeyler ortaya çıkıyor. Bir takım yazışmalar ortada, sahte mektuplar, asılsız şahıslar ve kimliği belli olmayan şahısların yazdığı bir takım yazışmalarla bizleri meşgul ediyorlar" dedi. Söz konusu görevden almaya ilişkin kararname 21 Ekim 2006 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmıştı.
Tüzmen, Sahra Kimya'nın ürünlerinin ise alınan örneklerin TÜBİTAK ve ODTÜ PAL'de yapılan testleri sonucu "white sprite" olduğunun tespit edildiğini söyledi. Tüzmen, konunun yargı aşamasında olduğu için de ürünün şu anda ithal edilmediğini anlattı.
KELLE KOPARMA TAVRI
Gümrük Müsteşarlığı içindeki bazı çevrelerin "kelle koparma" tavırları içine girdiğini ileri süren Tüzmen, bir sürü ihbar mektubunun ortaya çıktığını belirtti. Tüzmen, gümrüklerle ilgili tüm firmalarla, herkesle her zaman görüşmeler yapıldığını belirterek, "Makamlarda görüşmeler yapılır, müfettişler burada nasıl oluyorsa bunu kaçakçılığa yardım olarak bunu değerlendiriyorlar. O da enteresan. Bir müsteşarın iş adamlarından gelen görüşme talebini yerine getirmesini suç saymak günümüzde anlaşılır bir durum değil" diye konuştu.
İHBAR MEKTUBU SAHTE
İhbar mektubunda imzası olan şahsın isminin Aziz Eren olduğunu belirten Tüzmen, "Bu şahsın kim olduğunin meçhul" olduğunu söyledi. Söz konusu ihbar mektuplarının işleme konduğunu belirten Tüzmen, "4 Temmuz ve 19 Haziran'da gelen Aziz Eren'le ilgili bu işlemlerle ilgili bir baktık ki bu işlemleri yapanların tamamı bütün bu değerlendirmeleri yapan müfettişler yine aynı müfettişler, baş müfettişler aynı, teftiş kurulu başkan aynı" dedi.
Tüzmen, 14 Temmuz 2006 tarihli Teftiş Kurulu Başkanlığı raporunda Aziz Eren'le ilgili olarak Antalya Kaçak İstihbarat ve Narkotik Gümrük Muhafaza Müdürlüğü'ne yapılan araştırmada verilen adresin doğru olmadığı, belirtilen adreste ikamet edilmediğinin tespit edildiğini söyledi. Tüzmen, raporda ayrıca "İhbar mektubunda iddia edilen hususlarla ilgili olarak herhangi bir usulsüzle ve kaçakçılık unsuruna rastlanmadığından bu konuda başmüfettişimizle yapılacak başka bir işlem bulunmamaktadır" dendiğini belirtti.
Başbakanlıkça çıkarılan genelgelerde bu tip ihbar mektuplarının işleme konulmamasının öngörüldüğünü hatırlatan Tüzmen, "Ama birileri her nedense suç ve suçlu yaratmak için özel çaba sarf etmektedir" dedi.
PARAZİTLERİ TEMİZLEMEYE ÇALIŞIYORUZ
Tüzmen, karalama kampanyaları devam ederken daha önce 2 kez görevden alınma kararı Cumhurbaşkanlığınca onaylanmayan Teftiş Kurulu Başkanı'nın 3 Ekim tarihli kararnameyle daha sonra görevden alındığına işaret ederek "Bu ihbar mektupları ise 10 Ekim. Aradaki bu şekildeki tesadüfleri de sizin değerlendirmenize bırakıyorum. Gerçekten bir takım parazitleri, bir takım ayrık otlarını, bir takım çürük elmaları biz sizlerle beraber gümrük teşkilatı içinden temizleyeceğiz. Sadece gümrüklerde değil bütün Türkiye'de yapmaya çalıştığımız bir çalışmadır bu" dedi.
Tüzmen Demirağ'ın görevden alma nedenlerini ise "Daha öncede benzeri, bu tip saçma sapan asılsız ihbar mektupları, gazetelerle bir takım görüşmeler yapılıyor, basınla bir takım görüşmeler yapılıyor ve bakıyorsunuz gizli kalması gereken raporlar ortalarda" sözleriyle açıkladı.
Tüzmen, kardeşi Tarkan Tüzmen'in Gebzede'ki akaryakıt kaçakçılığında 1 milyon doları kendisine iletmek üzüre aldığı yönündeki iddialarla ilgili olarak "Herhangi bir şekilde firmayla bir tanışıklığının olmadığını" savundu.
BLAİR’İN MEKTUBU
Tüzmen, CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol'un gündeme getirdiği, İngiltere’nin çokuluslu şirketlerinden bir kısmının Türkiye'ye 90 trilyonluk kamu kaybına yol açacak şekilde ve gümrük mevzuatına aykırı biçimde içki soktuğu, bu nedenle İngiltere Başbakanı Blair’in, Başbakan Erdoğan’a mektup yazdığı ve gümrüklerde bu olayla ilgili soruşturma başlatılmasına izin verenlerin görevden alındığı yolundaki iddialarıyla ilgili olarak da "Aslı astarı yok" dedi.
Tüzmen, Sahra Kimya'nın ürünlerinin ise alınan örneklerin TÜBİTAK ve ODTÜ PAL'de yapılan testleri sonucu "white sprite" olduğunun tespit edildiğini söyledi. Tüzmen, konunun yargı aşamasında olduğu için de ürünün şu anda ithal edilmediğini anlattı.
KELLE KOPARMA TAVRI
Gümrük Müsteşarlığı içindeki bazı çevrelerin "kelle koparma" tavırları içine girdiğini ileri süren Tüzmen, bir sürü ihbar mektubunun ortaya çıktığını belirtti. Tüzmen, gümrüklerle ilgili tüm firmalarla, herkesle her zaman görüşmeler yapıldığını belirterek, "Makamlarda görüşmeler yapılır, müfettişler burada nasıl oluyorsa bunu kaçakçılığa yardım olarak bunu değerlendiriyorlar. O da enteresan. Bir müsteşarın iş adamlarından gelen görüşme talebini yerine getirmesini suç saymak günümüzde anlaşılır bir durum değil" diye konuştu.
İHBAR MEKTUBU SAHTE
İhbar mektubunda imzası olan şahsın isminin Aziz Eren olduğunu belirten Tüzmen, "Bu şahsın kim olduğunin meçhul" olduğunu söyledi. Söz konusu ihbar mektuplarının işleme konduğunu belirten Tüzmen, "4 Temmuz ve 19 Haziran'da gelen Aziz Eren'le ilgili bu işlemlerle ilgili bir baktık ki bu işlemleri yapanların tamamı bütün bu değerlendirmeleri yapan müfettişler yine aynı müfettişler, baş müfettişler aynı, teftiş kurulu başkan aynı" dedi.
Tüzmen, 14 Temmuz 2006 tarihli Teftiş Kurulu Başkanlığı raporunda Aziz Eren'le ilgili olarak Antalya Kaçak İstihbarat ve Narkotik Gümrük Muhafaza Müdürlüğü'ne yapılan araştırmada verilen adresin doğru olmadığı, belirtilen adreste ikamet edilmediğinin tespit edildiğini söyledi. Tüzmen, raporda ayrıca "İhbar mektubunda iddia edilen hususlarla ilgili olarak herhangi bir usulsüzle ve kaçakçılık unsuruna rastlanmadığından bu konuda başmüfettişimizle yapılacak başka bir işlem bulunmamaktadır" dendiğini belirtti.
Başbakanlıkça çıkarılan genelgelerde bu tip ihbar mektuplarının işleme konulmamasının öngörüldüğünü hatırlatan Tüzmen, "Ama birileri her nedense suç ve suçlu yaratmak için özel çaba sarf etmektedir" dedi.
PARAZİTLERİ TEMİZLEMEYE ÇALIŞIYORUZ
Tüzmen, karalama kampanyaları devam ederken daha önce 2 kez görevden alınma kararı Cumhurbaşkanlığınca onaylanmayan Teftiş Kurulu Başkanı'nın 3 Ekim tarihli kararnameyle daha sonra görevden alındığına işaret ederek "Bu ihbar mektupları ise 10 Ekim. Aradaki bu şekildeki tesadüfleri de sizin değerlendirmenize bırakıyorum. Gerçekten bir takım parazitleri, bir takım ayrık otlarını, bir takım çürük elmaları biz sizlerle beraber gümrük teşkilatı içinden temizleyeceğiz. Sadece gümrüklerde değil bütün Türkiye'de yapmaya çalıştığımız bir çalışmadır bu" dedi.
Tüzmen Demirağ'ın görevden alma nedenlerini ise "Daha öncede benzeri, bu tip saçma sapan asılsız ihbar mektupları, gazetelerle bir takım görüşmeler yapılıyor, basınla bir takım görüşmeler yapılıyor ve bakıyorsunuz gizli kalması gereken raporlar ortalarda" sözleriyle açıkladı.
Tüzmen, kardeşi Tarkan Tüzmen'in Gebzede'ki akaryakıt kaçakçılığında 1 milyon doları kendisine iletmek üzüre aldığı yönündeki iddialarla ilgili olarak "Herhangi bir şekilde firmayla bir tanışıklığının olmadığını" savundu.
BLAİR’İN MEKTUBU
Tüzmen, CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol'un gündeme getirdiği, İngiltere’nin çokuluslu şirketlerinden bir kısmının Türkiye'ye 90 trilyonluk kamu kaybına yol açacak şekilde ve gümrük mevzuatına aykırı biçimde içki soktuğu, bu nedenle İngiltere Başbakanı Blair’in, Başbakan Erdoğan’a mektup yazdığı ve gümrüklerde bu olayla ilgili soruşturma başlatılmasına izin verenlerin görevden alındığı yolundaki iddialarıyla ilgili olarak da "Aslı astarı yok" dedi.