Tuz Gölü'ne büyük yatırım

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, BOTAŞ Tuz Gölü Doğal gaz Yer Altı Depolama Tesisi Genişletme Projesi'ne ilişkin, "Genişletme projemiz tamamlandığında, 48 yeni kuyu açarak tesisimizin depolama kapasitesini toplamda yaklaşık 5,4 milyar Sm3’e ve toplam geri üretim kapasitesini günlük 80 milyon Sm3’e çıkaracağız" dedi. 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Bakanlıkta düzenlenen Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi (BOTAŞ) Tuz Gölü Doğal gaz Yer Altı Depolama Tesisi Genişletme Projesi'nin imza töreni öncesi konuştu. Milli enerji ve maden politikasının üç ana sacayağından birisinin enerjide arz güvenliği olarak belirlendiğini hatırlatan Dönmez, "Bu doğrultuda, enerjinin üretilmesinden verimli kullanılmasına kadar arz güvenliğimizi sağlamaya yönelik pek çok konuda önemli adımlar attık. Türkiye’yi enerjide merkez ülke konuma yükseltecek TANAP, TürkAkım gibi uluslararası projelerimiz, hidrokarbon arama projelerimiz, LNG, FSRU ve depolama çalışmalarımız da hızla devam etmektedir. Bu kış doğal gazda tüketim rekoru kırılmasına rağmen, hiçbir kesinti ya da kısıntıya gidilmeden karşılamamız, çalışmalarımızın başarıya ulaştığının en büyük kanıtı oldu. Türkiye’nin güçlü enerji altyapısı sayesinde bugün sisteme talepten fazla gaz verebilme kapasitesine sahibiz. Hedefimiz, depolama kapasitemizi de sürekli artırarak yıllık doğal gaz ihtiyacımızın yüzde 20’sini depolayabilecek bir altyapıyı kurmak" ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE, DOĞAL GAZ DEPOLAMA TESİSLERİNE YAPTIĞI YATIRIMLARLA AVRUPA’DA BAŞI ÇEKEN ÜLKELER ARASINDA”

"Doğal gaz arz güvenliğimiz açısından büyük önem taşıyan Tuz Gölü Doğal Gaz Yeraltı Depolama Projemizin 1,2 milyar Sm3 gaz kapasiteli ilk yapım çalışmaları halen devam ediyor" diyen Dönmez, "İnşallah kısa zamanda bu projeyi de bitireceğiz. Projemizin, halihazırda depolama kapasitesi 600 milyon Sm, sisteme gaz verme kapasitesi 20 milyon Sm düzeyinde. 2019 Yılı Yatırım Programı’nda BOTAŞ için tahsis edilen kaynaktan en büyük pay Tuz Gölü için kullanılacak. Türkiye, doğal gaz depolama tesislerine yaptığı yatırımlarla Avrupa’da başı çeken ülkeler arasında yer almaktadır. Türkiye yapımı planlanan doğal gaz depolama projeleri sayısında İtalya, İngiltere, Romanya ve Polonya’nın ardından beşinci, toplam kapasite açısından İngiltere’nin ardından ikinci sırada yer alıyor. Bugün imzalayacağımız anlaşmayla tesisimizin hem depolama hem de sisteme gaz verme kapasitesini önemli ölçüde artıracağız. Genişletme projemiz tamamlandığında, 48 yeni kuyu açarak tesisimizin depolama kapasitesini toplamda yaklaşık 5,4 milyar Sm3’e ve toplam geri üretim kapasitesini günlük 80 milyon Sm3’e çıkaracağız. Böylece vatandaşlarımıza her şart altında kesintisiz ve kısıntısız doğal gaz vermeye devam edeceğiz. Bu açıdan bakıldığında projemizi ve bugün imzalayacağımız anlaşmamızı bir sürdürülebilirlik hamlesi olarak değerlendiriyoruz" şeklinde konuştu.

“DÜNYA EKONOMİK ÇALKANTILARLA BOĞUŞURKEN TÜRKİYE MEGA PROJELERİNİ BİR BİR HAYATA GEÇİRİYOR”

Dünya Bankası ve Asya Altyapı Yatırım Bankası gibi uluslararası kuruluşların dahil olduğu projenin, Türkiye ekonomisine duyulan güveni tekrar göstermesi açısından da büyük önem arz ettiğine dikkati çeken Dönmez, "Tuz Gölü Yer Altı Doğal Gaz Depolama Tesisi Genişletme Projesi 1,2 milyar dolarlık bütçesiyle ülkemizin ne kadar sağlam bir ekonomik altyapıya sahip ve yatırım yapılabilir olduğunu gösteriyor. Dünya siyasi ve ekonomik çalkantılarla boğuşurken; Türkiye mega projelerini bir bir hayata geçiyor. Gün geçtikçe ayakları daha fazla yere basan bir ekonomi haline gelen ülkemiz, yarınını bugünden inşa ediyor. Türkiye’nin içinden geçtiği bu dönemin suni ve zorlama olduğunu çok kısa bir sürede gördük. Ağustos’ta yaşadığımız kur atağının daha yıl bitmeden önüne geçilmesi ve beraberinde genel ekonomik görünümde ortaya konan iyileşmeler aslında Türk ekonomisinin gücünü de test etmiş oldu. Son 16 yılda güven veren, dinamik ve her türlü sınamalar karşısında daha da güçlenen bir ekonominin temellerini attık" diye konuştu.

"FLAMİNGO SAYISI 12 BİNİ AŞTI"

Projenin çevreci yönüne değinen Bakan Dönmez, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Bildiğiniz gibi ülkemizin tamamına, yani 81 ilde, 510 yerleşim yerine doğal gazını ulaştırdık. Bu kaynağın yaygın kullanılmasının çevre açısından da birçok olumlu etkisi olduğunu hep birlikte görüyoruz. Fosil yakıtların en temizi olmasıyla dikkat çeken doğal gaz şehirlerimizin hava kalitesinin artmasına büyük katkı sağlıyor. Tuz Gölü Doğal Gaz Yer Altı Depolama Tesisimiz de aynı düşünceyle çevre dostu bir anlayışla inşa edildi. Projemizle bir taraftan Tuz Gölü’ndeki bitki ve hayvan habitatını desteklerken; diğer taraftan da suyumuzun korunmasını sağlıyoruz. Tesisin yer altındaki depolarını açmak için boru hattıyla bölgeye su taşıyoruz. Suyu derinlerdeki tuz tabakasını eritme işleminde kullanıldıktan sonra tuz oranını Tuz Gölü ile aynı seviyeye getirerek göle bırakıyoruz. Böylece göldeki su seviyenin yükselmesiyle ekolojik dengenin korunmasına ve gölde yaşayan flamingo, suna, bataklık kırlangıcı gibi su kuşlarının konaklama ve kuluçka alanlarının oluşturulmasına katkı sağlıyoruz. Projenin çevreci yönünü göstermesi açısından bir rakamı sizlerle paylaşmak istiyorum. Göldeki canlı hayatının geliştirilmesiyle projeden önce bölgede yaşayan flamingo sayısı 3 bin iken, bu rakam bugün 12 bini aştı. Hem projelerimiz hayat geçiyor hem de doğal hayatı destekliyoruz."

“BİZİ VE SIRTIMIZI YASLADIĞIMIZ MİLLETİMİZİ HİÇBİR MANİPÜLASYON DURDURAMAZ”

"Ekonomik saldırılar, hiçbir reel alt yapısı olmayan kur oyunları ve söylentilerle Türkiye’ye zarar vermek isteyenler bilsinler ki: Türkiye ekonomiden enerjiye, tarımdan turizme her alanda gücüne güç katarak yoluna devam ediyor” diyen Dönmez, “Bizi ve sırtımızı yasladığımız milletimizi hiçbir manipülasyon durduramaz. Seçimler yaklaştıkça çığırtkanlık yapanlar, hükümetimize zarar vermek için ülkemize zarar vermekten geri durmayanlar da bu milletin kimseye pabuç bırakmayacağından emin olsunlar. Türk Milleti bir oldukça, birlik içerisinde oldukça önümüzde hiçbir şer odağı duramaz. Herkes emin olsun ki, Türkiye 21. yüzyılın gerisinde kalmayacak. Bölgesinde güçlü, tarihine yakışır bir ülke konumuna yükselecek. Biz Büyük ve Güçlü Türkiye yolunda yürümeye devam edeceğiz. Yerli ve milli üretimde dünyada söz sahibi olacak bir Türkiye olacak. Yerli teknolojilerle dünyaya meydan okuyacak bir Türkiye olacak. Dünya çapında projelerle adından daha fazla söz ettirecek bir Türkiye olacak" açıklamasında bulundu.

Konuşmalar sonrası imza törenine geçildi.