Güncelleme Tarihi:
BOTAŞ’ın hesaplarının görüşüldüğü Meclis KİT Komisyonu’nda Özcan, projeye ilişkin şu bilgileri verdi: “Her ne kadar Tuz Gölü desek de, haritada gördüğümüz, uçaktan da baktığımızda bazen beyaz, bazen de böyle pembemsi olarak gördüğümüz bu alanın bizim depolama alanımız. Onun biraz daha güneyinde, Aksaray civarında Sultanhanı beldesine yakın bir alan. Hirfanlı Barajı’ndan boru hattıyla getirdiğimiz tatlı suyla daha önce sismik çalışmaları tamamlanmış bölgede yerin 1.100 ila 1.400 metre altında, yani toprak katmanının 1.400 metre altında, derinliği 300 metre civarında, genişliği ise 80 ila 90 metre arasında olan tüpler oluşturmaya çalışıyoruz. ‘Niye bu kadar derinde? Niye bu büyüklükte?’ derseniz, bu da tamamen mekanik sızdırmazlık ve basınç dayanımıyla alakalı. Tatlı suyla tuzu eritiyoruz, onu tuzdan tekrar ayrıştırarak bu sefer elde ettiğimiz tuzdan arındırılmış suyu Tuz Gölü’ne basıyoruz ve Tuz Gölü de tekrar hayat bulmaya başladı. Yani, orada son derece inanılmaz değişimler gözlemliyoruz.”
10 MİLYAR METREKÜP
Özcan, şöyle devam etti: “Şu anki hedefimiz, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına, bu bölgede 5.4 milyar metreküplük ve günlük 80 milyon metreküplük gazı sisteme verecek kapasiteyle girmek. Ülkemizin konutlarda yıllık gaz tüketimi yaklaşık 10 milyar metreküp düzeyinde. 10 milyar metreküplük bir depolama değerine eriştiğimizde son derece önemli bir arz güvenliği oluşturmuş oluyor.”