Tütünbank'ı ‘Yaşar’ yaptı onu da krizde tarihe gömdü

Güncelleme Tarihi:

Tütünbankı ‘Yaşar’ yaptı onu da krizde tarihe gömdü
Oluşturulma Tarihi: Kasım 01, 2002 02:14

Yaşar Holding, yıllarca bünyesinde tuttuğu Tütünbank'ı Sabancı'dan gelen öneriyle Yaşarbank yaptı. Ancak, bankanın bu isimle faaliyetleri çok da uzun ömürlü olmadı. IMF'yle 2000 yılında devreye sokulan program çerçevesinde Yaşarbank da ilk el konulan bankalar arasında yer aldı.

YAŞARBANK, Yurtbank, Egebank, Sümerbank ve Esbank ile birlikte 22 Aralık 1999'da Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredildi. Yaşar Holding'ın patronu Selçuk Yaşar, uzun yıllar bünyelerinde Tütünbank olarak bulunan bankanın adını Sabancı'dan aldığı öneriyle Yaşarbank'a dönüştürmüştü. Yaşarbank, son beş yıl içinde içi boşaltılmamış olduğu halde TMSF'ye devredilen çok az sayıdaki banka arasında yer aldı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Yaşarbank'ı Bankalar Kanunu'nun 14'üncü maddesinin 3'üncü bendine göre TMSF'ye devretti. Yani, BDDK Yaşarbank'ta ‘‘yönetim zaafı’’ gördü, bu bankanın sahibi olan grubu ‘‘hortumcu’’ olarak niteleyecek 4'üncü fıkra kapsamına almadı. Bankanın, TMSF'ye devrinden sonra TMSF, eski Yaşarbank yöneticileri hakkında bankayı 54 trilyon lira zarara uğrattıkları gerekçesiyle dava açtı. Diğer taraftan, Yaşarbank'a olan ve tahsili gecikmiş kredilerin geri ödemesini içeren Yaşar Grubu şirketlerinin borçları için, bankaya el kornulmasından kısa süre sonra TMSF ile Yaşar Grubu bir protokol imzaladı. Böylece Yaşarbank, TMSF'ye devredildikten sonra mali sorunları en kısa sürede çözülen bankalardan biri oldu.

YAŞAR SUÇLADI

Yaşarbank'a el konulmasını izleyen günlerde, Türk bankacılık sistemi yeniden yapılanma çalışmalarının oldukça başındaydı. Bu nedenle, el konulmayla ilgili açıklama dışında bankaların mali bünyeleriyle ilgili açıklamalar, belirgin rakamlar içermiyordu.

Yaşarbank ile aynı gün el konulan diğer dört bankanın, ‘içi ciddi şekilde boşaltılmış bankalar’ olması nedeniyle Yaşarbank hakkında da benzeri söylentiler çıktı.

Yaşar Grubu'nun sahibi Selçuk Yaşar, bu söylentilere ve suçlamalara dönük üstüste açıklamalar yapmak zorunda kaldı. Selçuk Yaşar, yaptığı açıklamaların birinde, Yaşarbank'a 400 milyon dolar nakit girdi sağladıklarının altını çizerek, kendisinin bankayı boşaltması bir tarafa, kendisinin de dolandırıldığını açıkladı.

Yaşarbank'ın eski yönetim kurulu başkanı sıfatıyla yaptığı açıklamada Selçuk Yaşar, ‘‘Yaşarbank tertemiz bir banka. Benden 400 milyon dolar para girmiş bir senede oraya. Boşaltan ben miyim? Cepten almış millet. Herkes yemiş, dolandırılmışım ben resmen’’ diyordu. Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Yaşar, Yaşarbank'a el konulması sonrasında yaptığı açıklamaların bir diğerinde ise eski Merkez Bankası Başkanı ve daha önceki yıllarda Yaşarbank'ta CEO olarak görev yapan Gazi Erçel'i suçladı. Selçuk Yaşar'ın suçlaması şöyleydi:

‘‘Sayın Sami Erdem ve Sayın Gazi Erçel beş yıl birlikte çalıştılar. Yaşarbank'ın bütün batık kredilerinde Sayın Erçel'in imzası vardır. 1994 krizi dahil son iki yıl Gazi Erçel bankada tek yetkili CEO (Chief Executive Officer) olarak çalışmıştır. Sayın Erçel pahalı dolar aldı, ucuza sattı. Banka büyük zarar gördü. Halbuki diğer akıllı bankacılar açık hesap tuttular. Yaşarbank'ın asıl zararı Sayın Gazi Erçel dönemindeki yönetimde olmuştur. Yaşarbank'ta hortumlanan biri varsa o da benim. Hesaplar ortada.’’

Selçuk Yaşar, Gazi Erçel hakkında söyledikleri bu sözlerin hemen arkasından, yine Erçel için ‘‘Beni iğfal etti’’ de dedi. Eski Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel ise Selçuk Yaşar'ın bu açıklamalarından sonra Yaşar aleyhine tazminat davası açarak kazandı. Erçel'in davayı kazanması üzerine Selçuk Yaşar, Gazi Erçel'e 2 milyar lira tazminat ödemeye mahkum edildi.

Olan 17 bin hissedara oldu

YAŞARBANK'ın TMSF'ye devredilmesiyle birlikte İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda (İMKB) Yaşarbank hisse senedi almış ve elinde tutan 17 bin 580 yatırımcı, başlangıçta banka hisselerinin işlem sırasının kapatılmasıyla zarar gördü. El konulduğu tarih itibariyle yaklaşık 48 trilyon liralık piyasa değerine sahip olan Yaşarbank hisse senetleri daha sonra bankanın Sümerbank ile birleştirilmesi sonucu bu hisseler değersiz hale geldi. Böylece Yaşarbank, bir tarafta TMSF'nin açtığı davaya göre yöneticileri tarafından 54 trilyon liralık zarara uğratılarak devlete bu kadar yük bırakırken, diğer taraftan yatırımcılara da 48 trilyon liralık yük oluşturdu.

Soros da suçladı

DÜNYANIN en fazla tanınan ve Türkiye'ye yönelik yatırımlar da yapan spekülatörlerinden George Soros, Yaşar Grubu ile Türk Tuborg üzerinden ortaklığa girmişti. Ancak bu ortaklık Soros'un umduğu gibi gitmedi. Yaşarbank'ın TMSF'ye devredildiği günlerde Soros da dünya basınına bazı açıklamalar yaptı. Soros'un yatırım fonlarından Quantum Emerging Growth Başkanı Michail Neus da Soros'dan önce Quantum Fonu'nun Türk Tuborg'un yüzde 20.8 oranındaki hisse senedinin alımı için 10 milyon dolar ödediğini ancak ağır kayba uğradığı belirten açıklamalar yapmıştı. Soros ise açıklamalarında Yaşarbank'ın yasa dışı yollarla kurtarılmaya çalışıldığını öne sürerek bunlardan dönemin Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel'in sorumlu olduğunu ifade etmişti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!