TÜSİAD (Türk Sanayici ve İşadamları Derneği) iki yıl önce Coğrafya kitabıyla başladığı ‘‘Çağdaş Yurttaş Üçlemesi’’ni Felsefe ve Tarih kitaplarıyla tamamladı. Ortaöğrenime yönelik olarak 2 yıl önce hazırlanan Coğrafya kitabına yöneltilen eleştiriler, TÜSİAD'ın iki yeni kitabı için de daha tanıtım toplantısında başladı. Bunun üzerine TÜSİAD, bu kitapların düzenlenecek bir sempozyumla tartışmaya açılmasına karar verdi.
TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan ile TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Arzuhan Yalçındağ'ın katılımıyla düzenlenen toplantıda, Felsefe kitabı Prof. Dr. Tülin Bumin, Tarih kitabı ise Yar. Doç. Dr. Ahmet Kuyaş ve Yard. Doç. Dr. Asım Karaömerlioğlu tarafından tanıtıldı. İki ayrı bölümden oluşan Felsefe 2002 kitabında ‘‘Batı Felsefe Geleneği: Öğreti ve Kavramlar Açısından Yaklaşım’’ başlığını taşıyan bölüm Andre Verges ve Denis Huisman'ın Cours de Philosophie adlı kitabından çevrilirken, ‘‘Osmanlı ve Türk Felsefe Geleneği: Dönemsel Yaklaşım’’ başlığını taşıyan bölüm telif karşılığı hazırlatıldı.
MARKSİZM SORUSU
Tarih 2002 ise Hachette Yayınevi'nin Hachette Educaiton dizisi içinde yer alan Jean-Michel Lambin yönetimindeki lise son sınıflara yönelik Historie-Terminales adlı kitaptan yola çıkarak hazırlandı. ‘‘İkinci Dünya Savaşı'nda Türkiye’’ bölümü hariç Türkçe'ye çevrilen bu kitapta Fransa'nın siyasal tarihine ilişkin bölümler çıkarılarak yerlerine Türkiye tarihi bölümü konuldu. Yayın yönetmeni Prof. Dr. Bumin, kitabın mevcut müfredat kitaplarından farklılığını anlatırken, Yrd. Doç. Dr. Kuyaş da tarih kitabının pek çok yönüyle ilk olduğunu, Yrd. Doç. Dr. Karaömerlioğlu da bu kitabın sadece ‘‘Batı merkezli bir tarihi’’ anlatmadığını vurguladı.
TÜSİAD eski yönetim kurulu üyesi Lütfi Yenel, Felsefe kitabında ‘‘Marksizm'in yeterince işlenmediği, solculuğun yeterince ele alınmadığı’’ eleştirisini yöneltti. Kitabın yönetmeni Prof. Dr. Tülin Bumin, solculuğu akım olarak ele almadıklarını ancak Marx adının pekçok bölümde geçtiğini belirtirken, Osmanlı ve Türk Felsefe Geleneği'nin işlendiği Türkiye ile ilgili bölümde solculuğa yer verildiğini kaydetti. Prof. Dr. Bumin'in de örnek olarak gösterdiği bu bölümde aydınlanmacılık, milliyetçilik, İslamcılık, liberalizmin düşünce akımları olarak ele alınırken solculuğa da değiniliyor. Ancak bu kısımda da ‘‘Batı'da Solun Oluşması ve Gelişimi’’ diye bir bölüm bulunmasına karşın yine Marx'tan söz edilmiyor.
BRİGET BARDOT BİLE VAR
Lütfi Yenel'in ‘‘Koca bir 20'inci yüzyıla damgasını vurdu’’ dediği Marksizm ayrı bölüm olarak anlatılmasa da, kitapta bazı akım ve düşünceler sanat ve
sinema dünyasından örneklendirilerek sunuluyor. Bu bölümlerde Briget Bardot, Alain Delon, Isabella Adjani ve Gerard Deperdau gibi pekçok ünlü sinema oyuncusu fotoğraflarıyla yer alıyor. Katılımcılardan gelen ‘‘Felsefe kitabı görsel olarak zayıf’’ eleştirisine Prof. Dr. Bumin konu itibariyle fazla malzemeleri olmadığını söylemekle birlikte Felsefe 2002 kitabında Briget Bardot'un resminin bile bulunduğunu belirtti.
Felsefe kitabına yönelik bir başka eleştiri Uzakdoğu felsefelerine yer verilmeyişi olsa da, kitabın ikinci bölümünün ‘‘Osmanlı ve Türk Felsefe Geleneği’’ne ayrılmış olması dikkat çekiyor. Bu bölümde Biruni, İbni Nefis, Harezmi, Ömer Hayyam, Farabi, İbni Sina, İbni Haldun'dan söz ediliyor.
Yalçındağ: Genç nüfus eğitimle kazanca dönüşür
TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Arzuhan Yalçındağ, ‘‘Genç ve dinamik nüfusumuzu büyük bir kazanca dönüştürmenin yolunun eğitim sistemimizin modernleşmesinden geçtiğine inanmaktayız’’ diyerek, şöyle konuştu: ‘‘Unutmayalım ki küreselleşme çağında yaşıyoruz ve Türkiye 1980'lerden itibaren hızla dışa açık ekonomi geline gelmekte. Dünya ekonomisinden Türkiye'ye daha çok dış ticaret payı ve sermaye yatırımı almamız için, dünyada geçerli hukuk ve insan hakları değerlerini ülkemizde de yerleştirmek zorundayız. Kaldı ki bu değerler, ekonomik getirilerinin yanında, kendi başlarına da büyük önem taşıyan insanlık değerleridir.’’
TÜSİAD'ın toplumsal sorumluluk ve ödev bilincinden hareketle bu tür çalışmalar yaptığını belirten Yalçındağ, ‘‘TÜSİAD'ın ekonomi ile yetinmeyip, diğer sosyal konularla ilgilenmesinin nedeni yaşadığı zamana, yaşadığı ülkeye ve yaşadığı dünyaya daha yapıcı ve yaratıcı bakabilen genç nesillerin yetişmesine yardımcı olmak düşüncesidir’’ diye konuştu.
Kaynakların yetersizliğine değinen Yalçındağ, Türkiye'de ailelerin üniversite öncesi 3 milyar
dolar, üniversite döneminde 1.2 milyar dolar harcadığını, yurtdışına giden öğrencilerin de 1.5 milyar dolara mal olduğunu hatırlattı.
Özilhan: Eğitim değişmeden rekabete ayak uyduramayız
Türk Sanayicileri ve İşadadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, yaptığı konuşmada, 2 yıl önce kamuoyuna sundukları ‘‘Coğrafya 2001’’ kitabını ve aldıkları eleştirileri hatırlattı. Coğrafya 2001 çalışmasına bir dizi tepki ve eleştiri aldıklarını ve bunların bir kısmının, Türkiye'nin dünyadaki yerini ‘‘kendilerinden farklı biçimde tasavvur eden kesimlerden’’ geldiğini söyleyen Özilhan, yeni tanıtılan kitaplarda da aynı çevrelerden aynı tür eleştiriler geleceğini şimdiden bildiklerini söyledi. Özilhan, ‘‘Önyargılı ve şartlanmış olanları bizim için bir değer taşımayacak. Ancak, kitapların içeriğini bu alanlarda öğretim görevini üstlenmiş meslek erbabıyla tartışmaktan mutluluk duyacağımızı, Türkiye'nin çağdaş ders kitaplarına kavuşması için gerçekleştirilecek her türlü girişime destek olacağımızı şimdiden duyurmak isteriz’’ diye konuştu.
TÜSİAD'ın Coğrafya, Tarih ve Felsefe kitaplarını ‘‘Çağdaş Yurttaş Üçlemesi’’ olarak tanımlayan Özilhan, üç yılda 35 akademisyen ile yaklaşık bin sayfalık ortaöğretim kitabının tamamlandığını söyledi. Kitapların ortalama birim basım maliyetinin 7 milyon lira olduğunu bildiren Özilhan, bunların ücretsiz olarak geniş öğretmen ve öğrenci kitlesine ulaşması için, sivil toplum örgütleri ve özel sektör nezdinde kampanya yürüteceklerini kaydetti. Eğitimsiz bir insanın bilgi toplumunun olanaklarından faydalanmasının, ona ayak uydurmasının imkansız olduğunu dile getiren Özilhan, ‘‘Eğitim sistemimizi, içeriği ile birlikte yeniden yapılandırmadan, küresel rekabet koşullarında ayakta durmamız mümkün değildir’’ dedi.
Tarih’te ilginç bölüm: ‘Alemin kralı arabesk’TÜSİAD'ın hazırlattığı ve İkinci Dünya Savaşı ile başlayan Tarih 2002 kitabında ‘‘1945'ten Günümüze Türkiye’’ konusu da ele alınıyor. Ekonomik, toplumsal ve kültürel yaşam açısından da Türkiye incelenirken, popüler sanat dünyasına da değinmeden geçilmiyor. Burada yer alan ‘‘Alemin kralı arabesk’’ bölümünde, Orhan Gencabay, Ferdi Tayfur, Müslüm Gürses, İbrahim Tatlıses'in isimleri anılırken, arabeskin ticari başarısının Zeki Müren ve Bülent Ersoy'u tarz değişikliğine sürüklediği, TRT'yi de başlangıçta uyguladığı sansürden vazgeçmeye zorladığı değerlendirmesi yapılıyor. Bu bölümde ilgili fotograflarda da Ferdi Tayfur'un ‘‘Her Şeyim Sensin’’ adlı filminin afişi ve ‘‘Arabesk dinleycilerinin ilk gözağrısı’’ resimaltıyla Orhan Gencebay'ın resimleri yer alıyor.
‘Unutulmasın diye’ Susurluk kartı
Tarih kitabında ‘‘Unutmayalım’’, ‘‘Karıştırmayalım’’ adlı bölümlerle gençlere bazı hatırlatmalar yapılırken, 28 Şubat sürecinin işlendiği bölümde Susurluk Kazası'na da değiniliyor. Bu kazanın devlet yönetiminde şeffaflık tantışmalarını ön plana çıkararak siyasal yaşamın istikrarının bozulmasında önemli rol oynadığı belirtilirken, ÖDP Uşak ve Denizli Şubeleri üyelerinin dostlarına gönderdikleri yılbaşı kartlarında yer alan Susurluk kazası görüntülerine de yer veriliyor.
Şimdi dersimiz 28 Şubat kararlarıMenderes Hükümeti, Özal yılları gibi dönemlerin anlatıldığı Tarih kitabında 28 Şubat süreci de işleniyor. ‘‘Refah partisi faktörü’’ ve ‘‘Laiklik tartışmaları’’nın ele alındığı bu bölümde 18 maddelik 28 Şubat kararları da sıralanıyor. Kendilerini okullarının parmaklığına zincirleyen türbanlı öğrencilerin resminin yanı sıra, Kudüs gecesindeki şeriatçı gösterinin ardından Ankara Sincan'a tatbikata giden tank birliğinin fotoğrafı da yine bu bölümde yer alıyor.
Bu arada çocuklara belge incelemesi olarak da Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'un 1999-2000 Yasama Yılındaki açış konuşması aktarılıyor. Öğrencilere, ‘‘Konuşma hangi siyasal bağlamda, hangi katılımcılara hitaben yapılmış’’, ‘‘Yazar düşünce suçu ile ne kastediyor’’ gibi sorular yöneltiliyor.