Güncelleme Tarihi:
Muharrem Yılmaz başkanlığındaki TÜSİAD heyetinin Çin temasları devam ediyor. Heyet, Pekin temaslarının ardından Çin'in Sichuan eyaletine bağlı Chengdu şehrini ziyaret etti. TÜSİAD'ın Chengdu kentindeki temaslarını gazetecilere değerlendiren Osman Boyner, Türkiye'nin doğusu ile Chengdu arasındaki benzerliklerden bahsetti.
Boyner, Chengdu'nun Çin'in batısında yer aldığını, ancak Türkiye'nin doğusunda olduğu gibi Çinlilerin de aynı şekilde bölgeye yatırım çekmeye çalıştığını bildirdi.
Chengdu'dan direkt Polonya'ya bir tren hattının olduğunu belirten Boyner, söz konusu hattın 2-3 ay önce çalışmaya başladığını, Chengdu'dan Kazakistan'a, Kazakistan'dan da Rusya ve Polonya'ya kadar uzandığını ifade etti.
Chengdu'dan yüklenen malın 15 gün sonra Polonya'ya ulaşabildiğini aktaran Boyner, "Normalde mal gemi ile gidecek olsa 40-45 gün sürüyor. Uçak da bir opsiyon, ama pahalı bir opsiyon" dedi.
Chengdu'nun Türkiye'ye hem avantaj, hem de tehdit getirebileceğini vurgulayan Boyner, sözlerine şöyle devam etti:
"Orada yetkililere 'Biz bunu nasıl avantaja çevirebiliriz?' diye sordum. Onlar da, 'Şimdi bu işi Kazakistan yönetmeye başlayacak. O zaman bu Kazakistan üzerinden Türkiye'ye çevrilebilir' dediler. Bunu Türkiye'ye döndüğümüzde inceleyeceğiz. Böyle bir tren hattı var mı, çalışır mı, kaç gün sürer? Böyle bir şey yapılabilirse Chengdu Türkiye'nin doğusunun doğusu, yani Türkiye'nin ikinci doğusu gibi olacak. Yani Chengdu'dan mal bir haftada, Antep'ten ise 2 günde gelecek. Bu hem bir tehdit, hem de bir fırsat. İkisini birlikte değerlendirmek lazım. Piyasa girmek isteyen Çinli firmalar açısından fırsat, bizim firmalarımız açısından tehdit."
"Çin'in doğusunun giderek daha fazla pahalanmasından dolayı artık Çin'in batısına yöneldik"
Boyner, Çin'in doğusunun giderek daha fazla pahalanmasından dolayı artık Çin'in batısına yöneldiklerini söyledi.
Chengdu'da işçilik ücretlerinin, ülkenin diğer bölgelerine göre 3'te 1 oranında daha ucuz olduğu bilgisini veren Boyner, kentin hem yerel, hem de ulusal teşviklerden faydalandığının altını çizdi.
Chengdu'nun senede 700 bin araba üretim kapasitesi olduğunu kaydeden Boyner, Chengdu'nun Türkiye için fırsatlar sunduğunu belirterek, "Tren bağlantısını düşündüğümüz zaman, orada üretim yapıp Türkiye'ye getir, ordan işle AB'ye sok, yani bir katma değer ver" şeklinde konuştu.
iPad'leri üreten Foxconn adlı şirketin Chengdu'ya yatırım yaptığını anlatan Boyner, iPadlerin yüzde 50'sinin burada üretildiğini söyledi.
Intel'in Malezya'daki bir üretim tesisinin de Chengdu'ya taşındığını belirten Boyner, "Unutmayalım ki Intel'in her bir fabrikası minimum 1-2 milyar dolar büyüklüğünde. Bu durum, böyle insanların uzun dönemli yatırımı düşündüğü anlamına geliyor. Burada görüştüğüm kişiler avantajların devam edeceğini söylediler" ifadelerini kullandı.
"Bir devlet fonu ile görüştük"
Boyner, Chengdu temaslarını TÜSİAD üyeleri ile paylaşıp, bölgeye gitmek isteyenlere yardım edeceklerini söyledi.
Birçok Türk şirketin Çin'den mal tedarik ettiğini anımsatan Boyner, ancak burada üretim yapılıp burada satılmasının ayrı bir konu olduğunu kaydetti.
Bir devlet fonu ile görüştüklerini, fonun Çin'in en büyüklerinden birisi olduğunu belirten Boyner, TÜSİAD içerisinde de Bağımsız Varlık Fonları adında bir çalışma grupları olduğunu anımsattı.
Bu fonların, Türkiye'yi dinlemeye açık olduklarını belirttiğini anlatan Boyner, Çin'in geçen yıl yurt dışına 90 milyar dolar yatırım yaptığını söyledi.
Çinlilerin yurt dışına 3 sebepten dolayı yatırım yaptığına işaret eden Boyner, "Birincisi piyasa payı almak için, ikincisi çeşitli ham maddelerin arz güvenliğini sağlamak için ki bu konuda Afrika'yı görüyoruz, üçüncüsü de teknoloji almak için. Türkiye bu üçünden birisini sunabiliyor mu? Soru işareti bu" diye konuştu.
Türkiye'nin Çin ile büyük bir cari açık problemi olduğunu anımsatan Boyner, bunun yatırım ve turist çekilerek kapatılabileceğini söyledi.
Türkiye'nin Rusya ile de benzer bir tabloya sahip olduğunu hatırlatan Boyner, bu açığın servis sektörüyle ülkeye hizmet satılarak kapatıldığının altını çizdi.
TÜSİAD'ın Çin dışındaki hedeflerinden de bahseden Boyner, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bizim dış ekonomik ilişkiler bünyesinde, AB'yi bir kenera koyduğum zaman 3 aşamalı bakıyoruz. Birincisi BRIC ülkesi dediğimiz büyük dörtlü; burada Rusya ve Hindistan ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Brezilya biraz yavaş, daha önce denedik, ama orası da uzak. İkinci grubumuz komşu ülkeler. İsrail ve Irak ile yaptığımız çalışmalar var. Biz İsrail'de 4-5 sektöre bakmıştık. Bunlardan iş yapabileceklerimiz tekstil, turizm, IT ve tarım idi. Üçüncü grup da know how çekebileceğimiz ülkeler. Burada da Almanya, Amerika ve Japonya gibi klasik ülkeler var. Almanya'da yaptığımız bir CEO forumumuz var. Bu yıl da üçüncüsünü yapmayı planlıyoruz. İtalya ile de teknoloji transferini çekebilmek için programlarımız var."
G-20'nin özel sektör ayağını oluşturan B-20 Koalisyonu'nun, G-20 ülkelerinin iş dünyasının ortak sesi konumunda olduğunu belirten Boyner, TÜSİAD'ın da B-20 oluşumunun başlıca üyelerinden biri olduğunu dile getirdi.
TÜSİAD'ın Türkiye'nin 2015 G-20/B-20 dönem başkanlığı için çalışmalarına uzun zaman önce başladığını anımsatan Boyner, şunları kaydetti:
"TÜSİAD B-20 Çalışma Grubu Türkiye dönem başkanlığında ele alınabilecek öncelikli konuları belirlemek üzere çalışmalarını sürdürüyor. Ancak bir noktanın da altını çizmekte fayda var. Türkiye, B-20 zirvesi organizasyonunun hangi kurum, kişi ya da hangi modelle gerçekleştirileceğine halen karar vermedi. 1 Aralık 2014 itibariyle dönem başkanlığı Türkiye'ye geçecek. Böyle önemli bir organizasyonun ev sahipliğini hakkıyla yerine getirebilmek için kısıtlı olan zamanımızı çok iyi kullanmak zorundayız. Bu konuda bir an önce netlik sağlanarak çalışmalara başlanması ülkenin menfaatine olacak."