Güncelleme Tarihi:
Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün ‘‘kuvvetli liderlik güdüsü ve becerisi’’ni anlatan gerçek olaylar, Atatürk'ün yöneticilere, liderlere öğütleri, ‘‘Yöneticiler İçin Yeni Bir Bakış: Mustafa Kemal Atatürk'ün Liderlik Sırları’’ adıyla bir kitapta toplandı. Adnan Nur Baykal'ın hazırladığı ‘‘Liderlik Sırları’’ Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) üyelerine dağıtıldı. Kitap, Axa Oyak Grubu Üyesi Nordstern İmtaş Sigorta'nın katkılarıyla hazırlandı.
TARİHTEKİ devlet adamlarıyla günümüz iş dünyası yöneticileri arasında çok yakın bir ilişki olduğunu belirten Adnan Nur Baykal, önsözde kitabı yazma gerekçesini şöyle açıklıyor: ‘‘Tarih, devlet adamlarına çözmeleri için çeşitli problemler vermiştir. Bu problemleri çözmedeki başarılarına göre devlet adamları, askeri tarihteki yerlerini almışlardır. Günümüz yöneticileri de özel sektörde veya kamu sektöründe çeşitli problemlerin çözümüyle uğraşmaktadırlar. Bu benzerlik tarihteki devlet adamlarının tecrübelerinin günümüz yöneticileri için bir kaynak olduğunu göstermektedir.’’
Atatürk’ten yöneticilere öğütler
Şeffaf olun, insanlar ancak o zaman size güvenirler.
Kendini bilmeyen, başkalarını da tanıyamaz.
Kendinizden verdiğiniz hiçbir şey sizden birşey eksiltmez.
Çalışanları, müteşebbis olarak geliştirin ve destekleyin, zekice risk almalarını teşvik edin. Başarısızlığa uğradıklarında savunun.
Başarılarınızı büyütmeyin, başarısızlıklarınızdan ders alın.
Çalışanlara düşüncelerini ve tavsiyelerini sorun. Bu onların perspektiflerini genişletir ve genellikle yararlı fikirlerin doğmasına yol açar.
Herşeyi kendinize mal etmeyin. Çalışanların katkılarını tanırsanız, o kişileri yeni başarılarınız için motive etmiş olursunuz.
Kendinizi de eleştirecek kadar olgun olun.
O an için, yapabileceğiniz şeylerle, yapamayacaklarınızı ayırt edemezsiniz, başarısızlığa mahkum olursunuz.
Kendinizi devamlı kandırabilirsiniz, başkalarını ancak bir süre yanıltabilirsiniz.
Olaylardan kaçmayın, aksine üzerine gidin. Koşullara ve olaylara körü körüne boyun eğmeyin, onları yeniden işleyin.
Kötü haberlerin ve yanlış davranışların ürkütücü etkisine teslim olmayın.
En büyük tehlike, en yakın tehlikedir, üstüne gidin.
Bir yöneticinin daima yapabileceği birşey vardı; görev ve sorumluluk adamı teslim olmaz.
* Olumsuz yönde de olsa, zamanında cesur kararlar verebilmesini bilin.
* Zor bir durumla karşılaşsanız bile azminizden hiçbir şey kaybetmeyin.
* Çözülmesi gerekli büyük bir sorunla karşılaştığınız vakit, o işin gereğinden başka birşey düşünmeyin.
* Çalıştığınız alandaki kişilerin bilgilerinden faydalanın.
* Geçirdiğiniz tecrübelerden yararlanmayı bir hayat tarzı haline getirin. Bilmediklerinizi bilenlerden öğrenin.
* Meselenin özüne inin, doğru soruları sorun. Sorularınız basit, dolaysız ve odaklanmış olsun.
* Sessiz kalmasını bilin. Sessizlik, çoğunlukla karşınızdaki kişiyi daha fazla şeyler söylemeye motive eder. Bu ilave yorumlar genellikle kişinin gerçekte ne düşündüğünü daha doğru yansıtır.
* İyi dinlemesini bilin.
* Bilgi toplamak için her türlü teknolojiden yararlanın, masraftan kaçınmayın.
* Bilgilendirdiğiniz kişilerin bilgileri doğru aldıklarından emin olun.
* Bazı zeki ve becerikli yöneticiler, fiziksel dayanma güçleri olmadıklarından başarısızlığa uğrarlar.
* Stres altında da, normal şartlardaki performanslarını gösteremeyen yöneticiler, başarısızlığa mahkumdur. Çünkü stres iş hayatının parçasıdır.
* Yanlış adım attığınızı farkettiğinizde, geri çekilmekten kaçınmayın.
* Hatanızda ısrar etmeyin. Çünkü iş yapan hatasız bir yönetici olamaz.
* Yapacağınız işleri kafanızda canlandırarak, tüm olasılıkları gözden geçirin.
* Yazma, not alma ve şekillendirme alışkanlığı edinin.
* Davranışlarınızda esnek olun, peşin hükümlerle hareket etmeyin.
* Espri anlayışınız karşınızdakilere mesajlarınızı kırıcı olmadan vermenizi sağlar.
* Hedeflerinize adım adım yaklaşın. Hedefi gözden kaçırdığınız anda, engelleri görmeye başlarsınız.
* Hedefi olmayan ekip hiçbir yere varamaz, bu arada zaman ve enerji kaybeder.
* Her işte kesin hesap ve rakam isteyin.
* Yöneticinin malzemesi insandır.
* Herkesi en iyi işe yarayabileceği yerde kullanın.
* İnsan sevgisi olmayan bir yönetici başarılı olamaz.
* Cesaretli kararlar vermeye hazır olun. Kararlarınız açık olsun.
* Çalışanları size davranışlarına göre değil, yaptıkları işlerdeki başarılarına göre değerlendirin.
* Problemlere çözüm aramadan önce, problemleri doğru tanımlayın.
* Sorumlu olan kişilerin karar vermesini sağlayın. Siz onlara danışmadan karar verirseniz, çalışanlar bu kararlar için sorumluluk duymazlar.
TANIKLARIN GÖZÜYLE ATATÜRK'ÜN LİDERLİĞİ
Bilmediğin işe girme ‘‘Orman Çitfliği'nin kurulduğu yıllardaydı. Toprağa ne koyarsa, kaybediyordu. Bir yıldönümü akşamı ufak köşkün önünde oturuyorduk. Topraklar bomboştu. Müdür Tahsin Bey bu köşkün önüne bir havuz yaptırmıştı. O gün bir senelik zararı haber aldığı için düşünceye daldığı sırada, havuzun fıskiyesini açtılar. Meğer Tahsin Bey suyun içine renkli ampuller koydurmuş. Bozkırın bir köşesinde, alaca karanlıkta birdenbire yeşilli, mavili, allı sular fışkırınca Mustafa Kemal Güldü:
A Kemal! dedi. Sen ziraat okudun mu? Hayır. Çiftçi misin? Hayır. Baban çitfçi miydi? Hayır. İşte bilmediği işe parasını koyup da kaybedenlere sular bile güler.’’
Marifet, yokluk içinde başarmak
Mazrah Müfit Kansu anlatıyor: ‘‘Ben bir gece. Mustafa Kemal Paşa'ya büyük bir tehlike içinde olduğumuzu söyleyerek çok sinirli bir halde:
Hepsi güzel, fakat biz burada beş, altı kişi oturmuşuz, yalnız memleketimizle, Padişahla, Ferit Paşa ile değil, bütün dünya ile uğraşıyoruz. Para yok, asker yok, top yok, tüfek yok, velhasıl bu savaşımızı destekleyecek elimizde bir kuvvet yok. Buna çare düşünelim, dedim, Mustafa Kemal Paşa gülerek:
Azizim Mazhar Müfit, bu senin dediklerinin hepsi olsa, o zaman bu işi annem de görebilir. Marifet bu yokluk içinde muvaffak olmaktır. Her nedense sen bu gece sinirlenmişsin. Haydi git yat, yarına kadar bir şeyin kalmaz, dedi.
‘‘Güç mevkiide kaldığımı görmeliyim’’
‘‘Fethi Bey Başbakandır. Meclis çetin çarpışmaların arifesindedir. Mustafa Kemal bir gün Fethi Bey'e:
Yarın Meclis'te kararını göreceğiz, diyor.
Siz diyor Fethi Bey, Meclis'e gelmeseniz daha iyi olur.
Mustafa Kemal soruyor:
Niçin?
Güç mevkiide kalabilirsiniz.
Yaa! Güç mevkiide nasıl kaldığımı ben de görmeliyim. Onun için yarın bilhassa geleceğim!..’’
Kendine güvenirdi
Kılıç Ali anlatıyor: ‘‘O'nun büyük zaferlerde imzalı emirlerine pek rastlanmaz. Çünkü o, en tehlikelir yerlerde lazım gelenlere emirleri verir, kumandana:
Yaz gönder! der, geçip giderdi. Birgün arkadaşlarından biri ona:
Sizin imzalarınız yok, birgün bunlar zaferleri kendilerine mal edebilirler, demişti. O gülmüş, sonra şu cevabı vermişti:
Olsun, icabederse ben aynı şeyleri başka bir zaman, bir daha yapabilirim. Onlar beceremezler.
Başarının sırrı
Bir Amerikalı kadın gazeteci, Atatürk'e: İşlerinizde nasıl başarılı oluyorsunuz? diye sormuş ve şu cevabı almıştı:
Ben bir işte nasıl başarılı olacağımı düşünmem. O işe neler engel olur, diye düşünürüm. Engelleri kaldırdım mı, iş kendi kendine yürür.’’