Güncelleme Tarihi:
Symes, gündeme dair konulara da değindi ve çok sesli olmayan bir toplumda demokrasinin nasıl uygulanacağını sorguladı.
Symes, “Küresel büyüme motorları olağanüstü yavaşladı. Artık gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında fark kalmadı. Gelişmekte olan ekonomilerdeki yavaşlama ve emtia fiyatlarındaki düşük, küresel ekonomiyi olağanüstü etkiledi.Gelir dağılımı olağanüstü bozuldu” dedi.
TÜSİAD Başkanı, “Bugün yeniden kapsayıcı büyüme, sürdürülebilirlik olguları siyasilerin gündeminde. Mülteci meselesi, herhalde bu yüzyılın en önemli siyasi meselesi olmaya devam edecek. Avrupa ekonomilerindeki işsizlik ve yavaşlama aşırı sağın işine yansıdı” diye devam etti.
TÜRKİYE VURGUSU
Symes, Türkiye ekonomisine yönelik de açıklamalar ve uyarılar yaptı.
TÜSİAD Başkanı, hükümetin mali eylem planının bir an önce uygulanması gerektiğine vurgu yaptı.
Symes, “Türkiye dışa açık bir ekonomi olması nedeniyle, dış talep yetersizliğinden büyük darbe gördü. Türkiye sanayileşmesini tamamlamamış bir ülke olarak, mevcut işsizlik rakamlarını bu seviyelerde tutmak için en azından yüzde 5 seviyesinde tutmak zorundadır. Göz göre göre artan enflasyonu iyi irdelemek ve bu artışa dur demek gerekmektedir. Hükümetin reform konusunda kararlı tutumunu görmekten memnunuz, ancak içinde bulunduğumuz ekonomik durum, altını çiziyorum, eylem planın uygulanmasını zorunlu kılıyor. Fırsatlar zamanında değerlendirilebilirse fırsattır. Eylem planının hayata geçirilmesinde kritik olarak kabul edilecek bir dizi konu zaten TÜSİAD’ın gündeminde vardır” dedi.
Törende Mustafa Koç'un daha önceki TÜSİAD Genel Kurul toplantılarında yaptığı konuşmalar ve fotoğraftan bir video da gösterildi.
"MUSTAFA'NIN ANISI ÖNÜNDE SAYGIYLA EĞİLİYORUM"
İstanbul’da 46’ncı Genel Kurulu’nu düzenleyen TÜSİAD, geçen ay ölümüyle Türkiye’yi yasa boğan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve TÜSİAD’ın eski Yüksek İstişare Başkanı Mustafa Koç’u andı. Ezcacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, toplantının başında oldukça duygusal bir konuşma yaptı ve sözlerini “Mustafa’nın anısı önünde saygıyla eğiliyorum” diyerek bitirerek, salondan alkış aldı.
İşte Eczacıbaşı'nın herkesi hüzne boğan o konuşma metni:
"Sayın Başkan, değerli TÜSİAD üyeleri,
Onur Başkanımız, can dostumuz, sevgili kardeşimiz Mustafa Koç bugün aramızda yok. Salonumuz boş, içimiz buruk, gözlerimiz onu arıyor.
TÜSİAD’ın 45 yıllık tarihinde zaman oldu kaygımızı, zaman oldu acımızı ve kederimizi paylaştık. Ama hiç böylesine zamansız bir kayıpla sarsılmadık, boynumuz bu kadar bükülmedi. Mustafa’ya Allah’tan rahmet, ailesine güç ve sabır diliyorum.
Mustafa’yı çok sevdik, ona çok hayranlık duyduk, ona çok güvendik. Mükemmel eğitimi, deneyim birikimi, global vizyonu ile, toplumunun ve ailesinin değerlerini tümüyle özümsemiş olan, 29 Ekim doğumlu Mustafa, Türkiye'nin geleceğini omuzlarında taşıyan iş insanıydı.
Ama o, milyonlarca insanımızı her şeyden önce alçak gönüllülüğü ile büyüledi. Nehirler nasıl alçakta duran okyanusa doğru akarlarsa, binlerce seveni ona aktı, o da onları okyanus gibi gönlü ile kucakladı.
Mustafa dev bir gücün en yetkili noktasında otururken nasıl böyle alçak gönüllü olabiliyordu?
Biz, onu tanıyanlar, bunun yanıtını biliyoruz: Mustafa, hepimizin aynı kaderi paylaştığının, aynı gemide yol almakta olduğumuzun bilincindeydi. Toplumda kazananlarla kaybedenlerin olamayacağını; ya hep beraber kazanacağımızı, ya da hep beraber kaybedeceğimizi biliyordu. Hep beraber kazanmak, onun için sadece iş yaşamında başarılı olmanın bir gereği değil, toplumun refahı için bir önkoşuldu. Yaşam öyle bir oyundu ki, herkesin birlikte kazanması gerekiyordu. Mustafa’nın yaşama bu bakışı, “ülkem varsa ben de varım” diyen aile geleneğinin de bir devamıydı.
Onun topluma hizmet tutkusunun bir temel taşı altın kalbi ise, ikinci temel taşı da bu yaşam felsefesiydi.
Yıllar içinde Mustafa'yla TÜSİAD hakkındaki görüşlerimizi paylaşmak için çok fırsatımız oldu. Topluma hizmet yolunda TÜSİAD’ın, Mustafa için çok farklı bir yeri vardı. İşine en çok odaklandığı dönemlerde bile TÜSİAD onun öncelikleri arasında yer almaya devam etti. TÜSİAD'ı Türkiye'nin en önemli sivil toplum kuruluşu olarak görüyordu, vizyonunu gönülden paylaşıyordu. TÜSİAD onun güçlü desteğini hep arkasında hissetti. Yönetim kurulunda yıllarca hizmet etti, çok zor zamanlarda TÜSİAD'ın Yüksek İstişare Konseyi Başkanlığı'nı büyük bir başarıyla yürüttü. Sizler onu derneğimizin Onur Başkanı yaparak takdirinizi en anlamlı şekilde belirttiniz. O da bunun karşılığını fazlasıyla verdi. Mustafa’nın TÜSİAD’a hizmetlerini hiç unutmayacağız.
Mustafa'nın adını ve anısını yaşatalım. Onun için törenler, kitaplar, belgeseller yapalım; adına ödüller koyalım; adını taşıyan okullar, tesisler, enstitüler açalım. Ama bunlarla yetinmeyelim.
Sadece adını ve anısını değil, değerlerini de yaşatırsak Mustafa aramızda yaşamaya devam eder. Ancak o zaman Mustafa'nın yaşamı, “ölümle bitmeyen yaşam” olur.
Dostluk, kardeşlik, barışseverlik, hoşgörü, insan sevgisi, güleryüz... Bunlar şairlerin, filozofların, hayal dünyasında yaşayanların, bulutlarda dolaşanların, ayağı yere basmayanların değerleri midir? Bu değerler, siyasette, ekonomide, iş dünyasında, rekabette gereksiz midir? Veya geçersiz midir? Eğer öyleyse, bu değerlerin ete-kemiğe bürünmüş simgesi olan Mustafa, dünya çapında işleri nasıl yaptı, nasıl herkesi kendine hayran bıraktı? Başında bulunduğu kuruluşun 13 yılda değerini, nasıl beş kat arttırdı? Bu dünyadan Mustafa geçtiği için işçimiz kazandı, sanatçımız kazandı, bilim insanımız kazandı, sporcumuz kazandı, toplumumuz kazandı... Hiç kimseyi kırmayan, herkese kucak açan, herkese el uzatan Mustafa yaptı bunları... Mustafa'nın yaşamından ve başarılarından alabileceğimiz hiçbir ders yok mu? Mustafa için konuşmalar yapıp, gözyaşı döküp, kendisine olan sevgimizi, hayranlığımızı ve özlemimizi anlatıp, bu salondan çıktıktan sonra kendi kavgalarımıza geri mi döneceğiz? Çok yazık olmaz mı?
Barış içinde ve kardeşlik duygularıyla birbirimize sarılmaya toplumumuzun en çok ihtiyacı olduğu bir dönemdeyiz. İşte bu değerleri, bu duyguları yaşattığımız sürece Mustafa hep aramızda yaşayacak.
Mustafa Koç’un anısı önünde saygıyla eğiliyorum."