TÜSİAD'dan kamuya ahlak modeli

Güncelleme Tarihi:

TÜSİADdan kamuya ahlak modeli
Oluşturulma Tarihi: Kasım 17, 2005 13:19

TÜSİAD, hazırladığı raporla mevcut kamu görevlilerine ilişkin Etik Yasası’nın değiştirilmesini gündeme getirirken, Model Etik Kanunu önerdi.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), kamuya yeni bir Model Etik Kanunu önerdi. TÜSİAD, Etik Yasası kapsamına üniversiteler ve Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının dahil edilmesini, yasama ve yargı üyeleri için de ivedilikle etik kodlar hazırlanmasını gündeme getirdi. Devlet sırrının yargının denetimine tabi olmasını isteyen TÜSİAD, memurların yargılanmasıyla ilgili izin sistemi getiren Anayasa ve yasalardaki düzenlemelerin kaldırılmasını önerdi.

TÜSİAD’ın "Devlette Etik Altyapı" çalışma dizisi kapsamında hazırladığı "Devlette Etikten Etik Devlete: Kamu Yönetiminde Etik" başlıklı raporu açıklandı. Raporda, "çağdaş çıkar çatışması politikası"nın ortaya konulmasının gereklilik olduğu savunulurken, "Kamu yönetiminde çıkar çatışması hallerinin çoğunda aktörlerden birisi kamu görevlisi, diğeri de özel sektör kuruluşu olmaktadır" denildi.

"ETİK DIŞI FAALİYETLERLE TOPLUMUN REFAHI AZALTILIYOR"

Etik bilincinin geliştirilmesine vurgu yapılan raporda, şu değerlendirmeler yapıldı: "Kamu yönetiminde etik dışı faaliyetler, vatandaşların devlete olan güvenini azaltmaktadır. Bu durum, devletin kamu ihtiyaçlarını karşılamasındaki etkinliğini düşürmekte, sosyal ve ekonomik kurumların verimli ve etkin bir şekilde çalışmasını engellemekte ve kaynak dağılımını bozucu etkilerde bulunmaktadır. Etik dışı faaliyetlerin yaygın olduğu ülkemizde, bazı çıkar grupları ve kamu görevlileri, geniş toplum kesimlerinin refahının azalması pahasına tatmin edilmiş olmaktadır. Etik dışı faaliyetler ve ’yolsuzluklar’ sorununun AB’nin tam üyeliğimize bakışında ciddi bir rahatsızlık konusu olduğu ortadadır."
Uluslararası Saydamlık Örgütü’nün yolsuzluk endeksinde Türkiye’nin 2005 yılında 159 ülke arasında 65’inci sırada yer aldığına dikkat çekilen raporda, "Bu durum, uluslararası itibarımızı da zedelemektedir" denildi.

ETİK DIŞI FAALİYETLERİN NEDENLERİ

Kamu yönetiminde etik dışı faaliyetlerin genel nedenleri de şöyle sıralandı: "Hukuk devleti ilkesinin, etik kültürün yerleşmemiş olması, bürokrasinin merkeziyetçi ve statükocu yapısı, siyasilerin bürokratik yapı üzerindeki etkisi, takdir yetkisinin keyfi kullanılışı, bürokratik hizmetlerin kalitesi, kamu görevlilerinin kamu hizmetine adanmışlığında yetersizlik, bürokratik işlemlerdeki kuralların çokluğu ve karmaşıklığı, idari usul eksikliği, kamuda istihdam sorunları, saydamlık eksikliği, denetim yetersizliği,ekonomik nedenler, eğitim yetersizliği, medya ve sivil toplumun etkinliğinin az oluşu, bürokratik ayrıcalıklar."

"ÜNİVERSİTELER VE TSK ETİK KAPSAMINA ALINSIN"

Raporda, Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kurulması’na ilişkin yasanın yetersiz olduğu savunularak, değiştirilmesi önerildi. Etik davranış ilke ve kurallarının kanunla tanımlanması gerektiği savunulurken, rapor ekinde yer alan "Model Etik Kanunu"nun dikkate alınması istendi. Üniversiteler ve Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının da etik yasası kapsamına dahil edilmesi gerektiği savunulan raporda, yasama ve yargı mensupları için de ivedilikle etik yasa ve kodların yürürlüğe sokulması gerektiği belirtildi. Etik ihlallerinin Resmi Gazete yanında yüksek tirajlı ilk üç gazetede yayınlanması önerildi.

"DEVLET SIRRINA YARGI DENETİMİ GETİRİLSİN"

Bazı adımlara karşın saydamlığın sağlanamadığı anlatılan raporda, Bilgi Edinme Kanunu’yla ilgili hala altyapı çalışmalarının tamamlanmamış olduğuna dikkat çekildi. Raporda, bu konuda da şu öneriler gündeme getirildi:
"Bilgiyi vermeyen kamu görevlisinin işlediği suç, görevi ihmal suçunun unsurlarıyla örtüştüğünden bu açıkça belirtilmeli. Bilgi edinme hakkının kapsamına ilişkin yapılan tanımlamadaki, bilgi edinme hakkını bütünüyle işlevsiz hale getiren ’kurum ve kuruluş tarafından aksi kararlaştırmadıkça ibaresi’ yasadan çıkarılmalı. Devlet sırrı denilerek verilmeyen bilgiler yargı tarafından incelenebilmeli ve sır olup olmadığına dair verilecek nihai karar yargıya ait olmalıdır. Devlet sırları ve gizlilik kavramlarının tanımının açıkça yapılmış ve kapsamlarının belirlenmiş olması gerekli."

"ASILSIZ SUÇLAMAYA CEZA ÖNGÖRÜLSÜN"

Kamu gücünün suistimal edilmesi durumunda kanunlarla sağlanan ayrıcalıkların kamu yararına hizmet etmediği anlatıldı. Raporda, memurların yargılanmasına ilişkin Anayasa’nın kamu hizmeti görevlileriyle ilgili "görev ve sorumlulukları, disiplin kovuşturulmasında güvence" maddesinin, memurların yargılanması hakkında kanunun, özel kanunlarla kamu görevlilerinin yargılanması için öngörülen izin sisteminin kaldırılması gündeme getirilirken, suçsuz kamu görevlilerinin mağdur edilmesini engellemek için de, asılsız suçlamalarda bulunan kişiler için ceza öngörülmesi istendi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!