TÜSİAD'dan adalet reformu uyarısı

Güncelleme Tarihi:

TÜSİADdan adalet reformu uyarısı
Oluşturulma Tarihi: Nisan 05, 2010 16:10

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, Avrupa Birliği'ne uyum sürecinde adaletin, Türkiye'nin en geri ve mutlaka, hemen ciddi reformlara tabi tutulması gereken alan olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

Boyner, TÜSİAD'ın, kamuoyunda hukuk devleti bilincinin güçlenmesine katkı  sağlamak ve lisans veya lisansüstü düzeyde hukuk eğitimi almış 40 yaş altı genç  hukukçuları özgün çalışmalar yapmaya teşvik etmek amacıyla 2008 yılında tesis  edilen “En iyi Genç Hukukçu” ödül töreninde yaptığı konuşmada, bu ödüle geçen  yıl 7 başvurunun, bu sene ise 16 başvurunun geldiğini bildirdi.

Türkiye'de bu tür ödüllerin teşvik edici bir rol oynadığını ifade eden  Boyner, “Hukuk Devleti kavramı her şeyden önce hukuka saygı ve hukukun üstünlüğü  olarak algılanması gerekiyor. Bu ise hukuku yapanların ve onu uygulayanların  öncelikle yine hukukla bağlı olmalarını vatandaşların ayrım gözetmeksizin  kanunlar önünde eşit olmasını ve yönetenlerin her zaman ve her konuda hesap  verebilir olmalarını gerektiriyor” diye konuştu.

Haberin Devamı

Bu bağlamda tüm dokunulmazlık ve ayrıcalıkların kaldırılmasının, hukuk  devletinin ve kanun önünde eşitliğin vazgeçilmez bir unsuru olarak ortaya  çıktığını dile getiren Boyner, istikrarlı kalkınma ve sürdürülebilir büyümenin  refah düzeyinin yükseltilmesinin koşulu olduğunu, istikrarlı kalkınmanın çağdaş  demokratik kurum ve kuralların yerleştiği çoğulculukla katılımcılığın  kurumsallaştığı birey haklarının garanti altına alındığı hukuk devleti ile mümkün  olacağını söyledi.

Demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri tam olarak yerleşmeden ulaşılan refah  düzeyinin kalıcı olmasının olanak dışı olduğunu belirten Boyner, şöyle devam  etti:

“Biliyoruz ki yargı reformu hem yapısal hem de zihinsel dönüşümleri  kapsamak zorunda... Epeydir biliyorduk ki yargı mensuplarımızın ağır iş yükleri,  adalete ayrılan paylar ve bu payların kullanımı sorundu. Adalet yavaş ve geç  tecelli edebiliyor. Bazen de doğru dağıtılamıyor. Son 3-4 yıldır toplum olarak  bambaşka hukuk sorunlarını izliyoruz. Örneğin gözaltında tutukluluk süresi,  adaletin doğru dağıtılması için aksaklıklar taşıyabiliyor. Suçlanmadan veya suç  tespit edilmeden aylarca hatta yılı aşan sürelerde vatandaşlar hapislerde  tutulabiliyor ve hayatlarından hiçbirşey çalınmamış gibi salıverildiklerini  görüyoruz. Küçük çocuklar taş attıkları için terörist muamelesi görebiliyorlar ve  terörist gibi hüküm giyebiliyorlar. Bazı hukukçuların elinde hukukun siyaset  aracı olarak kullanıldığını görüyoruz. Hukuk adeta siyasi tarafların hesaplaşma  alanı haline getiriliyor.

Haberin Devamı

Avrupa Birliği'ne uyum sürecinde adalet, en geri olduğumuz, mutlaka ve  hemen ciddi reformlara tabi tutulması gereken yer. Adalete güvenmeden yaşayabilir  miyiz? Adalet duygusunu yitirmiş bir toplum olarak ilerleyebilir miyiz? 'Türk  adaletine güveniyorum güvenim sonsuzdur' klişesine toplum vicdanında  inandırıcılık kazandırmak zorundayız. Bağımsız ve tarafsız yargı ve özgür savunma  makamının hayata geçmesinin yanı sıra adaletin gecikmemesi, çağdaş fiziki  şartların sağlanması, nitelikli yargı personelinin varlığı çağdaş bir adalet  sistemine sahip olmak için çok önemli.”

Boyner, bugün Türkiye'de yargı erkinin işlevinin ve sınırlarının halen  yoğun olarak tartışılıyor olmasının, kuvvetler ayrılığı ve hukuk devleti  ilkelerine ilişkin anlayışın henüz parlamenter demokrasinin gerektirdiği düzeye  ulaşmadığının bir göstergesi olarak yorumlanabileceğini de sözlerine ekledi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!