Güncelleme Tarihi:
TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, Fransa Meclisi’ndeki, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddedilmesini suç sayan yasa teklifi girişimi konusunda, “Fransa parlamentosu siyasi popülizm uğruna, düşünce ve araştırma özgürlüğünü kısıtlayıcı eğilimler taşıyan bu tasarıyı seçim döneminde gündeme getirmekten beis duymuyor. TÜSİAD olarak inanıyoruz ki, demokratik hukuk devletlerinde parlamentolar yargının yerine geçemez, tarih yazamaz, siyasetçiler yargıç olarak davranamaz” dedi.
TOBB ve TÜSİAD harekete geçti
Fransız parlamentosunun gündeminde bulunan “Fransız yasaları tarafından tanınan soykırımların inkarı, bir yıl hapis ile 45 bin Euro para cezasına çarptırılır” hükmünü öngören yasa tasarısı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile TÜSİAD’ı harekete geçirdi. TOBB ve TÜSİAD, söz konusu yasa tasarısının Türk-Fransız iş ortamına olumsuz etkileri konusunda 19 Aralık pazartesi günü Fransa’da bir dizi temas gerçekleştirecek. Temaslara TÜSİAD tarafından Yönetim Kurulu Başkanı Boyner’in yanı sıra, TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyeleri Tayfun Bayazıt ve Lucien Arkas ile TÜSİAD Uluslararası Koordinatörü Bahadır Kaleağası da katılacak.
Avrupa değerleri ile çelişiyor
Ümit Boyner, TOBB ile yaptıkları ortak basın açıklamasında da değindikleri gibi, Fransa’da önerilen yasa tasarısının Fransa’nın da parçası olduğu Avrupa değerleri ile ciddi anlamda çeliştiğini ifade ederek, şu görüşleri dile getirdi: “Avrupa değerlerine ters düştüğüne inandığımız bu tasarıyla ilgili endişelerimizi Fransız iş dünyası örgütleri kanalıyla, Fransız siyasetine iletmek istiyoruz. 19 Aralık 2011 tarihinde Paris’te gerçekleştireceğimiz temaslar kapsamında Fransız Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği, Uluslararası Ticaret Odası ve Fransa’da TÜSİAD’ın muadil örgütü MEDEF temsilcileri ile görüşeceğiz. Ziyaret öncesinde de gidişatın olumsuz sonuçları hakkında TÜSİAD yönetimi olarak Fransız iş dünyasının temsilcileriyle birebir temaslarımızı sürdürüyoruz. Buna ek olarak, geçtiğimiz hafta başında muadil örgütümüz MEDEF’e bir mektup ileterek söz konusu tutumun olumlu seyreden Türk-Fransız iş ortamına olası etkilerinden söz ettik.”
Paris Boğaziçi Enstitüsü bu konu üzerine yoğunlaştı
TÜSİAD yönetimi ve üyeleri kanalıyla da Fransız iş dünyası temsilcileri ile birebir görüştüklerini kaydeden Ümit Boyner, TÜSİAD’ın girişimiyle kurulan ve Türkiye-Fransa ilişkileri üzerine çalışmalar yürüten Paris Boğaziçi Enstitüsü isimli düşünce kuruluşununun da Fransa’daki çalışmalarını bu konu üzerine yoğunlaştırdığını söyledi. Boyner, “Paris Boğaziçi Enstitüsü, yasa tasarısının hem siyasi hem sosyal hem kültürel hem de ekonomik boyutta doğurabileceği sonuçlara ilişkin Fransız milletvekillerine mektup iletti. Pazartesi günü TOBB ve TÜSİAD’ın muhatap kuruluşlarıyla gerçekleşecek temaslarla da Türkiye’ye karşı takınılan bu siyasal tutumun etkilerini ele alacağız. İki ülke arasındaki ilişkilere birçok yönüyle zarar verecek olan bu tasarı ile ilgili Fransa kamuoyunda sağduyunun hakim olacağını ümit ediyorum” diye konuştu.
Milli refleksimiz güçlüdür haksızlığı kolay kolay unutmayız
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Fransa meclisindeki, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddedilmesini suç sayan yasa tasarısı ile ilgili, “Kısa vadeli siyasi beklentilerle uzun vadeli ilişkilerimizin tehlikeye atılması son derece kötü. Yasa tasarısı temelleri açısından da son derece yanlış” dedi. Fransa’nın Ankara Büyükelçisi Laurent Bili’yi ziyaret eden Hisarcıklıoğlu, tasarının Türk-Fransız ilişkilerini derinden sarsabilecek çok ciddi bir “mesele” olduğunu belirtti.
Böyle bir adıma hayret ettik
Türkiye-Fransa ilişkilerinin her zaman çok önemli olduğunu, iki ülkenin yüzyılları aşan stratejik bir işbirliği çerçevesinin bulunduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, yasa tasarısının temelleri açısından da son derece yanlış olduğunu söyledi. İfade özgürlüğünün temellerinin atıldığı bir ülkede bu tür bir adımın atılmasın kendilerini hayrete düşürdüğünü söyleyen Hisarcıklıoğlu şunları dile getirdi: “Konunun siyasi boyutunun yanı sıra ekonomik boyutu da son derece önemli. Siyasi belirsizliklerin ve gerilimin ekonomik işbirliğinin önüne geçmesini istemiyoruz. Türk insanı duygusaldır, milli refleksleri çok güçlüdür. Haksızlığı kolay kolay unutmaz. Sizden beklentimiz hükümeti ve yasama organlarını oluşabilecek hassasiyete karşı uyarmanızdır.”