Güncelleme Tarihi:
TÜSİAD 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında yaptığı yazılı açıklamada insanların cinsiyetlerinden dolayı ayrımcılık ve eşitsizliğe maruz kalmasının bir ülkeyi içten içe zayıflattığı, devletin, toplumun, ailenin ve bireyin yaşamının sağlıklı sürmesini engellediği belirtildi.
Kadın ve erkeğin hak ve özgürlüklerde, fırsatlara erişimde ve temsilde eşitliğinin esas olduğuna inandıklarına vurgu yapılan açıklamada, bunun bir demokrasi, toplumsal refah ve ulusal onur konusu olduğu vurgulandı.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
"21. yüzyılda güçlü bir Türkiye için toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamalıyız.Toplumsal cinsiyet eşitliği demokrasi, kapsayıcı büyüme ve sürdürülebilir kalkınmanın vazgeçilmez bir unsurudur. Toplumsal cinsiyet eşitliği uluslararası kurumlar ve hukuk tarafından açıkça tanımlanmış olup, coğrafi, kültürel ve dini unsurlara göre farklılık göstermemektedir. Bu konuda dünya gerçekleri ve veriler herhangi bir şüpheye yer bırakmayacak kadar açıktır. Kadınların çağımızda hala devam eden şiddete maruz kalmalarını önlemek tüm dünya gibi ülkemiz için de önemli bir mücadele alanı. Bu mücadelenin kazanılması için yasaların ve şiddete sıfır tolerans anlayışının eksiksiz hayata geçmesini diliyoruz. Mevcut yasalardaki eşitlik ilke ve düzenlemelerinin gerçek hayata yansımasını sağlamalıyız. Bu amaçla politika ve eylemlerin etkili uygulanması için kesintisiz çaba sarf edilmesi büyük önem taşımaktadır. Kadınların eğitim, çalışma hayatı ve siyaset başta olmak üzere hayatın her alanına eşit katılımını ve karar alma mercilerinde daha çok sayıda kadın olmasını sağladığımız bir Türkiye'nin daha uzlaşmacı, daha demokratik ve daha kalkınmış bir ülke olacağına inanıyoruz. Kadınların ve erkeklerin gücünü hayata eşit katabilmeliyiz. Çünkü her zaman vurguladığımız gibi tek kanatla geleceğe uçamayız."