Oluşturulma Tarihi: Ağustos 08, 2008 00:00
Son günlerde rektör atamaları çerçevesinde yaşanan tartışmalara ilişkin bir açıklama yapan TÜSİAD, yükseköğretim sisteminin yeniden yapılandırılarak, ’eğitimin siyasetin müdahale alanı olmaktan çıkarılmasını’ istedi.
TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), rektör atamaları ile ilgili olarak, "Şüphesiz, yasalarla yetkilendirilmiş kurumlar bu yetkilerini kullanacaklardır. Ancak bu yetki kullanımı, YÖK sisteminin sorun üreten yapısını değiştirmemekte, her karar ve atama tartışmalara yol açmaktadır. Eğitim kesinlikle siyasetin müdahale alanı olmaktan çıkarılmalıdır" değerlendirmesinde bulundu.
Sorun üreten yapı
Açıklamada, "Son yapılan rektör atamalarının, daha önceki örneklerde olduğu gibi bazı üniversitelerde tepki yaratmıştır ve bu süreçte bazı değerli akademisyenlerimiz üniversitelerindeki idari görvlerinden istifa etmişlerdir" hatırlatması yapılarak, şu değerlendirme yapıldı: "Şüphesiz, yasalarla yetkilendirilmiş kurumlar bu yetkilerini kullanacaklardır. Ancak bu yetki kullanımı, YÖK sisteminin sorun üreten yapısını değiştirmemekte, her karar ve atama tartışmalara yol açmaktadır. Türkiye’nin yükseköğretimde yeni bir yapılanmaya gitmesi gerektiği muhakkaktır. Böylece üniversiteler, siyasi gerginliklerin bir unsuru olmaktan çıkarak enerjilerini eğitimin niteliğini yükseltmeye yönelik çalışmalar üzerine yoğunlaştırabilecektir. Eğitim kesinlikle siyasetin müdahale alanı olmaktan çıkarılmalıdır."
Tek tip ve merkeziyetçi
Yükseköğretimde çeşitliliğin öneminin vurgulandığı açıklama şöyle devam etti: "Yükseköğretimde, bireylere seçme olanağı tanıyan çeşitlilikte, ademi merkeziyetçi, kurumların yaratıcılığını ön plana çıkaran, karşılaşılan sorunlara esnek tepkiler verebilen, üniversitelerin birbirleri ve yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarıyla rekabet edebilmelerine fırsat tanıyan bir sistemin varlığı son derece önemlidir. Bugünkü tek tip ve merkeziyetçi yapının, fiilen çeşitlenmiş olan Türk üniversitelerini yönetmeye ve yönlendirmeye yeterli olup olmadığı sorusu da dikkate alınarak, açık bir diyalog ortamında, yükseköğretim politikasının ve vizyonunun daha demokratik bir bakış açısıyla yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu süreçte siyasi otoritenin gerginlik yaratmayan uzlaşmacı tavrı eğitim sisteminin ihtiyaç duyduğu reformun gerçekleşmesine yardımcı olacaktır."
5 yıl önceki raporu
Açıklamada ayrıca, TÜSİAD’ın 4 Eylül 2003’te kamuoyuna açıkladığı "Yükseköğretimin Yeniden Yapılandırılması: Temel İlkeler" başlıklı raporu da hatırlatıldı. Prof. Dr. Üstün Ergüder koordinötürlüğünde Prof. Dr. Suhü Sevük, Prof. Dr. Mehmet Şahin, Prof. Dr. Tosun Terzioğlu ve Prof. Dr. Öktem Vardar tarafından hazırlanan bu raporda, kurumsal özerklik konusuna da yer verilerek, şöyle denilmişti: "Tek tip üniversite anlayışından kurtulmak gerekli. Üniversitelerin idari yapılarının ayrıntıları, kanunun ana esaslarına uymak şartıyla üniversiteye bırakılmalı."