Güncelleme Tarihi:
TÜRK Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), genel seçim sonrasının en önemli maddesi olarak gördüğü anayasa değişikliği konusunda bir dizi öneriyi gündeme getirirken, ‘Cumhuriyet’le ilgili madde hariç değiştirilemez madde olmadığı görüşünü ortaya attı. Prof. Ergun Özbudun ve Prof. Turgut Tarhanlı’nın eş koordinatörlüğünde 11 toplantıda 22 akademisyen ve kanaat önderinin tartışmalarının ürünü olarak ortaya çıkan çalışmada, en dikkat çekici olan konu anayasada değiştirilmesi bile teklif edilemeyecek ilk 3 maddeye ilişkin değerlendirmeler oldu. TÜSİAD’ın dün düzenlenen Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında açıklanan ve Özbudun ve Tarhanlı tarafından anlatılan “Yeni Anayasa Sürecinin 5 Temel Boyutu” adlı çalışmada yer alan önerilerden bazıları şöyle oldu:
‘Anayasa Meclisi’ kurulsun
Yalnızca yeni anayasanın taslak metnine odaklanacak, görevi taslak metnin hazırlanması ile sona erecek, resmi sıfatı haiz geçici bir organ kurulmalı. Bu organın hazırlayacağı taslak metin, olağan yasama aşamalarından geçerek kabul veya reddedilecektir. Yalnızca ek bir aşama olarak TBMM’daki kabul oyu ne olursa olsun, yürürlüğe girmesi için referandum yapılmalıdır.
Sadece Madde 1 korunsun
Anayasalarda, ileride mutlaka değiştirilemeyecek niletelikte madde hükümlerine yer vermek gibi bur kural bulunmuyor. Ancak buna ilişkin farklı ülke örneklerinde de olduğu gibi, Anayasalarda bu statüye sahip madde hükümlerine de yer verilebiliyor. Türkiye bakımından asıl önemli husus, mevcut Anayasadaki “Türkiye Devleti Bir Cumhuriyettir” biçiminde ifade edilen “devletin şekli” başlıklı madde hükmünün (madde 1) korunmasıdır.
‘Başkanlık’ yıllar alır
Başkanlık sistemine geçiş, idarenin ve yürütme organının yapısının bu sisteme uyarlanmasını gerektiriyor. Bu da, kapsamlı ve yıllar alacak süreçtir ve ülkenin temel birçok sorunun çözümünü ikinci plana atabilecek ve erteleyebilecek nitelik taşıyor.
Parlamenter rejim en iyisi
Yeni Anayasada, parlamenter rejimden vazgeçilmemeli. Parlamenter rejim, başkanlık ve yarı-başkanlık rejimlerine göre, daha işler bir demokrasinin hayat bulmasına fırsat verir. Yeni anayasasın, 1982 Anayasası’ndan farklı olarak daha çoğulcu bir parlamenter rejimi gerçekleştirmesine elverişli değişikliklerin yapılması şarttır.
Yüzde 10 barajı yüksek
Genel seçimdeki yüzde 10’luk ülke barajı yüksektir ve 2011 seçiminde daha düşük bir baraj uygulanması yeni anayasayı kabul edecek parlamentonun temsil gücünü artırır. Bu asgari önerinin ötesine geçen bazı katılımcılar bu tedbiri yeni anayasa yapım sürecinin olmazsa olmaz bir koşulu olarak görmekte ve yeni anayasayı yapacak bir meclisin seçiminde barajın tamamen kalkması gerektiğini dile getirmektedir.
Hani teklif bile edilemezdi
TÜSİAD’ın yeni anayasa sunumunun ardından üyeler vicdani redden seçimlerde oy kullanmamanın suç olmasına kadar bir çok soru yöneltirken, Zafer Mutlu da mevcut anayasanın 4’üncü maddesine atıfta bulunarak, ilk 3 maddenin ‘değiştirilmesi teklif dahi edilemez’ maddeler olduğunu hatırlattı. Mutlu, bu durumda izlenecek yöntemi sordu. Prof. Dr. Turgut Tarhanlı ise, bu konunun 1961 Anayasası’nda sadece bir madde ile sınırlı olduğunu, onun da ‘devletin şekli’ ile ilgili olduğunu belirterek, ‘değişikliğin teklif dahi edilmemesi’ zihniyetinin anayasada yer almaması gerektiğini savundu.
MGK mutlaka yenilensin
MİLLİ Güvenlik Kurulu’nun (MGK) anayasal bir kurum olmaktan çıkarılması istenen çaalışmada, şöyle denildi: “Yeniden yapılandırılmalı, üye kompozisyonu değiştirilmeli ve görev alanı net bir çizgilerle belirlenmeli. MGK’nın yeniden yapılandırılması sürecinde yetki alanı sadece savunma ile sınırlı tutulmalı, tehdit, güvenlik gibi muğlak kavramların çerçevesi çizilmeli. İsmi de yeni yapısı ve görevleri çerçevesinde değiştirilmeli. ”
Değiştirilmesi bile teklif edilemez 3 madde
Madde 1: Türkiye devleti bir cumhuriyettir.
Madde 2: Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.
Madde 3: Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı İstiklal Marşı’dır. Başkenti Ankara’dır.
Özbudun AK Parti’ye taslak hazırlamıştı
TÜSİAD’ın çalışmasına imzasını atan iki hukuk otoritesinden biri Prof. Dr. Ergun Özbudun, AKP’ye hazırladığı taslak ile de hatırlanıyor. Özbudun, 2007 seçimlerinden kısa bir süre önce AK Parti’nin isteği üzerine sivil anayasa hazırlama görevini üstlenmişti. Özbudun, bir ekiple birlikte hazırladığı taslağı AK Parti’ye teslim etti. Bu çalışmadan sonuç çıkmadı.
Yeni anayasa Türk milliyetçiliğinden arındırılmalı
TÜSİAD’ın yeni anayasa çalışmasında, “vatandaşlık tanımında Türklük kavramına yer verilmemesi” gerektiği savunularak, şu önerilere yer verildi:
Yeni Anayasa Türk milliyetçiliği ve Türk milleti kavramları da dahil olmak üzere, tam etnik vurgulardan arındırılmalı.Türkçe’dan başka anadillerin isteğe bağlı olarak olarak devlet okullarında kapsamlı biçimde öğretilmesi anayasal güvence altına alınmalı.
Resmi dilin Türkçe olması ilkesi korunmakla birlikte, Türkçe’den başka anadillerin çoğunluk veya büyük bir azınlık teşkil ettiği yerel yönetim birimlerinde, o dilin Türkçe ile birlikte kamusal işlemlerde kullanılmasına imkan verilmeli.
Atatürk’e şükran yeterli
ANAYASANIN başlangıç metninde Atatürkçülüğe vurgu yapılmasından ziyade, Mustafa Kemal Atatürk’ün şahsiyetine yönelik bir şükran ve minnet ifadesiyle yetinilebilir.
Nüfus cüzdanından din hanesi çıksın, HSYK özerk yapıya kavuşsun
TÜSİAD’ın 57 sayfalık çalışmasındaki bazı öneriler şöyle:
Genelkurmay, Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanmalı.
Nüfus kağıtlarında din hanesi çıkarılmalı.
Din dersinin zorunlu ders olmaktan çıkarılmalı.
Yüksek komuta kademesine atamalar TSK’nın göstereceği belli sayıda adaydan sivil otorite tarafından yapılmalı.
Siyasi parti faaliyetlerinin finansmanına anayasada mutlaka değinilmeli ve bu alan ayrıntılı bir biçimde düzenlemeli.
Devlet siyasi partilere hakkaniyete uygun bir şekilde mali yardımda bulunmalıdır.
Savunma harcamalarının denetimi Sayıştay’ca etkin biçimde yerine getirilmeli.
Yükseköğretim Kurulu yerine, üniversitelerarası planlama ve koordinasyondan sorumlu yeni bir yapı kurulmalıdır.
HSYK özerk olarak düzenlenip, bağımsızlığı sağlanmalı.
Cinsiyet ayrımcılık nedeni olmasın
EŞİTLİK hakkı ve ayrımcılık yasağı ile ilgili düzenlemelere de yer verilen çalışmada bir tanım da yer aldı. Bu tanımda dil, ırk, köken, renk, cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, siyasi ya da başka bir düşünce, uyrukluk, ulusal ya da toplumsal köken veya mensubiyet, din, mezhep, mülkiyet, doğum, yaş, fiziksel ya da zihinsel engellik ve diğer statü farklılıkları nedeniyle ayrımcılıga karşı eşit ve etkili bir konuma istendi.