TÜSİAD: Beklentiyi karşılamaktan uzak
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Eylül 18, 2009 00:00
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başekonomisti Ümit İzmen, orta vadeli programın belirsizliği azaltmakla birlikte, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından yaşan en ciddi küresel kriz sonrasında, beklentileri karşılamaktan uzak kaldığına dikkat çekti.
İzmen, haziran ayından bu yana açıklanması beklenen programının ekonomik büyüklüklerinin genel hatları ile gerçekçi olduğu belirtmekle birlikte şu değerlendirmeleri yaptı:
Hükümetin krizden çıkışta uygulayacağı ekonomi politikalarının enflasyonda iddialı bir tutum, maliye politikasında ise zamana yayılmış toparlanma üzerine kurulu olduğu görülüyor. Krizden çıkış için genişlemeci maliye politikalarının bir süre daha kullanılmaya devam edileceği anlaşılıyor.
Kamu finansmanına ilişkin temel büyüklükler, krizle mücadele nedeniyle artırılmış olan kamu harcamalarının bu eğilimi koruyacağını, gelirlerde ise yüksek bir performans beklendiğini gösteriyor. Vergi oranlarında değişikliğe gidilmeden, gelirlerde öngörülen artışın sağlanmasının zor olacağı ve bu durumda bütçe açığının öngörülenden daha yukarıda gerçekleşmesi bekleniyor.
Mali kuralın hazırlıklarının 2010’da tamamlanacağının vurgulanmış olması, bütçe disiplininin ancak 2011 sonrasında tesis edileceğini düşündürüyor.
Programda bütçe açığının finansman yöntemi açık değil. Kamu açığının büyüklüğü ve finansmanı, kamu borçlarının sürdürülebilirliği ve büyüme, faiz, kur, enflasyon dengelerinin sağlanabilmesi açısından önem taşıyor.
Programın temel amaçlarına ulaşmak için belirlemiş olduğu yapısal reformlar, geçmiş yıllardaki yapısal reform alanlarına kıyasla daha somut önlemler içeriyor.
Ancak, geçmiş senelerde de programda yer aldığı halde gerçekleştirilememiş olan bazı başlıkların varlığı, reformların uygulama kararlılığını ve dolayısıyla Orta Vadeli Program’ın hedeflerinin gerçekleştirilmesini tartışılır kılıyor.
Hükümetin krizden çıkışta uygulayacağı ekonomi politikalarının enflasyonda iddialı bir tutum, maliye politikasında ise zamana yayılmış toparlanma üzerine kurulu olduğu görülüyor. Krizden çıkış için genişlemeci maliye politikalarının bir süre daha kullanılmaya devam edileceği anlaşılıyor.
Kamu finansmanına ilişkin temel büyüklükler, krizle mücadele nedeniyle artırılmış olan kamu harcamalarının bu eğilimi koruyacağını, gelirlerde ise yüksek bir performans beklendiğini gösteriyor. Vergi oranlarında değişikliğe gidilmeden, gelirlerde öngörülen artışın sağlanmasının zor olacağı ve bu durumda bütçe açığının öngörülenden daha yukarıda gerçekleşmesi bekleniyor.
Mali kuralın hazırlıklarının 2010’da tamamlanacağının vurgulanmış olması, bütçe disiplininin ancak 2011 sonrasında tesis edileceğini düşündürüyor.
Programda bütçe açığının finansman yöntemi açık değil. Kamu açığının büyüklüğü ve finansmanı, kamu borçlarının sürdürülebilirliği ve büyüme, faiz, kur, enflasyon dengelerinin sağlanabilmesi açısından önem taşıyor.
Programın temel amaçlarına ulaşmak için belirlemiş olduğu yapısal reformlar, geçmiş yıllardaki yapısal reform alanlarına kıyasla daha somut önlemler içeriyor.
Ancak, geçmiş senelerde de programda yer aldığı halde gerçekleştirilememiş olan bazı başlıkların varlığı, reformların uygulama kararlılığını ve dolayısıyla Orta Vadeli Program’ın hedeflerinin gerçekleştirilmesini tartışılır kılıyor.