OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 14, 2005 00:00
TÜSİAD, son günlerin tartışmalı konusu başbanlık sisteminin, Türkiye'ye uymayacağını savundu. TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı, "Bu sistemin ABD dışında başarılı bir örneği yok. Başkanlık sisteminin parlamenter sisteme göre bir üstünlüğü yok. Halen geçerli olan parlamenter sistem iyileştirilmeli" dedi.TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nin (TÜSİAD) 35'inci Genel Kurulu'unun gündemi Avrupa Birliği (AB) ile müzakere süreci olurken, son günlerin tartışılan konularından biri olan başkanlık sisteminin de Türkiye'ye uygun olmadığı görüşü dile getirildi. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı, TÜSİAD'ın bu konudaki görüşünü "başkanlık sisteminin parlamenter sisteme bir üstünlüğü yok" şeklinde açıkladı.REFORMLAR SÜRSÜN: Türkiye'nin kendi ihtiyaçları doğrultusunda başlattığı reform sürecini kesintisiz biçimde devam ettirmesi ve henüz el değmemiş bazı alanlara doğru yaygınlaştırması olduğunu dile getiren Sabancı, son günlerde kamuoyunda siyasette etkinliğin sağlanması için siyasal sistemin değiştirilmesi, başkanlık sistemine geçilmesi gerektiği yönündeki tartışmalara dikkat çekti.TARİHİ SÜREÇ ÜRÜNÜ: Sabancı, bu tartışmalarda göz ardı edilen üç temel meseleyi şöyle sıraladı: "Türk siyasal sistemine ilişkin her türlü değişiklik önerisi demokrasiye, siyasi istikrara ve yönetimde etkinliğe katkıda bulunmalı. Siyasal yapı bir bütündür. Başkanlık sistemi/parlamenter sistem tartışması yaparken,
seçim ve siyasi parti sistemlerini mutlaka hesaba katmak gerekir. Ülkemizdeki parlamenter sistem, tarihi bir sürecin ürünüdür. Bu sistemin özünü değiştirecek girişimler, siyasal sistemimizde bir belirsizliğin kapılarını açacaktır."ÜSTÜNLÜĞÜ YOK: "TÜSİAD, siyasi istikrar, demokrasi ve yönetimde etkinlik açısından başkanlık sisteminin parlamenter sisteme bir üstünlüğü olmadığı görüşündedir" diyen Sabancı, bu sistemin, çok farklı tarihsel koşullardan gelen ve federal bir yapıya sahip ABD dışında, bu açılardan başarı sağlamış bir örneğine rastlanmadığını belirtti. Sabancı, "Asıl üzerinde durulması gereken konu, halen geçerli olan sistemin iyileştirilmesi’ derken, mevcut seçim sisteminin, temsili demokrasinin Avrupa'da kabul gören temel ilkeleriyle bağdaşmadığını savundu. Sabancı, Türkiye'nin, yönetim istikrarını tesadüflere bırakmayan, temsilde adaleti kabul edilebilir ölçülerde sağlayan bir seçim sistemine ihtiyacı bulunduğunu dile getirdi.HARCAMALAR ŞEFFAF OLMALI: Siyasi partilerin iç işleyişinin ise üye yazımı, teşkilatlanma, delege sistemi, aday tespiti ve genel başkanlık gibi konularda demokratik esaslara uygun hale getirilmesi gerektiğini belirten Sabancı, ‘Parti hesaplarının ve seçim harcamalarının şeffaflığı ve bunların denetimi etkin biçimde sağlanmalı" dedi. Sabancı, "Siyasi parti yasakları ile ilgili maddeler çağdaş demokratik anlayışa ve AB ilkelerine göre yeniden kaleme alınmalı, siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin maddeler gözden geçirilmeli’ dedi. Sabancı, ‘Seçim ve siyasi partiler yasalarında yapılacak değişikler, bizi temsil gücü daha yüksek ve daha iyi işleyen bir parlamenter rejime kavuşturacaktır’ diye konuştu.TÜSİAD'a göre nasıl bir seçim istemi olmalıBugün uygulanan ulusal baraj yüksek. Ülke genelinde asgari bir oranda seçmen desteğine sahip partilerin, aldıkları oy oranının altında bir oranda dahi olsa, parlamentoda temsil edilebilmeleri için bu baraj aşağı çekilmeli.HÜKÜMETLER, istikrarı pekiştirecek ve meşruiyet tartışmalarına yol açmayacak şekilde, göreve gelebilmeli. Seçim sistemi, seçmenlerin sadece birinci tercihlerini değil, ikinci tercihlerini de ifade edebildikleri mekanizmalara sahip olmalı. SEÇİM sistemi, tek parti hükümetinin çıkamayacağı oy dağılımlarında bile, partilerarası ittifakları teşvik ederek, seçmene hükümet seçenekleri sunmal. Böylece koalisyon hükümeti kuruluşunu seçim sonrası pazarlıklara bırakmayan bir yapı oluşmalı.BÖLGELER, seçmenlerin milletvekili adaylarını yakından tanımasını sağlayacak şekilde daraltılmalı. Siyasi partilerin milletvekili adayları, mutlaka mümkün olan en geniş katılımlı ön seçim sistemi ile belirlenmeli."Mustafa
Koç, Yüksek Ä°stiÅŸare Konseyi BaÅŸkanıKOÇ Holding Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Mustafa Koç, Yüksek Ä°stiÅŸare Konseyi (YÄ°K) BaÅŸkanlığı'a getirildi. TÃœSÄ°AD'da 2 yıl baÅŸkanlık 4 yılda YÄ°K BaÅŸkanlığı yapan Muharrem Kayhan'ın yerine Koç'un baÅŸkanlığını üstlendiÄŸi YÄ°K'te bu dönem Erkut YücaoÄŸlu, Tuncay Özilhan ve Aldo Kaslowski BaÅŸkan Yardımcısı, Yavuz Canevi ve Zekeriya Yıldırım da sekreter olarak görev yapacak.BaÅŸmüzakereci kim olmalı TÃœSÄ°AD YÄ°K BaÅŸkanı Mustafa Koç, Avrupa BirliÄŸi ile müzakereleri yürütecek heyette kimin baÅŸ müzakereci olması gerektiÄŸi yönündeki sorulara isim vermenin doÄŸru olmayacağını, bunun hükümetin takdirinde bulunduÄŸunu söylemekle birlikte ‘Devlet Bakanı Ali Babacan'ın adı geçiyor’ denilmesiyle birlikte ÅŸunları söyledi:‘Sayın Babacan, bunu layıkı ile yapabilecek bir ÅŸahıs. O bakımdan eÄŸer olursa, bir özel sektör ve sivil toplum örgütü olarak elimizden gelen yardımı gösteririz. Bu görevi üstlenen kiÅŸinin dışarıda saygınlığı olan enternasyonel kimliÄŸi olan, iyi müzakere yapan biri olması lazım. Sayın Babacan, bunu yerine getirir diye düşünüyorum. Tecrübesi yeter.’TÃœSÄ°AD BaÅŸkanı Ömer Sabancı, ‘Şu kiÅŸi, bu kiÅŸi olmasından çok, biraz daha hızlı hareket edilmesini, bu konularda radikal ve cesur karar alınmasını istediklerini’ söylerken, ‘İster müzakere heyeti baÅŸkanı olsun, ister baÅŸ müzakereci ve yardımcıları, bu konularda çabuk kararlar bekliyoruz. Vakit geçirmeden bu konularda çalışmaya baÅŸlanmasını bekliyoruz’ diye konuÅŸtu. TÃœSÄ°AD Ãœyesi ve Türkiye Ä°ÅŸverenler Sendikaları Konfederasyonu (TÄ°SK) BaÅŸkanı TuÄŸrul Kudatgobilik ise, Abdullah Gül'ün bu konuda baÅŸarılı olacağını kaydetti. TuÄŸrul Kudatgobilik, ‘BaÄŸlayıcılığı olması bakımından siyasi noktada BaÅŸbakan'a hemen yakın olan benim tarifime göre en üstteki sayın Abdullah Gül'dür’ dedi.Ä°stikrarsızlık potansiyelleri kurutulmadı TÃœSÄ°AD BaÅŸkanı Ömer Sabancı, ekonomide oluÅŸan dengeleri korumanan ekonomide istikrar açısından zorunlu olduÄŸunu ama yeterli olmayacağını belirterek, ‘Çünkü, henüz istikrarsızlık üretme potansiyeline sahip bazı kaynaklar kurutulamamıştır’ dedi. Türkiye'nin, en büyük sorunu olan, gelir dağılımı bozukluÄŸu, bölgesel geliÅŸmede eÅŸitsizlik ve istihdam yetersizliÄŸine çare üretemediÄŸini anlatan Sabancı, bu sorunların çözümünün yatırımların artırılmasında yattığını, yabancı sermayenin de sürece katılması gerektiÄŸini defalarca söylediklerini anlattı. Yatırım ortamının iyileÅŸtirilmesi açısından vergi oranları ve vergi reformu, kayıtdışı ile mücadele, kamu reformu yapılması, özelleÅŸtirme, sosyal güvenlik reformu gibi konuları da dile getirdiklerini hatırlatan Sabancı, "Bütün bunları geride bırakabilmeliyiz ki, müzakerelere yoÄŸunlaÅŸabilelim" dedi. 45 yeni üye girdiTÃœSÄ°AD'a 2004 yılında katılan 45 kiÅŸi ile birlikte, üye sayısı 543'e yükseldi. TÃœSÄ°AD'a yeni katılan isimler şöyle: "Murat AkdoÄŸan, Ali Akkanat, Mustafa Münir Alaca, Ahmet Alp, Mehmet Ali Aydınlar, AyÅŸe Bilgen, Carlo Costa, Aziz Aykut Demiray, Ahmet Cemal Dördüncü, Mehmet Murat Ensari, Muhammet Nuri Ensari, Levent ErdoÄŸan, Kemal Erol, Bilal Yaman Erturan, Bianco Giovanni, Mustafa Fethi Gürbüz, Levent Hatay, ErtuÄŸrul Hataylı, Mehmet Ä°nal, Hayati Kaya, Kemal Kaya, Merve Kılbey, Şükrü KoçoÄŸlu, Özgür Kuyumcu, Erol MemioÄŸlu, Åžafak Ozan, Cem Özgür, Mehmet ÖzköseoÄŸlu, Gülnaz Arıcanlı Pensoy, Metin Reyna, Rüşdü SaracoÄŸlu, Melek Sarmini, Gerhard Schwarz, Serdar Sunay, Bekir ÅžerbetçioÄŸlu, Esen Talu, Turhan Talu, Mustafa TaÅŸdelen, Orhan Turan, Turhan Turhangil, Alican Ulusoy, Merva Ulusoy, Turgut Uzer, Ömer Yarman ve Hasan Yılmaz."Â
button