Güncelleme Tarihi:
Dörtkaşlı, 2009 ile 2013 yılları arasındaki 5 yılı, savunma-havacılık sektöründe TSK'nın envanterine girecek Uçak, İnsansız Hava Aracı, Helikopter ve Uydu alanlarındaki özgün çözüm ve ürünlerin doğrudan satış veya uluslararası ortaklıklar yoluyla dünya pazarına sunulması ve TSK'nın bu alanlarındaki yeni ihtiyaçlarına çözüm geliştirecek bir atılım dönemi olarak gördüklerini söyledi.
2008 yılının, şirket tarihinin, cari faaliyetler ve rakamsal veriler açısından en yüksek değerlere ulaşıldığı bir yıl olmakla birlikte, TUSAŞ'ın geleceğe yönelik yatırımlarını ve iş bağlantılarını oluşturmaya devam ettiği bir yıl olarak tamamlandığını kaydeden Dörtkaşlı, bu yıl içerisinde yapılan entelektüel, teknolojik ve sabit kıymet yatırımları ile imzalanan ATAK, A350XWB gibi uzun soluklu sözleşmelerin, şirket ve Türkiye'yi en az 25-30 yıl ilgilendirecek konular olarak ön plana çıktığını kaydetti.
Benzer bir tanımlamanın 2006-2008 dönemi için de yapılabileceğini kaydeden Genel Müdür, bu dönemdeki tüm yıllarda şirketin cari faaliyetlerinin bir önceki yıla göre önemli oranlarda arttığını, her yeni yılın bir öncekine ait olan rekorlarının kırıldığını, ama aynı zamanda şirketin geleceği için yoğun çalışmalar yapıldığını kaydetti.
Dörtkaşlı, “bu tempo ve iş yapısı ürünler ortaya çıkana kadar devam etmek zorundadır ve gelecek birkaç yılı da şimdiden etkisine almıştır” dedi.
HEDEF, 20 MİLYAR DOLARLIK İŞ HACMİ
Muharrem Dörtkaşlı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“2008 yılında bir önceki yıla oranla yaklaşık yüzde 20'lik artış ile 231 Milyon ABD Doları tutarında satış gerçekleştirilmiştir. Bunun yüzde 78'si ihracattır, yüzde 22'si ise yurt içi müşterilerimize (MSB/SSM) mühendislik katkılı satışlardan sağlanmıştır.
2008 yılında yaklaşık 900 Milyon ABD Doları tutarındaki sözleşmelerin imzalanmasıyla mevcut sözleşmeye bağlı ve gerçekleşme olasılığı yüksek taahhüt hacmimiz 8 Milyar ABD Doları mertebesini aşmıştır.
Özellikle yurt içi müşterilerimiz için geliştirmekte olduğumuz çözümlerimizin 2010'lu yılların başından itibaren yurt dışı pazarlara sunulmasıyla 2023 yılına kadar 20 Milyar ABD Doları'nın üzerinde bir iş hacmi öngörülmektedir.
Yürütmekte olduğumuz projeler ile geçmişteki kabiliyet esaslı üretim ve sınırlı tasarım katkısı sağlayan bir şirket yapısından, ürün sahibi ve dünya havacılık sektöründe söz sahibi bir şirket yapısına geçmekteyiz.”
YENİ PROJELER
Bundan sonraki hedeflerinin, özgün ağırlıklı projelerin gerçekleştirilerek pazarlanması olduğunu vurgulayan Dörtkaşlı, yeni proje ve etkinliklerini şu şekilde sıraladı:
“a) Modernizasyon/Modifikasyon:
Dünya pazarlarında modernizasyon projelerine soyunurken TUSAŞ'ın hiç kuşkusuz ki en büyük referansı Türk Silahlı Kuvvetleridir. Dolayısıyla bu gelişimde, hem ortaklarımızın hem de Türk Silahlı Kuvvetleri'nin TUSAŞ'a sağlamış olduğu destek ve fırsatlar çok önemli bir yer teşkil etmektedir.
C-130 uçaklarının modernizasyonu pazarında belirli yaşın üzerinde hedeflediğimiz 500'den çok uçak bulunmaktadır. Bu uçakların modernizasyonuna yönelik uluslararası alanda girişimlerimiz devam etmektedir. Benzer şekilde F-16 uçaklarının yapısal ve aviyonik modifikasyon projeleri için Türkiye ve Ürdün projelerindeki performansımız ile başta Pakistan olmak üzere yeni iş olanakları üzerinde çalışmaktayız. Hedefimiz, dünyada F-16 modifikasyonu konusunda iddialı bir merkez olmaktır.
b) Özgün Sistemler:
Emsallerinden önemli derecede üstünlük ve farklılıklara sahip olan Temel ve Başlangıç Eğitim Uçağı-HÜRKUŞ'un uluslararası pazara sunulmadan, önce kendi Hv.K.K'mızın envanterine girmesi ve TSK'nın dünyada kabul görmüş referansına sahip olması yönünde çalışmaktayız.
Türk İnsansız Hava Aracı (TİHA) projemizin geldiği aşama itibariyle diğer ülkelere temel platform olarak sunulması ve bu yolla diğer ülkelerin katılımına olanak veren yeni ortak geliştirme türev projeleri devam etmektedir.
Devlet Planlama Teşkilatı desteği ile İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından yürütülmekte olan 2005 yılında katıldığımız Havacılık Araştırma Geliştirme ve Uygulama projesinde, “havacılık teknolojileri, özellikle döner kanatlı hava araçlarının analizi, tasarımı ve imalatı alanlarında ulusal bilgi düzeyini,” “Bilgi Üreten Seviyeye” ulaştırmak, yerel endüstri ile işbirliği içerisinde ileri teknolojilere dayalı yerel üretimi desteklemek ve “bir prototip helikopter üretmek” hedeflenmektedir.
Projede bugüne kadar, bilgi transferi ve üretim teknolojileri açısından gerekli ulusal ve uluslararası ilişkiler kurulmuş ve hafif ticari bir helikopterin tasarımı olgunlaştırılmıştır. Bu tasarıma dayalı prototip helikopterin imalat çalışmaları da hızla ilerlemektedir. Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen bu öncü projede, prototip üretiminin tamamlanması ile yer ve uçuş testleri çalışmalarının 2010 yılı içinde gerçekleştirilmesi planlanmaktadır.
c) Ortak Geliştirme:
TSK'nın Genel Maksat Helikopteri Projesi değerlendirme süreci devam etmektedir. Proje kapsamında mevcut olan yedi farklı kullanıcının konfigürasyonel ihtiyaçlarını helikopterlere entegre etme sorumluluğunu üstlenmek doğrultusunda çalışmalara devam edilmektedir.”
HELİKOPTERDE ATILIM YAPILACAK
Başta Türkiye ve bölge ülkelerinin ihtiyaçları dikkate alınarak yapılan analizler neticesinde, tasarım, modifikasyon, üretim, satış ve satış sonrası destek haklarına sahip olunacak bir helikopterin belirlenmesiyle, uçak alanındaki atılımların benzerini helikopter alanında da gerçekleştirmeyi hedeflediklerinin altını çizen Dörtkaşlı, ihale sonunda seçilecek olan helikoptere, ürün ortaklığı veya iş payı ortaklığı temelinde ortak olunması yöntemiyle, ATAK Programı kapsamında hayata geçirilmiş olan uzun vadeli ürün/iş payı ortaklığı yaklaşımını hem stratejik hem de ticari anlamda geliştirmeyi ve kalıcı kılmayı hedeflediklerini söyledi.
Yeni geliştirilmekte olan Yolcu Uçağının, İnsansız Hava Aracı gibi çok sayıda uluslararası geliştirme projesine belirli haklara sahip iş ortağı olarak katılma yönünde çabalarının sürdüğünü belirten Genel Müdür, sonuçları önümüzdeki günlerde almayı beklediklerini söyledi.
Dörtkaşlı, yeni projeler konusunda da şunları söyledi:
“Örnek vermek gerekirse, Airbus A350 uzun menzil yolcu uçağı geliştirme projesine yapısal bir komponentin risk paylaşımcı tasarım/üretim ortağı olarak katılmak yönünde sürdürdüğümüz girişimlerin sonucunda, uluslararası rekabet ortamında yapılan ihalede TUSAŞ seçilmiştir. Bu proje ile A400M ile entegre olduğumuz Avrupa havacılık yapısı içindeki konumumuzu daha ileri seviyelere taşıyacağımıza inanıyoruz.
Diğer taraftan dünya havacılık sektörünün lider şirketleri ile 'vazgeçilmez tek kaynak tasarım/üretim ortağı' üzerine kurulu iş bazımızı daha da geliştirme çalışmalarını sürdürmekteyiz.
S-70 BlackHawk helikopterlerinin aviyonik modernizasyonu kapsamında 2009 Mart ayında yaptığımız ilk helikopter teslimatını takiben kalan üç helikopter de teslim edilecek.
TİHA, HÜRKUŞ projeleri ile C-130 ve T-38 uçaklarının Aviyonik Modernizasyonu projelerinin takvime uygun faaliyetleri başarılı bir şekilde ve iş ortaklarıyla işbirliği içinde yerine getirilecek.
Pakistan Hava Kuvvetleri'ne ait F-16 uçaklarının modifikasyonunun en kısa sürede sözleşme altına alınması planlıyor.
Özgün çözümler için 2011 sonrasına yönelik olarak pazarlama faaliyetlerinin etkin bir şekilde yürütülmesi, Ulusal sanayi temsilcisi olarak uluslararası ortak geliştirme proje fırsatlarının değerlendirilmesi amaçlanıyor.
Sürdürülebilir büyüme hedefini gerçekleştirmek üzere dünya ticari havacılık alanında vazgeçilmez bir tasarım/üretim ortağı olma yönünde iş fırsatlarını ortaya çıkarmak.
TUSAŞ'ın ana yüklenici olarak belirlendiği projelerde Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile birlikte azami yerli katkıyı sağlamak üzere gerek gövde gerekse alt sistemlerde tasarım ve üretim alanında çok sayıda alt sözleşmeci firma ile entegre bir şekilde faaliyetlerimizi yürütmekteyiz. Yerli katkı oranı, hesaplama kriteri ile projelerin niteliğine göre farklılık göstermekle birlikte, ana yüklenici olarak yabancı bir firmanın belirlendiği tedarik modellerinden çok ileri düzeyde kritik teknolojiye dayalı yerli katkı girdisi sağlanmaktadır.”
ORTAK BÖLGESEL JET YAPIMI PLANLANIYOR
Dtörtkaşlı, Bölgesel Uçak konusunda ise 2005 yılından itibaren yoğun bir çaba içine girildiğini, bu amaçla bağımsız nitelikte pazar araştırması ve fizibilite etüdü yaptırıldığını kaydetti.
Pazar dinamikleri, zaman ve maliyet yönlerinden halihazırda üç-dört ülkede yürütülen mevcut tasarım projelerine ortak olarak katılmanın en uygun yol olacağının anlaşıldığını belirten Genel Müdür Dörtkaşlı, bu yöndeki girişimlerin olumlu sonuçlar vermiş olmakla birlikte, uluslararası ortaklıkta hedeflediğimiz konuma uygun miktarda uçak alım niyet/taahhüdünü Türkiye'deki havayolu işleticilerinden alamadıkları için çalışmanın ilerlemesinin durduğunu ifade etti.
Dörtkaşlı, bununla birlikte, Türkiye'nin tasarım seviyesinin geldiği aşamada, uluslararası piyasada sayılı kaynaklardan biri olarak geliştirilmekte olan bir kısım bölgesel yolcu uçağı projesine tasarım/üretim ortağı olarak katılma yönünde çalışmalarının devam ettiğini de vurguladı.
İNSANSIZ HAVA ARACI (İHA) GELİŞTİRİLMESİ
Uzun süre havada kalış amaçlı İnsansız Hava Aracı (İHA) geliştirilmesine çok önem verdiklerini vurgulayan Dörtkaşlı, İlk özgün İHA tasarımına 1990 yılında başlayan, ilk uçuşunu 1992'de yapan TUSAŞ'ın, İHA sistemleri üzerine 18 yıllık bir birikime sahip olduğunu, TSK envanterinde 2000'den bu yana kullanılan İnsansız Hedef Uçakları “Turna”ların, TUSAŞ'ın milli sistem olarak TSK'ya verdiği ilk hava aracı sistemleri olduğunu kaydetti.
Dörtkaşlı, TSK'nın Orta İrtifa Uzun Havada Kalışlı İHA Sistemi ihtiyacına yönelik olarak SSM ve TUSAŞ arasında imzalanan Özgün TİHA Geliştirme Programı ile üç hava aracı prototipi ile yer sistemlerinden oluşan prototip bir sistemin milli olanaklarla geliştirilmesinin hedeflendiğini kaydetti. Muharrem Dörtkaşlı, İHA hedefleri konusunda sözlerini şöyle sürdürdü:
“Program Kavramsal Tasarım, Ön Tasarım, Detay Tasarım ve Geliştirme ile Test ve Değerlendirme safhalarından oluşmaktadır. Halihazırda Kritik tasarım çalışmalarına devam edilmektedir. Oldukça kapsamlı bir sistem geliştirme/bütünleştirme projesi olan TİHA çerçevesinde yer alan tüm alt sistemlerin, yurt içi firmalar tarafından geliştirilmesi hedeflenmektedir. Böylece, herhangi bir potansiyel İHA sisteminin, yurt içi imkanlarla geliştirilebilmesine yönelik, yurt içi kabiliyet merkezleri oluşturulması program vizyonu olarak hedeflenmektedir.
Tümüyle milli tasarlanmış ve ileride doğabilecek yeni ihtiyaçlara da çeşitli türevleriyle cevap verebilecek bu sistemin, TSK'ya harekat alanında çok önemli kabiliyetler kazandıracağı değerlendirilmektedir.”