TURSAB’ta seçim yaklaştı 'başkanlık' yarışı kızıştı

ZOR bir yıl geçiren turizm sektöründe ‘başkanlık’ yarışı kızıştı. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği’nde (TÜRSAB) Aralık ayında yapılacak 22’nci Genel Kurul öncesinde başkanlık adaylığını açıklayan Detur Turizm Şirketi CEO’su Firuz

Bağlıkaya seçilmeleri halinde TÜRSAB’ta ‘şeffaflığın’ ön plada olacağını söyledi. Bağlıkaya’nın TÜRSAB Başkanı seçilmesi halinde yönetim kurulunda yer alacak olan Etstur Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ersoy da yapılan toplantıda hazır bulundu. TÜRSAB gibi bir firmanın şeffaf ve denetlenebilir olması gerektiğine değinen Mehmet Ersoy, “TÜRSAB çatısı altında bizim tespit ettiğimiz 11 firma kurulmuş. Ama halen başkanlık yapan Başaran Ulusoy 5 firma oldğunu iddia ediyor. Bizim tespit ettiğimiz 11 firmanın 8’inde Başaran Ulusoy ya Yönetim Kurulu Başkanı ya da Genel Müdür, diğerlerinde ise yönetim kurulu arasında bulunuyor” dedi.

KREDİ RİSKİ 185 MİLYON TL
TÜRSAB’ın bir holding gibi yönetilemeyeceğine vurgu yapan Ersoy, “Başaran Ulusoy TÜRSAB veya iştiraklerine ait şirketlerin hiçbir borcunun olmadığını açıklamıştı. Hatta kendi sözleriyle ‘Genel Merkez binamızın kredi borcu dışında TÜRSAB’ın borcu yok. O da 20-25 milyon TL’ demişti. Biz de Başaran Beyin bu sözleri üzerine bir araştırma yaptık ve bir dizi şirket bilgisine ulaştık. Başaran Ulusoy bırakın kaç şirket olduğunu, yönetim kurulu başkanı olduğu şirketlerin sayısını dahi bilmiyor. TÜRSAB bu çok yüklü miktarlarda kredi çekiyor. TÜRSAB’ın kurmuş olduğu şirketler ağır borç yükü altında. Müze biletleri için kurulan şirketin kredi riski Haziran 2015 itibariyle 185 milyon TL. Yaklaşık 160 milyon TL’lik nakit kredi ve leasingi bulunuyor. Müze bileti için kurulan şirketin anlaşması 2016’da bitiyor. Ancak şirket çok yüksek faizlerle kredi kullanmış. Bu kredinin geri dönüşü yok. Bu olanlardan ne yönetim kurulunun ne de genel kurulun haberi yok. Daha da ilginç olanı ise şirketleri denetlemekle görevli olan bir mali müşavir başka bir şirketin ortağı olmuş” diye konuştu.

TEK ADAM OLMAYACAK
TÜRSAB yeniden sloganıyla yola çıktıklarını ifade eden Firuz Bağlıkaya da, seçilmeleri halinde yapacakları projelerini anlattı. Acente faaliyetlerinde yüzde 70 pazar payını eline geçiren ve vergi ödemeyen yabancı teknoloji şirketlerinin Türkiye’de vergi ödemelerini sağlayarak rekabet avantajlarını sonlandıracaklarının altını çizen Bağlıkaya, “Seyahat Acenteleri kendi şirketlerine kayıtlı araçlarla başkaca bir belgeye ihtiyaç duymaksızın tur ve transfer yapabilecek. TÜRSAB’ı daha saygın, demokratik, her hareketin hukuki bir dayanak noktası olduğu bir kurum haline getirmek için çalışacağız. En önem verdiğimiz konuların başında şeffaflık, kurumsallık ve acentelere kazanç getiren bir TÜRSAB var. Tek adam sisteminin değiştirilmesi gerekiyor. Modern bir TÜRSAB’ın inşa edilmesi gerekiyor” diye konuştu.

‘Uyutulan’ acentenin belgesini TÜRSAB satın alacak
HAKSIZ rekabetlere dayanamayıp ticari karlılığını kaybettiği için faaliyetine son veren ancak belgesini devredemediği için de şirketini uykuya geçiren acenteleri çözümsüzlükten kurtaracaklarını ifade eden Bağlıkaya, “Bu acentelerin belgelerini TÜRSAB olarak geri satın alacağız ve acente belge devrine müsaade edeceğiz. Belge fiyatı şu anda 38 bin lira. Biz de bu fiyattan tekrar satın alacağız. Pula dönen belgelere bir değer katacağız. Toplam 6 bine yakın seyahat acentesi var. Bunlardan 2 bin 500’ü oy kullanıyor. 1000 tanesi de bir şekilde işlerini devam ettiremeyen şirketler. Biz bu şirketlere ‘uyutulmuş’ acenteler diyoruz. Onların uyanmasını sağlayacağız. Bu şirketeler ulaşmaya çalışıyoruz. Ama manav ve kasap çıkıyor. Belgelerini iptal edemiyorlar. Çünkü şu anda para etmiyor” dedi.

Yasayı Başaran Ulusoy engelledi

2011–2014 yıllarında TÜRSAB’da 2.başkan olarak görev yaptığını dile getiren Firuz Bağlıkaya, “1618 sayılı sayılı seyahat acentaları ve seyahat acentaları birliği kanunu hazırlanması çalışmalarında bizzat yer aldım. Yasanın çıkması için gereken çalışmaların yapılmaması, kamu tarafından muhatap alınmaması ve 18 yıldır değişmeyen tek adam yönetimi temel sebepleri ile de Mart ayında istifa ettim. O dönede TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy yasanın altına imza attı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı hukuk bölümü de yasanın çıkarılmasını istedi. Ancak yasa bir türlü çıkmadı. Daha sonradan öğrendik ki o yasada yer alan ‘2 dönemden fazla başkanlık yapılamaz’ şartı nedeniyle yasanın çıkmasını engellemiş” diye konuştu.

Resim altı: Figur Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çalışkan, Etstur Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ersoy, TÜRSAB Başkan Adayı Firuz Bağlıkaya, Hilal Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Nebil Çelebi, Arnika Genel Müdür İbrahim Tanrıverdi, Scala Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Boynueğri, Travelzone Yönetim Kurulu Başkanı Barış Öztürk, Onur Air Eski Genel Müdürü Şahabettin Bolukçu, VK Tur Yönetim Kurulu Başkanı Veli Koca, Lite Tur Genel Müdür Tansu Demir, Ardasa Turizm Genel Müdürü Uğur Hacıalioğlu

Başaran Ulusoy: TÜRSAB’a ait 5 şirket var
TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy ise TÜRSAB’a ait 5 şirketin olduğunu söyledi. Bunların dışında TÜRSAB’ın bazı iştirakleri de olduğunu belirten Ulusoy, “Bu iştiraklerde TÜRSAB’ın payı binde 1’i geçmez. Söyledikleri şirketler bizim kurduğumuz şirketler değil. Denildiği gibi 185 milyon lira gibi bir risk yok. 100 milyon lira değerinde yeni TÜRSAB binamızı inşa ettik. Bunun için 10 yıl vadeli 35-40 milyon lira civarında bir kredi kullandık. İnşa ettiğimiz binanın maliyetini kira öder gibi ödeyeceğiz. Binanın bilgisayar sistemine giden para sadece 2.2 milyon dolar” dedi. Müzeler için bu zamana kada 40 milyon lira harcama yapıldığını vurgulayan Başaran Ulusoy, “Elimizde 35 milyon liralık müze bileti var. Senede 450 milyon liralık bilet alınıyor. Bunlardan haberleri bile yok. Müze ihalesi için 30 milyon liralık teminat mektubu verildi. Ben de şahıs olarak kefil oldum. Bir kurumun ve kişinin itibari ile oynanıyor” diye konuştu. Ulusoy, şirketlerin hiçbirinde mali müşavir ortağın bulunmadığını söyledi.

250 MİLYON DOLARLIK KURUM
Göreve geldiğinde kurumun 1 milyon lira borcu olduğunu söyleyen Başaran Ulusoy, “TÜRSAB’ı 250 milyon dolarlık bir kurum haline getirdik. Eğer bu mali güce ulaşılmasaydı Türkiye’nin dört bir yanında 38 bölgede teşkilat kuramazdık. Şu anda 20 milyon lira bankalarda TÜRSAB’ın parası var. Sadece kurumun verdiği teminat mektuplarının değeri 50 milyon TL. Böyle bir müessesenin ticari sırları ortaya dökülmemeliydi. Kurumun ve şahsımın itibari ile oynanıyor” dedi. TÜRSAB vakfı tarafından 450 öğrencinin okutulduğunu belirten Ulusoy, “Lütfi Kırdar ve Kuşadası Kongre Merkezi’nde 75 milyon dolarlık mal varlığımız var. Sigorta şirketimizin değeri 100 milyon TL. Bütün bunları kurumun parasına dokunmadan gerçekleştirdik. Şahsımın mal varlığını açıkladım. Başkan adayı olanlar da şirketlerinin bilançosunu açıklamalı” ifadelerini kullandı.
bcosan@hurriyet.com.tr