Türkiye'ye yeni misyon

Dünya çapında otomotiv endüstrisi koronavirüs ile mücadele ederken, Çin’de otomobil satışları tüm zamanların en ciddi düşüşünü yaşıyor. Avrupa’da fabrikalar üretime ara vermeye başladı. Türkiye ise bu aşamada virüsten en az etkilenen ülkelerden oldu. Tüm bu gelişmeler ışığında, Ford Otosan’ın tedarik zinciri için yaptığı uzun vadeli planların meyvesini vermesi için mükemmel ortam oluştu. Ticari araç üretim ve ihracat gücüne ek olarak, binek otomobilde de Türkiye’nin jeopolitik konumunu kullanacağı tedarik zinciri kurmaya hazırlanıyor.

OTOMOBİL PARÇALARI TEDARİK EDECEK

Geçen hafta gerçekleştirilen basın toplantısında, Türkiye’nin Avrupa’ya bitişik coğrafi konumu ile lojistiğin yanı sıra vergi avantajları da olduğunu vurgulayan Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün; “Şirket içerisinde 35 kişilik bir satın alma ofisi açtık. Avrupa’daki Ford araçlar için tedarikleri destekleyecek bir ofis kurduk. Türkiye yakın zamanda özellikle Çin’e alternatif tedarik merkezi haline gelebilir. Biz de buradan Ford’un Fiesta gibi Mondeo gibi Avrupa’da üretilen binek modellerimizin parça tedariğini sağlayacağız. Türkiye orta vadede Çin’e alternatif olabilecek bir otomotiv yan sanayi tedarikine sahip olabilir” diye konuştu.

TÜRKİYE’NİN İLK ELEKTRİKLİ TİCARİ ARACI

Mobilite kavramının düşük emisyonlu geleceğe doğru evrildiği otomotiv sektöründe ticari araçların değişimi de kaçınılmaz. Türkiye’nin ilk ve tek yerli şarj edilebilir, hibrit elektrikli ticari aracının üretimine başlayan Ford Otosan bu model ile Uluslararası Yılın Ticari Aracı ödülünü kazandı. Hem iç pazarda hem de ihracatta ticari araç lideri marka, önümüzdeki yıl bir ilke daha imza atarak yüzde yüz elektrikli Transit’i Kocaeli’ndeki fabrikasının bantlarından çıkartmaya hazırlanıyor. Elektrikli Transit modeli 2022 yılında ABD ve Kanada’ya da ihraç edilerek Ford’un global ticari araç gücüne katkıda bulunacak.

DÖNÜŞEMEYEN FİRMA BATAR

Düşük emisyon talebi ile dönüşen otomotiv sektöründe talebin de bu yönde geliştiğine vurgu yapan Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, “2028 yılına kadar elektrikli bir otomobil ile içten yanmalı bir aracı üretmenin maaliyetinin aynı olacağı öngörülüyor. O tarihe kadar bizim üretim tesislerimiz tamamen elektrikli üretime hazır hale gelecek. Otomasyon sistemimizi de ona göre kuruyoruz. O zamana kadar elektrikli araç üretiminin maaliyeti konvansiyonel üretime göre halen yüksek olacak. O zaman geldiğinde dönüşüme hazır olmayan firmalar kaybetmeye hazır olacak” şeklinde konuştu.

KORONAVİRÜS OTOMOBİLLERİ DAHA ÇOK ETKİLER

Dünya çapında otomobil firmalarının üretimlerine kısmi olarak ara vermesi veya tamamen durdurması ile otomotiv pazarında da ciddi bir duraklama dönemi yaşanıyor. Özellikle Avrupa pazarının olumsuz etkilenmesi, gümrüklerin kısmi olarak kapatılması, ihracat şampiyonu otomotiv sektörünü nasıl etkileyecek sorularını da beraberinde getiriyor. 2019 yılında 30.6 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşan otomotiv endüstrisi kuşkusuzki Avrupa’daki bu olumsuz gelişmelerden etkilenecek. Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, “Avrupa’daki koronavirüs en çok turizmi etkileyecek bu da dolaylı yoldan, araç kiralamaların düşmesi ile, otomotiv sektörüne olumsuz yansıyacak. Bu etki yüzde 80 otomobil yüzde 20 ticari araç şeklinde olur. Bu da Ford Otosan gibi ticari araç ihracatı gerçekleştiren firmaları daha az etkiler. Otomobil daha çok etkilenecek” şeklinde konuştu.

ALEV TOPU GİBİYİZ DURULAMIYORUZ

İlk iki ayında bir önceki yıla göre %90 büyüme yakalayan otomotiv sektörü ile ilgili de konuşan Yenigün, “Talep henüz çok fazla diyemeyiz, halen 1 milyonu görecek bir pazar konumunda değiliz. Sektörün nereye gideceği ile ilgili yorum yapıp, 700 bin olur 800 bin olur demek de çok zor çünkü ülke olarak alev topu gibiyiz. İdlib var, Suriye var, Rusya var, ABD var, koronavirüs var. Gündem durulduğu zaman önümüzü görmek kolaylaşır ancak şimdiden sene sonu tahminlerimizi güncellememiz mümkün değil” diye konuştu.

VW İLE GÖRÜŞMELERDE OTOSAN MASADA DEĞİL

Ford ve Volkswagen markaları bir süredir 4 farklı altyapı ile ortak üretim yapmak üzere görüşmeler yürütüyor. Bunlar; Ranger-Amarok, Connect-Caddy modelleri, elektrikli araç üretim altyapısı ve Türkiye’yi elbette en çok ilgilendiren Transporter-Transit modellerinin birlikte üretimi. Bu konulardan üçü ile ilgili resmi açıklamalar gelmiş olmasına karşın, Ford Otosan fabrikalarında üretileceği açıklanan Transporter modeli için henüz resmi bir gelişme olmadığı belirtiliyor. Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün görüşmelerin global çapta Ford ve Volkswagen markaları arasında devam ettiğini ancak bu görüşmelere Otosan’ın dahil olmadığını belirtti.

ÜRETİM OLACAKSA YATIRIM DA OLUR

VW Transporter’ın, Ford Otosan fabrikasında üretimi ile ilgili sorduğumuz soru üzerine Haydar Yenigün, “Televizyonu açıyorum ve başka şirket yöneticileri bizim fabrikamızda üreteceği modellerden bahsediyor. Henüz kesinleşen bir durum ortada yok. Üretim kapasitemizi artırmamız gereken bir durum olursa elbette bunun için bir yatırım da gerekecektir. Ancak şu anda öyle bir durum söz konusu değil, görüşmeler devam ediyor” şeklinde konuşurken, toplantıda yer alan Ford Otosan Genel Müdür Yardımcısı Dave Johnson ise “Üretimin 2022’de başlaması planlanıyor. Dolayısıyla bunun yapılabilmesi için bu sene içerisinde bir açıklama olmasını bekliyoruz” dedi.

TÜRKİYE DOĞRU MANİSA DOĞRU DEĞİL

Volkswagen ve Ford’un ortak altyapıda araç üretmek için çalışmalarının yanı sıra VW’nin Türkiye’deki fabrika yatırımı ile ilgili soruları da yanıtlayan Yenigün, “Türkiye otomotiv yatırımı için en doğru ülke, hem Avrupa’nın sınırında hem Avrupa Birliği’nde değil. Maliyetler açısından cevher olan bir ülke. Yatırımın kısa süre içerisinde açıklanacağını ancak Manisa’nın doğru şehir olduğunu düşünmüyorum” şeklinde konuştu.