Türkiye'ye 10 milyar dolar gelecek
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ocak 19, 2011 14:35
Standard Ünlü İcra Kurulu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Mahmut Ünlü, bu yıl Türkiye'ye yaklaşık 10 milyar dolar civarında bir sermaye akışının olacağını belirterek, “Ağırlıklı olarak tüketim malları, perakende medya, ilaç ve altyapı sektörlerinde yüksek aktivitenin olacağını düşünüyoruz” dedi.
Ünlü, Çırağan Sarayı'nda düzenlenen basın toplantısında 2010 yılını değerlendirerek, 2011 yılı ekonomi ve finans piyasalarına ilişkin beklentilerini paylaştı.
Geçen yılın Türkiye için göreceli iyi bir yıl olduğunu, Türkiye'nin geçen yıl dünyanın diğer ülkeleri ile karşılaştırıldığında oldukça iyi bir yıl geçirdiğini anımsatan Ünlü, Türkiye'nin 2010 yılını yüzde 8 oranında bir büyüme ile kapatacağını, bu rakamın dünyadaki en üst seviyelerden biri olacağını kaydetti.
Ünlü, Avrupa ülkeleri ve ABD'nin krizle uğraşırken Türkiye'nin büyümesini devam ettirmiş olmasının, ekonomik olarak Türkiye'yi ayrıştırdığını ve 2010 yılının 2009'a göre mali piyasalar açısından daha hareketli geçtiğini anlattı.
Türkiye'de, ekonomik aktivite olarak ülkeye kaynak çekmek, şirket alım satımları ve halka arzlar konusunun 2009 yılına göre çok daha iyi olduğunu, ancak 2006-2007 ve 2008 yıllarındaki performansa tam olarak ulaşamadığını dile getiren Ünlü, 2011 yılında bu aktivitelerin artarak devam edeceğini, kendilerinin aktif olduğu alanlardan şirket alım satım konusunun 2010 yılında önceki yıla göre çok ciddi artış gördüklerini vurguladı.
Standart Ünlü olarak 2010 yılında 10 projeyi tamamladıklarını ve yaklaşık 1 milyar dolara ulaşan bir tutarda değişik projeler gerçekleştirdiklerine değinen Ünlü, sektörün de genel itibariyle 2009 yılına göre daha aktif olduğunu belirtti.
Mahmut Ünlü, kendi gözlemlerinin, şirket alım satım işlemlerinde boyutlara bakıldığı zaman hala 2007-2008 seviyelerine ulaşılamadığını gösterdiğini dile getirerek, şirket alım satımlarında adetsel olarak kriz öncesi seviyelere dönülse de boyutsal olarak kriz öncesi seviyelere dönülmediğini ifade etti.
Ünlü, tamamladıkları bu 10 alım satım işlemi ile Türkiye'de en fazla şirket alım satım işlemlerine aracılık ettiklerini vurguladı.
2010 yılında sermaye piyasalarında halka arzların tekrar başladığına değinen Ünlü, blok satışların da halka arzlar kadar önemli bir ürün haline geldiğini söyledi.
Bu alanda da 2010 yılında toplam 1,2 milyar doları yabancılara olmak üzere toplam 2 milyar dolara yakın blok satış ve ikincil halka arz gerçekleştirdiklerini ifade eden Ünlü, bunların içinde en büyük olanın yaklaşık 700 milyon dolarlık Sabancı Holding hissesinin yurt dışı blok satışı ile 280 milyon dolarlık Akfen'in ikincil arzı olduğunu anlattı.
Ünlü, toplam tutar olarak 2 milyar doları aşan bir tutarda bir rakamın Türkiye'ye direkt ve portföy yatırımı olmak üzere girmesine aracılık ettiklerini bildirdi.
Halka arz piyasasında yılın ikinci yarısındaki halka arzlarda daha olumlu sinyaller alınmaya başladığına işaret eden Ünlü, bunun neticesinde 2011 yılında çok daha fazla halka arz göreceklerini dile getirdi.
Ünlü, bu yıl 20 civarında halka arz olacağını, daha büyük miktarlı ve boyutlu şirketlerin halka arzlarını gözlemleyeceklerini belirtti.
Bu yıl şirket alım satım piyasasında çok aktif bir yıl geçirileceğini vurgulayan Ünlü, gerek yabancı sermaye gerek de yurt içi alımlar açısından bakıldığında bu yıl geçen yılın ötesinde bir işlem gerçekleştirilmesini beklediklerini kaydetti.
“10 MİLYAR DOLAR SERMAYE AKIŞI OLACAK”
Ünlü, bu yıl Türkiye'ye yaklaşık 10 milyar dolar civarında bir sermaye akışının olacağını ifade ederek, ağırlıklı olarak tüketim malları, perakende, medya, ilaç ve altyapı sektörlerinde yüksek aktivitenin olacağını bildirdi.
2010 yılında Türkiye'nin diğer gelişmekte olan ülkelere göre oldukça iyi performans gösterdiğine işaret eden Ünlü, şöyle konuştu:
“2010 yılında enflasyon tarihi düşük seviyelere indi. Türk Lirası oldukça kuvvetli seyretti ve bunun neticesinde de büyümeyle beraber cari açıkta da yine artış gördük. 2011 yılında da bu trendin devam edeceğini görüyoruz. Türkiye'nin büyüdüğü yıllarda uğraştığımız en önemli konu cari açık meselesi. Fakat tahmin ediyorum ki bir seçim yılı olmasına rağmen, yabancı sermaye girişinde, direkt ve portföy yatırımlarda artış olacağını öngördüğümüz için, cari açık güncel konu kalmakla beraber finansmanı konusunda çok ciddi bir problem yaşanacağını düşünmüyoruz.
Bunun yanı sıra Türkiye'nin yatırım yapılabilir bir ülke notuna ulaşmasının nihayet bu sene gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Seçim öncesi mi olur, seçim sonrası mı olur, çok da bir fikrimiz yok, ama zaten seçim sonuçlarının büyük ölçüde mali piyasalar tarafından tahmin edildiği bir ortamda seçimin bu konuda bir kriter olduğunu düşünmüyorum. Mali disiplinin devam ettiğinin sinyallerinin alındığı bir noktada bence kredi notunun yükselmesi gerçekleşecektir.”
Mahmut Ünlü, enflasyon üzerinde bir miktar daha baskı oluşabileceğini ve yüzde 7 seviyelerine çıkabileceğine değinerek, Merkez Bankası'nın mevcut politikalarla para genişlemesinin kontrolünü elinde tutmaya çalıştığını, dolayısıyla kontrol dışında bir enflasyon olacağını düşünmediklerini anlattı.
“2011 YILINDA TÜRKİYE YÜZDE 4,5 ORANINDA BÜYÜYECEK”
2010 yılı için yüzde 8 civarında bir büyüme öngördüklerini ve bunun büyük ölçüde gerçekleştiğini dile getiren Ünlü, “2011 yılında Türkiye'nin daha normal seviyelerde, yüzde 4,5 oranında büyüyeceğini düşünüyoruz. Dünyanın geri kalan kısmında da geçtiğimiz yıllara göre daha bir iyileşme ve Türkiye'nin artan jeopolitik önemi ve bölgesel ekonomik konumuyla yabancı sermaye çekmeye devam etmesi ve mali disiplinin de korunmasıyla bu büyüme sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilebilir” dedi.
Ünlü, 2010 yılında Türkiye'ye direkt ve portföy yatırımı olarak gelen toplam 2 milyar dolarlık yabancı sermayeye aracılık ettiklerini dile getirerek, 2011 yılında bu rakamı 4 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini bildirdi.
Bu yıl Borsa'da arz tarafında bir sıkıntı olmayacağına değinen Ünlü, talep tarafında da ilginin kuvvetli olacağını söyledi.
Ünlü, Türkiye'nin büyüme potansiyelini yansıtan sektörlerdeki şirketlerin halka arzlarına ilginin yoğun oyacağını ifade ederek, Türkiye'nin büyüme potansiyeli yüksek ve dünyada ilgi çeken ülkelerden biri olduğunu anlattı.
Varlık Yönetim şirketlerinin 2010 yılında 6 tane portföy satın aldığını ve bireysel kredi taraflarını büyüttüklerini belirten Ünlü, bu yıl da bu faaliyetleri daha da büyüteceklerini ve 2-3 kat büyüyeceklerini belirtti.
Ünlü, bu yıl da 700-800 milyon lira civarında bir borç satın alabileceklerini ve tahsili geçmiş alacak portföylerinin 1 milyar liraya ulaşabileceğini kaydetti. Ünlü, bu yıl 3-4 tane büyük boyutlu tahvil ihracı gerçekleştirmek istediklerini de sözlerine ekledi.
“BORSA'DA VOLATİLİTE YÜKSEK OLACAK”
Standard Ünlü Genel Müdürü Attila Köksal da Türk bankacılık sektörünün sağlam bilanço yapısı ile yatırımcılar açısından cazibesini koruyacağını, ancak kredi hacminin yüzde 32'lerden yüzde 25'lere gerileyebileceğini söyledi.
Borsa'nın bu yıl 2010'daki kadar iyi olmayacağı öngörüsünde bulunan Köksal, ancak Borsa'da çok büyük düşüşler beklemediklerini, volatilitenin yüksek olacağını kaydetti.
Türk yatırımcısının geleneksel portföy yapısına bakıldığında 3'te birinin altın, 3'te birinin döviz, 3'te birinin de Türk Lirası'nda olduğunu belirten Köksal, Türk yatırımcısının hem dövizden hem de altından uzun yıllar zarar ettiğini, ancak son 2-3 yılda zarardan kar ettiğini ifade etti.
Geçen yılın Türkiye için göreceli iyi bir yıl olduğunu, Türkiye'nin geçen yıl dünyanın diğer ülkeleri ile karşılaştırıldığında oldukça iyi bir yıl geçirdiğini anımsatan Ünlü, Türkiye'nin 2010 yılını yüzde 8 oranında bir büyüme ile kapatacağını, bu rakamın dünyadaki en üst seviyelerden biri olacağını kaydetti.
Ünlü, Avrupa ülkeleri ve ABD'nin krizle uğraşırken Türkiye'nin büyümesini devam ettirmiş olmasının, ekonomik olarak Türkiye'yi ayrıştırdığını ve 2010 yılının 2009'a göre mali piyasalar açısından daha hareketli geçtiğini anlattı.
Türkiye'de, ekonomik aktivite olarak ülkeye kaynak çekmek, şirket alım satımları ve halka arzlar konusunun 2009 yılına göre çok daha iyi olduğunu, ancak 2006-2007 ve 2008 yıllarındaki performansa tam olarak ulaşamadığını dile getiren Ünlü, 2011 yılında bu aktivitelerin artarak devam edeceğini, kendilerinin aktif olduğu alanlardan şirket alım satım konusunun 2010 yılında önceki yıla göre çok ciddi artış gördüklerini vurguladı.
Standart Ünlü olarak 2010 yılında 10 projeyi tamamladıklarını ve yaklaşık 1 milyar dolara ulaşan bir tutarda değişik projeler gerçekleştirdiklerine değinen Ünlü, sektörün de genel itibariyle 2009 yılına göre daha aktif olduğunu belirtti.
Mahmut Ünlü, kendi gözlemlerinin, şirket alım satım işlemlerinde boyutlara bakıldığı zaman hala 2007-2008 seviyelerine ulaşılamadığını gösterdiğini dile getirerek, şirket alım satımlarında adetsel olarak kriz öncesi seviyelere dönülse de boyutsal olarak kriz öncesi seviyelere dönülmediğini ifade etti.
Ünlü, tamamladıkları bu 10 alım satım işlemi ile Türkiye'de en fazla şirket alım satım işlemlerine aracılık ettiklerini vurguladı.
2010 yılında sermaye piyasalarında halka arzların tekrar başladığına değinen Ünlü, blok satışların da halka arzlar kadar önemli bir ürün haline geldiğini söyledi.
Bu alanda da 2010 yılında toplam 1,2 milyar doları yabancılara olmak üzere toplam 2 milyar dolara yakın blok satış ve ikincil halka arz gerçekleştirdiklerini ifade eden Ünlü, bunların içinde en büyük olanın yaklaşık 700 milyon dolarlık Sabancı Holding hissesinin yurt dışı blok satışı ile 280 milyon dolarlık Akfen'in ikincil arzı olduğunu anlattı.
Ünlü, toplam tutar olarak 2 milyar doları aşan bir tutarda bir rakamın Türkiye'ye direkt ve portföy yatırımı olmak üzere girmesine aracılık ettiklerini bildirdi.
Halka arz piyasasında yılın ikinci yarısındaki halka arzlarda daha olumlu sinyaller alınmaya başladığına işaret eden Ünlü, bunun neticesinde 2011 yılında çok daha fazla halka arz göreceklerini dile getirdi.
Ünlü, bu yıl 20 civarında halka arz olacağını, daha büyük miktarlı ve boyutlu şirketlerin halka arzlarını gözlemleyeceklerini belirtti.
Bu yıl şirket alım satım piyasasında çok aktif bir yıl geçirileceğini vurgulayan Ünlü, gerek yabancı sermaye gerek de yurt içi alımlar açısından bakıldığında bu yıl geçen yılın ötesinde bir işlem gerçekleştirilmesini beklediklerini kaydetti.
“10 MİLYAR DOLAR SERMAYE AKIŞI OLACAK”
Ünlü, bu yıl Türkiye'ye yaklaşık 10 milyar dolar civarında bir sermaye akışının olacağını ifade ederek, ağırlıklı olarak tüketim malları, perakende, medya, ilaç ve altyapı sektörlerinde yüksek aktivitenin olacağını bildirdi.
2010 yılında Türkiye'nin diğer gelişmekte olan ülkelere göre oldukça iyi performans gösterdiğine işaret eden Ünlü, şöyle konuştu:
“2010 yılında enflasyon tarihi düşük seviyelere indi. Türk Lirası oldukça kuvvetli seyretti ve bunun neticesinde de büyümeyle beraber cari açıkta da yine artış gördük. 2011 yılında da bu trendin devam edeceğini görüyoruz. Türkiye'nin büyüdüğü yıllarda uğraştığımız en önemli konu cari açık meselesi. Fakat tahmin ediyorum ki bir seçim yılı olmasına rağmen, yabancı sermaye girişinde, direkt ve portföy yatırımlarda artış olacağını öngördüğümüz için, cari açık güncel konu kalmakla beraber finansmanı konusunda çok ciddi bir problem yaşanacağını düşünmüyoruz.
Bunun yanı sıra Türkiye'nin yatırım yapılabilir bir ülke notuna ulaşmasının nihayet bu sene gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Seçim öncesi mi olur, seçim sonrası mı olur, çok da bir fikrimiz yok, ama zaten seçim sonuçlarının büyük ölçüde mali piyasalar tarafından tahmin edildiği bir ortamda seçimin bu konuda bir kriter olduğunu düşünmüyorum. Mali disiplinin devam ettiğinin sinyallerinin alındığı bir noktada bence kredi notunun yükselmesi gerçekleşecektir.”
Mahmut Ünlü, enflasyon üzerinde bir miktar daha baskı oluşabileceğini ve yüzde 7 seviyelerine çıkabileceğine değinerek, Merkez Bankası'nın mevcut politikalarla para genişlemesinin kontrolünü elinde tutmaya çalıştığını, dolayısıyla kontrol dışında bir enflasyon olacağını düşünmediklerini anlattı.
“2011 YILINDA TÜRKİYE YÜZDE 4,5 ORANINDA BÜYÜYECEK”
2010 yılı için yüzde 8 civarında bir büyüme öngördüklerini ve bunun büyük ölçüde gerçekleştiğini dile getiren Ünlü, “2011 yılında Türkiye'nin daha normal seviyelerde, yüzde 4,5 oranında büyüyeceğini düşünüyoruz. Dünyanın geri kalan kısmında da geçtiğimiz yıllara göre daha bir iyileşme ve Türkiye'nin artan jeopolitik önemi ve bölgesel ekonomik konumuyla yabancı sermaye çekmeye devam etmesi ve mali disiplinin de korunmasıyla bu büyüme sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilebilir” dedi.
Ünlü, 2010 yılında Türkiye'ye direkt ve portföy yatırımı olarak gelen toplam 2 milyar dolarlık yabancı sermayeye aracılık ettiklerini dile getirerek, 2011 yılında bu rakamı 4 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini bildirdi.
Bu yıl Borsa'da arz tarafında bir sıkıntı olmayacağına değinen Ünlü, talep tarafında da ilginin kuvvetli olacağını söyledi.
Ünlü, Türkiye'nin büyüme potansiyelini yansıtan sektörlerdeki şirketlerin halka arzlarına ilginin yoğun oyacağını ifade ederek, Türkiye'nin büyüme potansiyeli yüksek ve dünyada ilgi çeken ülkelerden biri olduğunu anlattı.
Varlık Yönetim şirketlerinin 2010 yılında 6 tane portföy satın aldığını ve bireysel kredi taraflarını büyüttüklerini belirten Ünlü, bu yıl da bu faaliyetleri daha da büyüteceklerini ve 2-3 kat büyüyeceklerini belirtti.
Ünlü, bu yıl da 700-800 milyon lira civarında bir borç satın alabileceklerini ve tahsili geçmiş alacak portföylerinin 1 milyar liraya ulaşabileceğini kaydetti. Ünlü, bu yıl 3-4 tane büyük boyutlu tahvil ihracı gerçekleştirmek istediklerini de sözlerine ekledi.
“BORSA'DA VOLATİLİTE YÜKSEK OLACAK”
Standard Ünlü Genel Müdürü Attila Köksal da Türk bankacılık sektörünün sağlam bilanço yapısı ile yatırımcılar açısından cazibesini koruyacağını, ancak kredi hacminin yüzde 32'lerden yüzde 25'lere gerileyebileceğini söyledi.
Borsa'nın bu yıl 2010'daki kadar iyi olmayacağı öngörüsünde bulunan Köksal, ancak Borsa'da çok büyük düşüşler beklemediklerini, volatilitenin yüksek olacağını kaydetti.
Türk yatırımcısının geleneksel portföy yapısına bakıldığında 3'te birinin altın, 3'te birinin döviz, 3'te birinin de Türk Lirası'nda olduğunu belirten Köksal, Türk yatırımcısının hem dövizden hem de altından uzun yıllar zarar ettiğini, ancak son 2-3 yılda zarardan kar ettiğini ifade etti.