Türkiye'nin yatırım çıkmazı

Güncelleme Tarihi:

Türkiyenin yatırım çıkmazı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 07, 2009 10:00

Tüm dünyayı etkisi altına alan ekonomik kriz, küresel talepte sert frene ve buna bağlı olarak üretim, ihracat ve istihdamın daralmasına yol açarak özel sektör yatırımlarını da durdururken, kaynaklarının büyük bölümünü zaten borç ödeme ve cari giderlere ayıran kamunun stokunda yaklaşık yarım asırdır tamamlanamayan projelerin yer aldığı belirlendi.

2009 Yılı Yatırım Programı’da, yerel yönetimlerin yürüttükleri hariç olmak üzere 2 bin 332 yatırım projesine yer verildi. Kamu yatırım stokunda 1990’lı yıllarda 8 bine yaklaşan, ancak “yapılabilirliği ve önceliğini yitiren”lerin ayıklanarak yıllar itibariyle azaltılan ve 2006’da 2 bin 525’e kadar düşürülen proje sayısı, seçim yılı 2007’de yeniden artırılarak 2 bin 710’a, 2008’de de 2 bin 759’a çıkarılmıştı.

2009 Yatırım Programındaki mevcut projelerin toplam bedeli 2009 fiyatlarıyla 245.8 milyar TL olurken, 2008 sonuna kadar yapılan toplam harcama ise 110.9 milyarda kaldı. Tamamlanarak ekonomiye kazandırılabilmesi için 134,9 milyara gereksinim bulunan, ancak 2009’da sadece 17.1 milyar TL ödenek ayrılan projelerin mevcut ödenekle ortalama tamamlanma süresi 5.3 yıl olarak belirlendi. Diğer bir deyişle kamu, hiç yeni yatırım projesine başlamaz ve her yıl bu miktarda kaynak ayırırsa mevcut projeleri ancak 5 yılda bitirebilecek.

YARIM ASIRLIK YATIRIMLAR

Kamu yatırım stokunun ortalama tamamlanma süresi 5.3 yıl olurken, neredeyse yarım asırdır süren projeler de olduğu dikkati çekti. 2009 yatırım programında yer alanlar içinde en eski yatırımın Aşağı Gediz sulama projesi olduğu belirlendi. İzmir-Manisa’da 1963 yılında başlatılan ve toplam proje tutarı 2009 fiyatlarıyla 917.2 milyon TL olan Aşağı Gediz bölgesi sulama ve taşkın önleme projesine 2008 sonuna kadar olan dönemde 909.2 milyon TL harcandı. 2009 yılında söz konusu proje için sadece 835 bin TL ödenek ayrıldı. 46 yıldır süren bu yatırımın 2012 yılında bitirilmesi öngörülüyor.

Yarım asra yaklaşan yatırımlardan TCK’nın 1964 yılında başlanan çeşitli il yolları yapımı projesinin 2012, aynı yıl başlayan DSİ’nin Erzincan 2. Merhale Sulama ve Meriç Taşkın projesinin 2010, TCK’nın Konya Karaman arasındaki Bozkır-Hadim-Adiller yol yapım projesinin 2012 yılındı bitirilmesi umuluyor.

DSİ’nin 1966 yılında başlanan Aşağı Büyük Menderes ile Çivril-Işıklı-Baklan sulama-taşkın önleme projesinde ise hedef 2011 yılı.

Yatırım stokunda ayrıca 1970’li ve 1980’li yıllarda başlanıp hala bitirilemeyen çok sayıda proje bulunuyor.

EN BÜYÜK İSRAF 1970-2000 DÖNEMİNDE

Kamu yatırımlarında özellikle 1980 öncesi dönemde uygulanan popülist politikalar, korkunç bir israf tablosu ortaya koymuştu. Devlet, özellikle 1970’li yıllardan bu yana plansız biçimde ve daha çok siyasi kaygılarla yatırım programlarına alınarak yüksek tutarlarda para harcanan, ancak yıllar itibariyle yeterli ödenek ayrılamadığı için daha bitirilemeden eskiyip demode olan yatırımlar, gerekliliğini yitirdi. Kamu yatırım programına önceliği olmayan, fizibilitesi yapılmayan, bütçe kısıtı öngörülmeyen, seçim öncesi siyasi kaygılarla konulan, ortalama tamamlanma süresi bazı sektörlerde 30 yılı aşan birçok proje alınması, adeta bir “kamu yatırımları mezarlığı” ortaya çıkardı. Bu durum çok sayıda yarım kalmış projenin oluşmasına yol açtı.

FİNANSMANI PAHALIYA GELDİ

Bazı projelere sağlanan dış finansmanın geri ödeme süresi, çoğu kez zamanında yaşama geçirilememesi nedeniyle projenin katma değerinden finanse edilemedi. Proje kredilerinin geri ödemeleri de büyük ölçüde yeniden borçlanılarak yapıldı. Hesapsız, plansız biçimde programa alınan dış kaynaklı projelerin realize edilememesi, kamu açıkları ve dış borç stokundaki hızlı büyümede de etkili oldu. Verimsiz yatırım politikası, kamu açıkları ve dış borçların büyümesine yol açtı. Bu sürecin sonunda devam eden birçok yatırımı “iz” bedelle yürütmeye çalışan devlet yeni yatırıma kaynak ayıramaz hale geldi.

ÇOĞU YAPILABİLİRLİĞİNİ YİTİRDİ

Devlet, binlerce yatırımdan zaman içinde vazgeçmek zorunda kalırken, bu projelere uzun yıllar boyunca yapılan harcamalar da boşa gitti. 1990 yılında 7 bin 939’a ulaşan kamunun yatırım stokundaki proje sayısı, 1991 yılında yapılan toplulaştırmayla 4 bin 594’e indirildi. Dönem içinde proje sayısı yeniden artış eğilimini sürdürerek 6 bine ulaşırken, ayıklama işlemi de devam etti. 2001 yılı sonundan başlamak üzere DPT bünyesinde Dünya Bankası desteğiyle ve Banka’nın PEPSAL kredilerinin kullanım koşullarının bir sonucu olarak “yatırımların rasyonalizasyonu” çalışması başlatıldı. Bu çerçevede 2001 ve 2002 yılları yatırım programlarında devam eden projeler gözden geçirilerek, önceliğini ve yapılabilirliğini yitirmiş projeler saptandı. 2000 yılı programında 5 bin 321 olan proje sayısı her yıl azaltılarak 2001’de 5 bin 47’ye, 2002’de 4 bin 414’e düşürüldü. Proje sayısı 2003’te 3 bin 851’e, 2004 yılında 3 bin 555’e, 2005 yılında 2 bin 627’ye ve 2006’da 2 bin 525’e kadar düşürüldü.

Zaman içinde yapılan ayıklamalar sonucu vazgeçilen binlerce yatırıma rağmen kamunun yatırım stokunun 1990 yılında cari fiyatlarla 16.2 milyar TL olan toplam proje tutarı 2009 yılında 245.8 milyar TL’yi aştı. Stoktaki projelerin 10 yılın üzerinde bulunan mevcut ödenekle ortalama tamamlanma süresi 5 yıl dolayına inebildi.

2009’DA BİTİRİLEBİLECEK YATIRIMLARA ÖNCELİK VERİLECEK

2009 yılında, sektörel ve bölgesel önceliklerin yanı sıra devam eden projelerden; yıl içinde tamamlanarak ekonomiye kazandırılabilecek durumdakiler ile uygulamasında önemli fiziki gerçekleşme sağlanmış projeler, Yatırım Programında yer alan ve dış finansmanı sağlanan projelerden önemli oranda fiziki gerçekleşme sağlanmış olanlara öncelik verilecek. Ayrıca, başlatılmış diğer projelerle bağlantılı veya eş zamanlı olarak yürütülmesi ve tamamlanması gerekenler, mevcut sermaye stokunun daha etkin kullanılmasına ve korunmasına yönelik idame-yenileme, bakım-onarım, rehabilitasyon ve modernizasyon türü yatırım projeler, afetlerin önlenmesi ve afet hasarlarının telafisine yönelik projeler, AB’ye üyelik yönünde ortaya konulan politika ve önceliklerin hayata geçirilmesi için sürdürülen çalışmaların gerektirdiği projeler öncelikli olacak. Bu arada e-Dönüşüm Türkiye Projesi ve Bilgi Toplumu Stratejisiyle uyumlu projeler ve İstanbul Bilişim Vadisi Projesi de öncelik verilecekler arasında yer alıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!