Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE’de uzun zamandır yaygın olarak kullanılan kredi kartına taksit ve kredi kartı sahiplerine yönelik kampanyalar uluslararası ödeme piyasalarında dikkat çekmeye devam ediyor. Dünya çapında ödeme sistemleri hizmeti sunan Visa’nın Avrupa Bölgeleri Genel Müdürü Antony Cahill, kredi kartlarına taksit ve kampanyaların Türkiye’yi ender kılan çok önemli özellikler olduğunu ve yurtdışında da çok konuşulduğunu söyledi. Türkiye’de bankaların dijital anlamda son derece yetkin bir konumda bulunduğunu kaydeden Cahill, “Türkiye bizim için hem ticari bakımdan hem de gözlemlediğimiz trendler, davranışlar ve faaliyetler bakımından çok önemli bir pazar. Özellikle çoğu firmanın sunduğu taksit uygulamasıyla çok ender rastlanan bir yapıya sahip. Bu yapıyı Avrupa pazarlarında pek görmüyoruz” dedi. Türkiye’ye özgü taksit uygulamasını çok ilginç bir konu olarak niteleyen Cahill, “Türkiye’deki taksit uygulaması üzerinde gerçekten çok konuşuluyor. Uzmanlık alanı taksit olan Avustralya merkezli bir şirket var. Çok hızlı büyüyor. Yakında İngiltere’de de faaliyete geçecekler. İşleyişleri tamamen taksit modeli üzerinden. Yani, Türkiye’de gördüğümüz taksit uygulaması Avrupa genelinde yaygınlaşabilir” dedi.
TÜRKİYE BENZERSİZ
Visa’daki yeni görevine başladıktan sonra sorumlu olduğu bölge içindeki ülkeleri ziyaret eden ve bu kapsamda da Türkiye’ye gelen Cahill Hürriyet’in sorularını yanıtladı. Dünyanın dört bir yanında ülkelerin çoğunda, banka kartının, kredi kartından daha büyük pazar payına sahip olduğunu hatırlatan Cahill, şöyle devam etti: “Türkiye’deki durum ise bunun tam tersi. Bu da kesinlikle benzersiz bir özellik. Bu durum kısmen enflasyondan ve tüketicilerin harcamalara yaklaşımından kaynaklanıyor. Kısmen de Türkiye’de taksitlendirme uygulamasının işleyişinden kaynaklanıyor. Türkiye, taksit uygulaması ve üye işyerlerinde kredi kartı sahiplerine yönelik kampanyalar ve sadakat programları, temassız ödemede henüz alınacak mesafe olması, banka hesabı olmayan nüfusun büyüklüğü gibi birçok açıdan benzersiz. Bizim için tüm bu konularda fırsatlar olduğunu düşünüyoruz. Örneğin temassız ödeme giderek yaygınlaşacak. Zaman içinde pazarda görmeye başlayacağınız bir başka özellik de telefonla ödeme. Bu konuda e-para lisansı olan fin-tech’lerle banka hesabı açmadan ödeme yapmak isteyenlere hizmet geliştirmek üzere çalışıyoruz.”
LİDERLERİ GETİRECEK
Türkiye’nin bankacılık alanında çok gelişmiş bir yapıya sahip olmasına rağmen genç nüfusu ile bankacılık sektöründe halen büyük fırsatlar barındırdığını kaydeden Cahill şöyle konuştu: “Türkiye benim bölgemdeki en büyük pazarlardan biri. Örneğin Türkiye’de halen banka hesabı olmayan önemli bir kesim var. Burada sektör için büyük fırsatlar söz konusu. Bankalar çok yenilikçi, bu da pazarda çok çeşitli fırsatlar olduğu anlamına geliyor. Biz Visa olarak birkaç kart çıkaran finansal kuruluş ile iş birliği yaparak sektöre katkı sağlayabiliriz. Dolayısıyla buraya oldukça sık gidip geleceğim. Önümüzdeki aylarda tüm yönetim ekibimle birlikte Türkiye pazarını incelemeye geleceğiz. Türkiye bizim için önemli bir pazar olduğundan, bölgemizdeki 35 pazarın tamamını yöneten liderlerimi de Türkiye’yi görmeye getireceğim.”
TOKEN SİSTEMİ VE E-PARA DÖNEMİ
VISA olarak banka hesabı açmak istemeyen ama özellikle e-ticaret yoluyla alışveriş yapmak isteyen müşterilere yönelik çözümler sunduklarını belirten Antony Cahill, “Tamamen nakitsiz yaşama geçilmesi bana göre daha çok zaman var. Biz banka hesabı olmayanlar ya da bunu istemeyenler için hassas kart bilgilerinin sahtecilik amacıyla kullanılamayacak bir forma dönüştürecek ‘tokenization’ gibi teknolojileri kullanıyoruz. Visa’nın token hizmeti, 16 haneli kart numarasının yerine, ‘token’ adı verilen değersiz bir sembolik kart bilgisi üretiyor. Böylece ödeme yapıldığında kart bilgilerinin açık bir şekilde dolaşması engelleniyor. Token sistemi, telefonunuzu veya başka cihazları ödeme için güvenle kullanabilmenizi sağlıyor. Dünyada farklı piyasalarda bunu akıllı kol saatlerinde, bilekliklerde, yüzüklerde ve takılarda kullanan firmalar bulunuyor. Müşteriler çeşitli mağazalardan aldıkları kartlara PTT ya da bir ATM’ye gidip para yüklüyorlar. Böylece online ödemelerini yapabiliyorlar. Mobil telefonlardan ödemeler de çok yaygınlaşacak. Biz de bu yüzden üye işyerlerinde ve kart kabul noktalarında temassız terminallerin yaygınlaşması üzerine çalışıyoruz” dedi.
TEMASSIZ DOLANDIRICILIK ŞEHİR EFSANESİ
TEMASSIZ kartlardan elinde POS cihazı ile dolaşan dolandırıcıların para çektikleri söylentilerine ilişkin Cahill şunları söyledi: “Dünyanın her yerinde bunu duyuyoruz ama bu bir şehir efsanesi. Her cihaz bir işyeri adına kayıtlıdır. Banka POS cihazını bir işyerine verir. Yani, ortalıkta gezinen işyerleri veya başıboş cihazlar olamaz. Yani kimse eline bir POS cihazı alıp, arka ceplerdeki cüzdanlardan para çekmek gibi bir yöntemle para toplayamaz.”