Güncelleme Tarihi:
Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği (SSI) Yönetim Kurulu Başkanı Latif Aral Aliş’in ev sahipliğinde Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir’in katılımıyla basın toplantısı gerçekleştirildi.
Toplantıda konuşan Demir, savunma sanayisinin Türkiye’nin son yıllarda gündeminde olduğunu ve çeşitli alanlardaki başarılarıyla takdir topladığını belirterek, sürdürülebilir savunma sanayisinin olmazsa olmasının teknolojik ilerleme ve gelişmeleri hayata geçirmenin yanı sıra ihracatın artırılması olduğunu söyledi.
Demir, bu sabah Malezya’dan döndüğünü ifade ederek, “Malezya’daki fuardan geliyoruz. Bu fuar sırasında 10’u aşkın mutabakat zaptı, anlaşma ve iyi niyet mektupları imzalandı. Bu çok önemli bir gelişme. Bir fuarda oluşan varlığımız önemli ve bu fuara da en gözde katılımı Türkiye yapmıştı. Bu katılım Malezya’daki devlet görevlileri tarafından takdirle izlendi. Bu takdir bir anlamda bu anlaşmaların imzalanmasını gerektiren faktör oldu.” diye konuştu.
Savunma sanayi ihracatının sırf ticari bir konu olmadığını aktaran Demir, şunları kaydetti:
“Savunma sanayi ürününün alım, satımı her zaman politik ajanda ile ilişkilendirildiğini görüyoruz. Hem ülkemizin yumuşak güç olarak çeşitli ülkelerle ilişkileri, dost ve kardeş olan ülkelere yakınlığımız ve özellikle savunma sanayi ürünlerinde elde edilen başarılar ihracatın önünü açacaktır. Bu artış rakamları sevindirici. Bu rakamlar gerçekte bizim önümüze hedef olarak koyduğumuz rakamların çok altında. Bir kırılma noktası olacak, eşiğin atlanmasından sonra rakamların hızla artmasını bekliyoruz.” diye konuştu.
Demir, Türkiye’nin savunma sanayi ihracatında ilk 5 ihracatçıdan olmadığını, ancak ürünleriyle dikkati çektiğini ve ürünlerinin yakından takip edildiğini aktararak, “Özellikle harekat alanında kullanılan ve netice alınan ürünlere olan talep arttığını söyleyebilirim.” dedi.
Bu işi başarmak üzere yorulmadan bıkmadan bunu takip edeceklerini belirten Demir, söz konusu eşiğin aşılacağını dile getirdi.
Yabancı şirketlerin yüksek donanımlı mühendisleri kendilerine çektiklerine yönelik iddialara ilişkin soruya Demir, savunma sanayisinde insan kaynaklarının önemli olduğunu belirterek, “Bu konu çok abartılan bir konu. Savunma sanayi sektörümüzde en az 25 bin mühendis sayımız bulunuyor, 3 yılda 500 kişinin ayrılması dünya ortalamasına bakıldığında çok da abartılacak rakamlar değil. Ancak bu bizim bu konuyla ilgili aksiyon almamız noktasında hiçbir düşüncemiz yok, anlamı çıkmasın.” diye konuştu.
Sektörde alımların hızla devam ettiğini aktaran Demir, hem onların hızla yetiştirilmesi amacıyla şirketlerin içinde çeşitli eğitim faaliyetlerinin sürdüğünü, hem de bu akademik faaliyetlerin koordine edileceği bir konseptin hayata geçirildiğini kaydetti.
SSI Yönetim Kurulu Başkanı Latif Aral Aliş ise savunma ve havacılık sektörü olarak, önemli projeleri tek tek tamamladıklarını ve yeni milli projelere başladıklarını belirterek, Türkiye’ye katkı sağlamaya, ihracatta geçmişte olduğu gibi bugün de yüz akı olmaya ettiklerini kaydetti.
Aliş, rekabetin çok yüksek olduğu ve geleceğin teknolojilerinin bugünden üretildiği savunma sanayisinde hızla gelişen teknolojilere adapte olabilmenin, bölgesel ve genel gelişmelere göre uygun çözümler üretebilmenin önemli olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
“Dünyanın en büyük 100 savunma firması arasında artık 4 firmamızla yer alıyoruz. Sektörel olarak ihracatta yakaladığımız aralıksız büyümeyi istikrarlı bir şekilde sürdürüyoruz. Türk ürünleri özellikle son birkaç yıl içinde giderek artan bir oranda dünya çapında tercih ediliyor. Bu yoruma ulaşmamızın en önemli kaynağı ise elbette açıklanan ihracat verileri. Kurulduğumuz 2011 yılından beri istikrarlı bir şekilde ihracatımızı arttırmayı başardık. Sektörümüz her alanda ilgi görüyor, her alanda büyüyor. Türkiye’nin gerçekleştirdiği bütün ihraç ürünlerinin kg başına ortalama fiyatlarını belirtmektedir.
2016 yılında kg başına 1,26 dolar olan ihracatımız, 2018 yılına geldiğimizde 1,32 dolara çıkıyor. 2016 yılında kg başına 27,74 dolar olan ihracatımız, 2017 yılında 39,71 dolara, 2018 yılında ise 46,59 dolara erişiyor. Türkiye ortalamasının 40-50 katı. Bu sayılar birliğimizin değer ürettiğini ve bu değerin dünya tarafından kabul gördüğünü ortaya koymaktadır. Savunma ve havacılık sanayisine yapılan yatırımın ekonomimize geri dönüşü, diğer sektörlere oranla 40 kat olmaktadır. Bu yüzden bu alanda yatırımlara hız kesmeden devam edilmesi ekonomimizin gelişmesi açısından çok kıymetlidir.”
Aliş, ihracat verilerine bakıldığında 2018 yılı verilerini rahatlıkla geçecekleri öngörüsünde bulunarak, “27 Mart 2019 itibariyle ilk 3 aylık dönemde, ihracat performansımız 2018’in aynı dönemine göre yüzde 60 artış ile 600 milyon doları yakaladık. Geçtiğimiz yıl bu rakama nisan ayının sonunda gelebilmiştik. İlk 3 ay baz alınırsa ihracatını oransal olarak en çok artıran birlik olduk. Ekonomiye sağladığımız güçlü desteğe devam ediyoruz.” diye konuştu.
Bu sene için hedeflerinin ihracattaki büyüme oranını artırarak yüzde 20’lik bir büyümeyi yakalamak olduğunu vurgulayan Aliş, yıl sonuna kadar bu oranın da üzerine çıkacaklarını söyledi.
İHRACAT PERFORMANSI
Sektörün 884 milyon dolar olan ihracatı, yüksek bir performans göstererek sadece 8 yıl içerisinde 2 milyar doların üzerine çıktı. İhracat hacmi ise 2011 yılına oranla 2 katından fazla büyüdü. 2017 yılında 1 milyar 738 milyon dolar olarak gerçekleşen ihracat, yüzde 17,1 oranında büyüyerek 2 milyar doların üzerine çıktı.
Global bir pazara ürün ve hizmet üreten savunma ve havacılık sanayi, hedef pazarlar olarak Amerika Birleşik Devletleri, Bağımsız Devlet Topluluğu, Avrupa Birliği Üyeleri, Hazar Bölgesi Ülkeleri, Körfez Ülkeleri, Uzakdoğu ve Afrika pazarlarında da etkinliğini artırıyor.
İhracatın bölgelere göre dağılımına bakılacak olursa yüzde 36,6 ile NAFTA ülkeleri ilk sırada yer alıyor. Avrupa Birliği ülkeleri yüzde 27 ile ikinci sırada bulunuyor. Bu bölgeleri yüzde 15,3 ile Orta Doğu ülkeleri, yüzde 5,9 ile diğer Asya ülkeleri, yüzde 5,8 ile Bağımsız Devletler Topluluğu takip ediyor.