Güncelleme Tarihi:
Prof. Dr. Türker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1980'li yılların ortalarında çalışanlar için getirilen vergi iadesi uygulamasının, o dönemler “bir alışveriş bir fiş” deyişiyle gündelik hayata girdiğini belirterek, “IMF'nin hükümetten gelir artırıcı ve gider azaltıcı önlemler almasını istemesiyle vergi iadesinin kalkması gündeme geldi. Neticede 2006 yılı sonu itibariyle bu uygulamadan vazgeçildi ve yerine Asgari Geçim İndirimi düzeneği getirildi” dedi.
Başlangıçta, Katma Değer Vergisi (KDV) ve Gelir Vergisi hasılatını artırmak, vergi toplamada öz denetimi sağlayan gönüllü vatandaş olgusunu ortaya koymak, vergi ödeme alışkanlığını ve bilincini yaymak amacıyla yapılan uygulamanın, 20 yılı aşkın bir süre yürürlükte kaldığını ifade eden Prof. Dr. Türker, “Ancak bu uygulamalarda ne yazık ki dürüst davranılmamış, bir kısım kişi tarafından harcaması yapılmamış faturalar kullanılmış, daha da önemlisi vergisi verilmemiş sahte belgeler de kullanılarak devletten vergi iadesi alınmıştır” diye konuştu.
Vergi iadesinin yerine Asgari Geçim İndirimi uygulamasının getirilmesiyle, belli bölümü kayıt dışı işlemlerden oluşan ülke ekonomisi içerisinde fiş ve fatura alma alışkanlığının yok edildiğini dile getiren Prof. Dr. Türker, şöyle devam etti:
“Bu yeni uygulamanın kamu yararına hizmet etmediği kanaati taşımaktayım. Zira ülkemizde beyanname kaçağı, primlerin ödenmemesi ya da az ödenmesiyle oluşan kayıt dışı büyüklük, fiş toplamanın kalkmasıyla daha da artmıştır. Örneğin fiş toplama uygulaması olduğunda 100 birim tutarında vergi toplanırken bunun 30 birimi vergi iadesi olarak çalışanlara ödeniyor, 70 birimi hazinede kalıyordu. Oysa şimdi fişlere iade yapılmamasıyla birlikte fiş toplamak da azalınca devletin 70 birim tutarında vergi toplayamadığına dair bilim çevrelerinin tespitleri bulunmaktadır.”
Fiş istemenin, devletin vergi gelirlerini artıracağını, artan gelirlerin yatırımların çoğalmasına katkı sağlayacağını, bu durumun da gayri safi milli geliri artırarak toplum refahını yükselteceğini vurgulayan Prof. Dr. Türker, şunları söyledi:
“Bu bilince sahip olması gereken vatandaşlarımız, vatandaş olmanın sorumluluğuyla fiş almalıdır. Çünkü fiş, sadece vergi iadesi için toplanmamalıdır. Bu düsturdan hareketle geçen yıl vergi iadesi uygulaması kaldırıldığı halde, yalın bir vatandaş olarak 35 bin YTL tutara ulaşan hela hizmetinden mücevherata, ekmekten balığa, sudan ilaca, akaryakıttan kırtasiyeye değin onlarca mal ve hizmet öbeğinden yüzlerce fiş toplamış bulunuyorum.”
Fiş toplama ve kesmenin olağan olması gerekirken, bir ülkede bu temel vatandaşlık görevinden ötürü işletme sahiplerinin karşısında duyarlı vatandaşların mal veya hizmet tükettiği anda fiş isteme aşamasına geçtiğinde, kaygı ve endişe yaşadığını ifade eden Prof. Dr. Türker, “Sanki ayıp bir fiil işleniyormuş gibi fiş isterken tedirginlik yaşıyoruz” dedi.
İNADINA FİŞ
Prof. Dr. Türker, harcamalarını fiş ya da faturaya bağlamayan vatandaşların, ülke yönetiminin kötü giden yönlerine ilişkin eleştiri yapma haklarının bulunmadığını bilmeleri gerektiğini de savunarak, “Bu nedenle tüm vatandaşlarımızın benim duyarlılığımı göstermelerini istiyorum. 'Patron yok, ben bilmiyorum fiş kesmeyi' deyip bir sonraki gün gelmemi isteyen bazı esnafın inadına ertesi gün gidip fişimi alıyorum. Herkesin bu bilinçle hareket etmesi, ülkeye çok şey kazandıracaktır” diye konuştu.