Güncelleme Tarihi:
Başında Recep Atakaş'ın olduğu İskenderunlu bir demir çelik üreticisi. Ama bu kadar basit değil. Çünkü onların şu anda yaptığı yatırım öyle bir yatırım ki şimdiki fiyatlarla cumhuriyet tarihinin en büyük sıfırdan yatırımı. Söylemesi kolay da biraz düşünmek lazım. Çünkü tam 2 milyar dolarlık bir yatırımdan bahsediyoruz. İçerisinde 10 ayrı fabrika olan ve Türkiye'yi yılda 2 milyar dolar ithalattan kurtaracak bir yatırım. Üstelik her türlü saç üretimi yapabilmesi ile de dünyada eşi benzeri yok. Peki kaç kişiye istihdam kapısı olacak dersiniz? Hemen söyleyeyim, yan sanayi yatırımları ile beraber tam 15 bin kişiye.
Atakaş'ın Yönetim Kurulu Başkanı Recep Atakaş ile kısa süreliğine geldiği İstanbul'da görüşme fırsatı buldum. Türkiye'nin en büyük yatırımını yapan işadamını yakından tanımak isterseniz aşağıdan devam edin...
- Yaptığınız yatırımın toplam büyüklüğü ne kadar?
Biz yola çıkarken 1.7 milyar dolar dedik ama evdeki hesap hiçbir zaman çarşıya uymuyor. 2 milyar dolara yaklaşacağız gibi gözüküyor. Bu rakamla Türkiye'de doğrudan yapılan en büyük yatırımı da gerçekleştirmiş olacağız.
- Sizden önce Tosyalı'nın 1 milyar dolarlık çok büyük bir yatırımı vardı. Türkiye'de neden son dönemde demir-çelik yatırımları arttı?
Aslında son dönemde yatırımlar arttı diyemeyiz. Şöyle anlatayım: Türkiye'de 30 milyon ton sıvı çelik üretimi var. Bunun 27 milyon tonu yuvarlak inşaat demiri için kullanılıyor. Yassı mamulü ise sadece Ereğli yapar, o da 3 milyon ton civarındaydı.
Ama bu 3 milyon tonluk üretim Türkiye için yeterli değil. O nedenle bizim ülke olarak 6-8 milyon ton ithalatımız vardı. Biz iki yıl önce bu eksikliği gördüğümüz için yola çıktık. Aynı anda İsdemir ve Tosyalı da girdi.
- Bundan sonra üretim talebi karşılayabilecek mi?
İsdemir 2 milyon ton, biz 2.5 milyon ton, Tosyalı da 1 milyon ton civarında yassı mamul üretecek. Böylece Türkiye'nin yassı mamül ihtiyacını karşılayacak kapasiteye ulaşmış olacağız.
- Peki yeni yatırımlar olur mu?
Bu krizden sonra epey bir süre böyle büyük yatırımlar olacağını düşünmüyorum. En azından bizim bildiğimiz bir yatırım düşüncesi yok.
- Sizin yatırım ne zaman tamamlanacak?
2010 sonunda tüm yatırımı tamamlamış olacağız. Bizim yatırımımızın içerisinde 10 ayrı fabrika var. Mesela bir fabrika ortalama 2.5 milyon ton sıcak sac üretecek, diğeri 1.2 milyon ton asit demir sac, diğeri 800 bin ton soğuk sac... Ayrıca 800 bin ton galvanizli sac, 400 bin ton boyalı sac ve 800 bin tonluk servis merkezi bölümümüz var.
Bu fabrikanın en büyük özelliği ve dünyada tek olmasının nedeni sıcak ve soğuk sacın tüm çeşitlerinin üretiliyor olması. Bu yönüyle diğer tüm yatırımlardan ayrılıyor. Yaptığımız yatırımla Türkiye'nin sıcak ve soğuk sac ithalatı gereksinimi bitecek.
- Hiç ihracat olmayacak mı?
Olacak elbette. Zaten bu söylediğim hiç ihracat yapmamamız durumunda geçerli. Ama biz ilk etapta üretimin yüzde 20'sini ihraç etmeyi düşünüyoruz. Ama toplamda yaptığımız üretimle Türkiye'nin yaklaşık 2 milyar dolarlık ithalatını önlemiş olacağız.
- Fabrikalarınızın devreye girmesi ile yassı demirde en büyük üreticiler kimler olacak?
En büyüğü Ereğli. İkinci biz, üçüncü sırada da Tosyalı gelecek.
- Sizin açılışı da Başbakan Erdoğan yapacak mı?
Ne diyeyim ki? Biz davet edeceğiz elbette, eğer uygun görürlerse çok memnun oluruz.
- Dünyada Türk çeliğinin yeri nedir?
Biz uzun mamulde dünya piyasalarını belirler konumdayız ve kalitemiz çok önemli. Türkiye'de üretilen çeliği herkes kabul eder, hiç düşünmeden satın alır. Hem inşaat demirinde hem de yassı mamulde markayız. Mesela bugün Ereğli'nin üretimi gözü kapalı alınır. Yarın bizimki de öyle olacak.
- Ben birşeyi merak ediyorum. Bu kadar büyük bir yatırım kararını nasıl aldınız, neye güvendiniz?
Hiçbirşeye güvenmedik aslında. Biz zaten yatırım yapmayı düşünüyorduk ama bu boyutu bu kadar büyük olmayacaktı. Fakat tam o sırada karşımıza Ruslar çıktı.
- Kriz zamanında hiç korkmadınız mı?
Anlatması kolay geliyor ama zor bir durum tabii ki. Özellikle krizde biraz düşünmeye başladık. Fakat direttik ve durmadık. Dursaydık kalkamazdık çünkü...
- Ruslar mı size geldi?
Evet, teklifi onlar yaptı. Rus MMK firması. 80 yıllık bir firma ve yassı çelikte Rusya'nın en büyüğü. Dünyanın da en büyük 10 üreticisinden biri. 10 milyon tonu yassı 3 milyon tonu da yuvarlak olmak üzere yıllık 13 milyon ton üretimleri var. Yani bizim Ereğli'nin dört katı kadar büyük bir firma. Üstelik tüm bu üretimi tek fabrikada gerçekleştiriyor.
- Ortaklık oranı nedir?
Yüzde 50-50 ortağız. Bu arada MMK ilk defa Rusya dışında bir yatırımı yapıyor ve beraber gerçekleştiriyoruz. Bu da çok önemli.
- Siz çok tanınan bir işadamı değilsiniz. Daha önce ne yapıyordunuz? Ailede demir işi ile uğraşan var mıydı?
Yoktu, benim babam İskenderun'da esnaftı, market çalıştırırdı.
Ben iş hayatına 35 yıl önce İskenderun'da demir ticareti ile başladım. Yıllarca demir aldım sattım. Ama biz inşaatlara ve tüccarlara toptan satış yapardık, perakende tarafına hiç girmedik.
Sonra demir üretmek için yine İskenderun'da bir ortakla haddehane kurduk. Haddehanemiz çok büyük değil ama İskenderun'da ilk üçe girer, 400 bin ton kapasitesi vardı. Burada yuvarlak inşaat demiri üretiyorduk. Ardından da kömür işine girdik.
- Ne zaman?
Kömür işine başlamamız 20 sene önceydi. Kömür ithalatı yapıp sanayi amaçlı sattık. Ayrıca birisi İskenderun birisi de Gebze'de olmak üzere pres fabrikaları kurduk. Burada kömür tozlarını parça haline dönüştürüp evsel yakacak kullanımına uygun hale getirdik.
Kömür ve demir işi uzun süre beraber devam etti. Üç yıl önce ise ortağımız olan Baştuğ ailesinden ayrıldık ve haddehaneyi onlara verdik. Böylece demirden çıkmış olduk. Sonra bu yatırımla tekrar demire ama bu sefere yassı mamule girme kararı aldık.
- Peki bu kadar büyük bir finansmanı nasıl sağlıyorsunuz?
Bizim payımıza 1 milyar dolar civarında bir para düşüyor ama kredi kullanıyoruz. Yoksa bu para kimsede olmaz Eren Bey. Bizim aldığımız kredi proje finansmanında Londra'da ödül aldı.
- Kredi tutarı ne kadar?
1 milyar 60 milyon dolar kredi kullanıyoruz. Bunu 4 bankadan aldık. Yarısı yurtdışından ABN Amro ve BNP Paribas'dan. Kalan yarısı da yurtiçinde Garanti Bankası ve İş Bankası'ndan.
- Bu yatırım bitince yeni projeler olacak mı?
Şimdiden ileriye dönük bir şey demek yanlış olur. Bizim tek hedefimiz bu yatırımı tamamlayıp tüm üniteleri faaliyete geçirmek. Ama şimdiden biten bazı ünitelerimiz de var. Mesela servis merkezimiz bitti, limanımız faaliyete geçti. Boyalı saç fabrikası ve galvanizli saç fabrikası bitmek üzere. Ünite ünite üretime başladık.
Ayrıca biraz nefes alabilirsek enerji üzerine bir yatırım düşünüyoruz. Bizim zaten 400 megawatt gücünde elektriğe ihtiyacımız var ve elektrik üretmeyi düşünüyoruz.
- Demir-çelikte kaç kişi çalışacak?
2 bin 500 civarında kişiye istihdam sağlayacağız. Ama bizim yatırım bir de yan sanayi tarafı var. Şimdiden bu yatırımlar başladı bile. Kimisi servis merkezi kuruyor, kimisi boru fabrikası yapıyor. Bunlarla birlikte toplam istihdam 15 bine kadar ulaşacak.
- İnsan kaynağı konusunda sıkıntı yok mu?
İskenderun Demir Çelik 1975'te kuruldu. Bir ara orada 20 bin kişi çalışıyordu. Sonra başka fabrikalar da kuruldu ve yetişmiş eleman konusunda büyük bir sıkıntı yok.
- Demir çelik yatırımları neden hep İskenderun'da yapılıyor?
İskenderun Demir Çelik'ten dolayı... O kurulunca yanına haddehaneler ve çelikhaneler kuruldu. Ayrıca liman açısından coğrafi konumu da uygun.
-Yeni yatırımlarla İskenderun çok göç alacak muhtemelen. Peki bunu kaldırabilecek mi?
İskenderun'la ilgili yapılan bazı tahminler var. Şu anda 200 bin olan nüfusun 5 yıl sonra 2 milyona ulaşabileceği söyleniyor. Erzin-İskenderun arası olarak bakarsanız bence bu nüfusu kaldırır.