Güncelleme Tarihi:
Arı Bisküvi Fabrikası’nın son bir yıldır gündeminde olan yeni sürece geçmeden önce Arı markasının 1952 yılında başlayan serüvenine bakmakta yarar var.
Ari Bisküvi Fabrikası’nın kurucusu Cemil Akar. Önceleri simitçilik de yapan Akar, fabrikayı İstanbul Esentepe’de Nimet Abla Camii’nin hemen yanındaki bir yerde kurar. Bisküvi üretiminin yapıldığı fabrika ilklere imza atar. Üretimin yapıldığı bölgeye yayılan bisküvi kokuları yıllar sonra dahi anlatılır.
Cemil Akar işini ciddiye alır. Ürünlerin kalitesine önem verir. Hollanda’dan gıda mühendisleri getirtilir.
FABRİKAYI, BAYİSİNE EMANET ETTİ
1960’lı yıllarını en parlak dönemi olarak geçiren Arı Bisküvi için sıkıntılı süreç 1970’li yılların başında belirdi. İşçi eylemlerine de yoğun bir biçimde sahne
Zira anılan tarihte Cemil Akar yaşamını yitirir. Çocukları işleri ile ilgilenmeyen Akar, vefatı öncesi ürünlerini Ankara ve çevre illerde dağıtan Başbayii Durmuş Seyhan’ı yanına çağırır. Akar’ın Seyhan’a vaziyeti bir tür Yeşilçam sahnesini de hatırlatsa oldukça çarpıcıdır: “Benden sonra fabrikaya sahip olacak kimse yok. Sen burayı yaşatırsın, fabrikamı sen işlet” şeklinde olur.
700 KİŞİ ÇALIŞTI
Durmuş Seyhan başlangıçta şaşkınlıkla karşıladığı teklifi kabul eder ve Ankara’dan İstanbul’a taşınır.
Ancak süreç kendisi için de değişmiştir. Pazarlamadan üretime geçmiştir. Fabrikada çalışan sayısı 600-700 dolayında. Durmuş Seyhan yanına, ODTÜ Kimya mezunu kardeşi Halime’yi de alır ve birlikte fabrikada işleri yürütmeye başlarlar. Ancak merkezi konumundaki fabrikada işler giderek bozulmaya yüz tutar.
ARI, TÜRKİYE'NİN İLK BİSKÜVİ FABRİKASI OLDU/ FOTO GALERİ
100 BİN LİRA KREDİ İSTEDİK ALAMADIK
"1980’li yıllarda Özal Hükümetinde, o zamanın parası ile 100 bin lira kredi istedik. Ancak kredi verilmedi. Biz de küçülme kararı aldık.
Esentepe’deki fabrikayı tasfiye etme karar aldık. Ancak, özellikle müşterilerimizin bizden yoğun talebi sonrası 1986-87’de tekrar üretime başladık. Üretim yerimizi Anadolu yakasına taşıdık. Arı Grisini üretimi ile başladık. Üretimimiz butik bir biçimde sürdü.
Biz bisküvi üretiminde sektörün ilk üç markası arasındaydık. Sabri Ülker, (Ülker Bisküvi), Firuz Kanatlı (Eti Biskivü) ile birlikte üçümüz kısa aralıklarla bir araya geliyorduk. Sektör ile ilgili değerlendirmelerimiz oluyordu. Şimdilerde 25 kadar çalışanımızla butik üretim yapıyoruz. Gelen siparişleri kendimiz satış noktalarına teslim ediyoruz. Toplam ciromuz yıllık 2-2.5 milyon lira seviyesinde.”
'ARI'YA ÖMRÜMÜZÜ VERDİK'
Finansal zorluklar içinde olmadıklarını söyleyen Yetkin “Biz istiyoruz ki bu marka yok olup gitmesin. Önemli de bilgi birikimi tecrübe oluşmuş durumda. Bir yıl
Fabrikanın yönetimini Halime Yetkin üstlendi. |
Yetkin, “Amacımız markamızı daha iyi bir konuma getirerek büyütmek. Arı nostaljik bir marka. Bu marka istenen konumda değil. Bu konumu yükseltecek, Arı'yı yaşatacak, ömrümüzü verdiğimiz markamızı daha iyi bir konuma getirecek bir ortaklık ya da devir istiyoruz.
Arı Bisküvi Fabrikası’nı 1976’da devralan Durmuş Seyhan’ın (75) ise ilerleyen yaşına rağmen halen Sultanbeyli'deki fabrikaya gelip gitmeyi sürdürdüğü ifade edildi. Fabrikanın hemen her işe ile birebir ilgilenen Halime Yetkin "En verimli çağımdayım. Bu fabrikada yapılacak daha çok iş var" diyor.
http://www.twitter.com/dinerGke