Türkiye ile Afrika ülkeleri arasındaki ticaret son 3 yılda 3 kat artış göstererek 6 milyar dolardan 18 milyar dolara çıktı. Bu dönemde Türkiye'den Afrika'ya yapılan ihracat ise 2,5 milyar dolardan 9 milyar dolara yükseldi.
Bu yılın Mayıs ayında Türkiye'nin ihracatı yaklaşık yüzde 40 azalmasına karşın, Afrika'ya yapılan ihracat yüzde 30'un üzerinde artış kaydetti. Yılın ilk 4 aylık döneminde Afrika'ya yapılan ihracatın tutarı 3 milyar 844 milyon
dolar oldu.
Bazı Türk firmaları Afrika pazarı sayesinde kriz döneminde ihracatını sürdürebilmeyi başarırken, bu kıta önümüzdeki dönemde Türkiye'deki bazı işletmeler için “can suyu olmaya” devam edecek gibi gözüküyor.
Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Başkanı Rızanur Meral, Afrika pazarında yıllık yaklaşık yüzde 7-8 civarındaki istikrarlı büyümenin devam ettiğini, krizde birçok ülkede küçülme olmasına karşın Afrika'da böyle birşey yaşanmadığını ifade etti.
Meral, “Belki büyüme yüzde 5'ler civarına düşecek ama diğer gelişmiş ülkelerdeki gibi bir küçülmeye dönüşmüyor. Afrika ülkeleri giderek daha açık ekonomiler haline geliyor. Dünyada özellikle gıda ve tarımın önemli olmaya başladığı günümüzde bu Afrika daha da ön palana çıkıyor. Afrika'nın önemi ve alım gücü her geçen gün artıyor” şeklinde konuştu.
Türkiye ile Afrika ülkeleri arasındaki ticaret hacminin gerek Afrika Açılımı projesi gerekse TUSKON'un düzenlediği Afrika Ticaret Köprüleri 3 yılda 3 kat artış gösterdiğini, 6 milyar dolardan 18 milyar dolara çıktığını kaydeden Meral, Türkiye'nin Afrika'ya yaptığı ihracatın ise 2,5 milyar dolardan 9 milyar dolara yükseldiğini bildirdi.
İhracatın ithalatı karşılama oranının da yüzde 60'dan yüzde 116'ya çıktığını, tarihinde ilk defa Türkiye'nin Afrika ile ticaretinde fazla verir hale geldiğini ifade eden Meral, “Bu yılın Mayıs ayında Türkiye'nin ihracatı yüzde 40 küçülürken Afrika'ya olan ihracatımız yüzde 30'un üzerinde arttı. Bu çok ciddi bir makas manasına geliyor. Bu, Afrika'nın daha fazla odaklanılması gereken bir coğrafya olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
“AFRİKA, DOĞRU BİR HEDEF”
Rızanur Meral, Türkiye'deki mal arzı fazlasını eritmek için gelenekselin dışında yeni pazarlar bulunması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
“30 milyon kilometre kare büyüklüğünde, 850 milyon insanın yaşadığı, bir trilyon dolarlık milli gelirin oluştuğu çok büyük bir coğrafyada neredeyse olmadığımızı gördük. Afrika ile tarihi, kültürel bağlarımız da vardı. Bunların da kullanılacağını düşünerek oraya odaklanma kararı aldık. Türkiye'nin pazarını çeşitleme fikrinden yola çıkarak, Avrupa'ya olan bağımlılığımızı da ihracatta azaltmamız gerektiğini düşünerek Afrika'ya odaklandık ve doğru bir hedef belirlenmiş olduğunu gördük. Şu anda çok sayıda ihracatçımız Afrika pazarı sayesinde krizin bu ağır döneminde işlerini ve iş yerlerini devam ettirme imkanına sahip oldu. Türk firmaları, Afrika'nın tanınmayan, bilmediğimiz ülkelerinden Türkiye'nin illeri gibi bahseder hale geldi. Artık bu kadar yakınlaştık.
Afrika ülkelerinden mobilyaya, her türlü giyim eşyasına büyük talep olduğunu dile getiren Meral, Afrika'da beyaz eşya, ev tekstili ve işlenmiş gıdaya, gıda işlemeye yönelik ambalaj paketleme makinelerine ihtiyaç bulunduğunu söyledi.
Demir-çelik, elektrikli makineler ve inşaat malzemelerinin ihraç edildiği Afrika'dan Türkiye'nin petrol, hammadde,
altın, mineraller, yarı mamul maddeler aldığını anlatan Meral, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Afrika bizim için bir ihracat pazarı hüviyetinde. Bu pazarın sadece ithalatla büyümesi yeterli değil, aynı zamanda yerinde üretim de önemli. Oralarda üretim yaparak alım gücünü veya iş hacmini artırmak lazım. İhracat yapamadıkları için daha büyük oranda ithalat yapacakları kaynakları yok. Onun için pamuğun olduğu yerde tekstil sektörü işi yapmak, onların gıdalarını işlemek, oradaki keresteleri mobilyaya çevirip oradan dünyaya satmak lazım. Böylece Türkiye'ye daha büyük katma değer sağlama imkanı olabilir.”
Afrika ülkelerinde tarım alanında yatırıma başlayan Türk firmaları bulunduğunu ifade eden Meral, “Nil kenarında binlerce dönüm arazi işleyen, Etiyopya'da yağlı tohum üretmek üzere arazi arayan firmalar var. Tekstil, kablo yatırımları, gıda işleme hazırlıkları var.
Balık yetiştiriciliği ile ilgili teklif geldi” diye konuştu.
“AFRİKA'YA DAHA ÇOK ORTA ÖLÇEKLİ FİRMALAR GİDİYOR”TUSKON Başkanı Meral, Afrika'da konut ve inşaat sektöründe ciddi potansiyel bulunduğuna işaret ederek, Türkiye'den Afrika'ya daha çok orta ölçekli firmaların gittiğini, Afrika'nın daha çok orta ölçekli işletmeler için ihracat ve yatırım potansiyeli taşıdığını kaydetti.
Meral, “Şu anda buradaki tesislerini oraya taşımayı düşünenler var. Onlar fizibilitelerini, etüdlerini yapıyor. Orada da karşımıza enerji sıkıntısı çıkıyor. Enerjiye ağır bağımlı firmaların da özellikle kendi enerjilerini orada üretmesi gerekiyor” dedi.
Yapılan toplantıların Türkiye'nin Afrika ülkelerinde tanınmasını artırdığını, Türk iş adamlarına karşı ciddi bir güven oluştuğunu kaydeden Meral, “Türkiye ile Afrika arasında 18 milyar dolar ticaret hacmi kısa sürede 50 milyar dolara çıkabilir. Afrika, önümüzdeki dönemde de işletmelerimiz için cansuyu olmaya devam edecek” diye konuştu.
Dış İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk Afrika İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Tamer Taşkın da, Afrika pazarı ile ilgili düşüncelerinin çok pozitif olduğunu ifade ederek, Türk firmalarının ürünlerine büyük güven ve ilgi olduğunu, müteahhitlik hizmetlerinde büyük potansiyel bulunduğunu söyledi.
Tamer Taşkın, birçok sektör temsilcisinin Afrika ülkesine ihracat yaptığını bildirdi.
NAZLI GIDA AFRİKA'DA BÜYÜME HEDEFLİYOR
Nazlı Gıda Yönetim Kurulu Üyesi Nihat Kurt ise, Nazo markalı meyve suyunu Mozambik'te sattıklarını ve burada yüzde 86 marka bilinirliğine ulaştıklarını ifade ederek, “Bunun dışında Fas ve Cezayir'de satış gerçekleştiriyoruz. Nijerya ile anlaşmayı bitirdik. 15 gün içinde ilk ürünümüzü yollayacağız” dedi.
TUSKON'un ilk Afrika programı ile bu işe başladıklarını anlatan Kurt, her kolide 576 adet meyve suyu olmak üzere bu sene 35 bin koli ürün gönderdiklerini, yıl sonunda 50 bin koliye aşacaklarını kaydetti.
Nihat Kurt, “Yeni ürünlerimizi Afrika pazarına sunmak istiyoruz. Afrika'da irili ufaklı 53 ülke var. 5 yıllık plan dahilinde 40 Afrika ülkesinde Nazo'yu bilinir Türk markası haline haline getirmeyi amaçlıyoruz” diye konuştu.
“UGANDA İLE KAHVE KONUSUNDA YATIRIM SÖZ KONUSU”Uganda ile kahve konusunda yatırım söz konusu olduğunu ifade eden Kurt, “Geçen yılki TUSKON Zirvesi için İstanbul'a gelen Uganda Cumhurbaşkanı Yardımcısının bizim fabrikamızı ziyareti neticesinde daveti söz konusu oldu. Biz dünya ve Türkiye pazarındaki araştırmalarımızı bitirdik. Orada kahve üretimi ile ilgili ciddi çalışmamız olacak. Bayağı büyük bir yatırım” görüşünü dile getirdi.
Orta ve Güney Afrika ülkelerinde yerinde üretim yapma düşünceleri de bulunduğunu belirten Kurt, ayrıca tarımsal ürünlerle ilgili Afrika'da ciddi çalışmaları olduğunu anlattı. Kurt, “Biz yeni bir pazara girmekle umutlarımızı tazeledik. Bu krizden güçlü de çıktık” dedi.
“TARIM ALETLERİNDE 19 MİLYON DOLARLIK İŞ”Ceynil Limited Şirketi ve Ceyhan Girişimci İşadamları Derneği (CEYGİD) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Turan Titirinli de Sudan'da geçen yıl 33 bin dönümlük bir araziyi 10 yıllığına kiraladıklarını ve deneme ekimleri yaptıklarını söyledi.
Titirinli, “Mart ayında hastaları aldık. Geldiğimiz noktada Türkiye'deki teknolojinin aynısını orada da kullandığımızda aynı verimi alacağımız kanaatindeyiz. Onların aldığı verimden de 3 katı fazla verim sağladık” dedi.
Üretilen ürünleri ilk etapta Afrika iç piyasasında sattıklarını, iç piyasada ciddi bir açık olduğunu belirten Titirinli, bütün tarım araçlarını Türkiye'den götürdüklerini, tarım alanında 3 milyon dolarlık bir yatırımları bulunduğunu anlattı.
Titirinli, tarımla birlikte 5 yıl içinde sanayileşmeyi, yağ fabrikaları kurmayı istediklerini, orada özelleştirilecek çır çır fabrikalarına talip olduklarını kaydetti.
Ellerinde tarım aletleri ihracatı ile ilgili bir liste bulunduğunu, tarım aletleri ihracatı konusunda anlaşmaları durumunda 19 milyon dolarlık bir iş olduğunu söyleyen Titirinli, ayrıca inşaat ve taahhüt işlerine başlamayı da planladıklarını kaydetti.
Titirinli, “Afrika bizim ilk dışa açıldığımız bir pazar. Avrupa pazarı kaçtı, Türk Cumhuriyetleri, Orta Asya pazarı kaçtı. Bizim en ideal pazarımız Afrika pazarı” dedi.