Güncelleme Tarihi:
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) tarafından düzenlenen 12. Gayrimenkul Zirvesi ve ISTANBUL REstate Gayrimenkul Fuarı'nda, gayrimenkul ile ilgili ulusal ve uluslararası düzeyde, 13 ülkeden bin 224 katılımcı yer aldı.
Zirve sonrasında açıklanan “2023 Vizyonunda Gayrimenkul Sektörü”raporunda, referans ve potansiyel senaryo açılımları kapsamında “Gayrimenkul sektöründe belirleyici olan ekonomik ve sosyal göstergeler”, “Kentleşme-Konut; Perakende, Ofis, Turizm ve Lojistik” ve “Ortak bir çıkarım elde edilerek Türkiye Gayrimenkul Sektörü Vizyonu” konuları ele alındı.
Raporda, gayrimenkul sektörünü etkileyen değişimlerin, çevresel faktörlerle birleşerek yeni bir boyut kazandığı, Türkiye'de yeni bir uygulama alanı olan yeşil yapılarda milli sertifikalandırma sisteminin hayata geçirilmesine ihtiyaç duyulduğu, yeşil binaların vergi, harç gibi indirim ve istisnalar ile hem inşaat aşamasında, hem satın alınırken teşvik edilmesi, hem de konut kredileri kullanımında farklı avantajlar sağlanması olduğu vurgulandı.
Kentsel Geliştirme Stratejisi ve Eylem Planı'nın (KENTGES), Türkiye'nin mekansal planlama, yerleşme ve yapılaşma konularında 2023 yılını hedef alan bir kentleşme ve imar vizyonunu ortaya koyduğu ifade edilen raporda şunlar kaydedildi:
“Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Taslağı gayrimenkul endüstrisinde önemli yenilikler yaratacak bir adımdır. Orman vasfını yitirmiş arazilerin değerlendirilmesine ilişkin düzenleme de kentsel dönüşüm uygulamaları gibi gayrimenkul sektöründeki gelişme ve öngörüleri daha sınırlı olmak kaydıyla etkileyecek bir gelişmedir.
2B alanları, illerdeki 2B büyüklüğüne indirgendiğinde, lider il Antalya olup 455 kilometrekare 2B alanı büyüklüğüne sahiptir. 2B arazileri toplamda 4 bin 830 kilometrekaredir. Bu büyüklük Trabzon ilimiz kadar bir alandır. Türkiye'nin, 783 bin kilometrekare olduğu bilgisinden hareketle, 2B alanlarının toplamı Türkiye'nin binde 6'sını oluşturmaktadır.”
Geleceğin şehirlerini iki temel unsurun şekillendireceği belirtilen raporda, şehirlerin teknolojik olanakları daha farklı kullanarak akıllı şehirler haline geleceği ifade edildi.
2023 yılına kadar 7,56 milyon adet konut ihtiyacı var
Raporda, 2011 yılında kentli nüfusun 57 milyon olduğu 2023 yılında bu sayının 71 milyona yükseleceği öngörülürken, aynı dönemde kentli hane halkı ölçeği ise küçülmeye devam edeceği dile getirildi. 4,12 olan hane sayısının 3,79'a indiği bunlara bağlı kentli hane halkı sayısının ise 14 milyondan 19 milyona ulaşacağı kaydedilen raporda, “2011-2023 yılları arasında hane halkı sayısının 4,84 milyon artması beklenmektedir. Bu artışlar doğal olarak konut talebini beraberinde getirecektir. Bugün kentsel alanlarda 5,3 milyon dairenin kentsel dönüşümü söz konusu. Ekonomik yapılabilirlik dikkate alındığında bu konut stokunun dönüşümü zamana yayılacaktır. Bu değişimin ilk 2 yılda yavaş başlayacağı, sonrada hızlanacağı öngörülmektedir. 2023 yılına kadar her yıl için 50 bin yenileme kaynaklı konut ihtiyacı doğacağı düşünülmektedir. Toplamda on sene bazında 600 bin konutun yenileme ihtiyacı bulunmaktadır. Türkiye'de üç ayrı kaynaktan doğan toplam konut ihtiyacı 2023 yılına kadar olan dönem için 7,56 milyon adettir. Bu ihtiyacın 4 milyonu nüfus artışlı ve kentleşme kaynaklı, 2 milyonu ise kentsel dönüşümden gelmektedir” denildi.
Hane sayısındaki değişimin konut talebini hızlandırdığı, bu eğilimin önümüzdeki yıllarda da devam edeceği öngörülen raporda, konut metrekarelerinin ortalama büyüklüklerinin 2003'de 161,8 metrekare, 2006'da 155,6 metrekare ve 2011'de ise 144,8 metrekare olduğu hatırlatıldı. Bu değişimde konut fiyatlarının artmasının ve farklılaşan yaşam koşullarının etkili olduğu belirtildi.
Mütekabiliyet düzenlemesi ile yabancıların konut alımına getirilecek kolaylığa bağlı olarak yabancı konut talebinin ve satın almalarının artmasının beklendiği raporda, düzenlemeyle birlikte ilave 40'ın üstünde ülke vatandaşlarının karşılıklılık ilkesi aranmaksızın Türkiye'den konut satın alabileceği, özelikle Türki Cumhuriyetleri, Azerbaycan, Irak, İran, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve diğer Körfez ülkelerinden önemli bir talep oluşacağı öngörüldü.
“Türkiye'de ofis piyasası İstanbul anlamına gelmektedir”
İstanbul'da ofis piyasasında 2011 yıl sonu itibariyle ofis arzının 3,4 milyon metrekareye ulaştığı, İstanbul ofis piyasasının 8 senede yüzde 128 arttığı ve 1,5 milyondan 3,4 milyon metrekareye büyüdüğü kaydedilen raporda “Türkiye'de ofis piyasası İstanbul anlamına gelmektedir” denildi.
Raporda şunlara değinildi:
“İstanbul, 500 büyük uluslararası kuruluşun henüz ofisinin olmadığı ve önümüzdeki 5 sene içinde ofis açmak istemedikleri bir şehir. İstanbul, bu araştırmadaki ilk 30 şehir listesinde henüz yer almamaktadır. Öte yandan Avrupa şehirleri arasında yapılan en iyi iş şehri sıralamasında İstanbul 2010 senesinde 26. sıradayken, 2011 senesinde yükselerek 22. sıraya oturmuştur.
İstanbul;da bugün inşaatı süren 1 milyon metrekareden fazla ofis alanı mevcut, ancak bu alanların tamamlanmasından sonra bile alınacak çok yol bulunmaktadır. Uluslararası örnekler bu durumu açıkça ortaya koymaktadır. İstanbul;da ofis yatırımları Londra, Frankfurt, Zürih, Hong Kong, Singapur gibi doymuş pazarların üzerinde getiri sunmaya devam edecektir. Ancak Moskova, Dubai gibi ofis pazarları ise İstanbul;un yakın bölge rakipleri olmayı sürdürecek gibi görülmektedir.”
“2023 yılında İstanbul'daki ofis stokunun 7 milyon metrekareye ulaşacağı ön görülmektedir. Bu rakam bugünün iki katından fazla bir büyümeyi işaret etmektedir. İstanbul dışında ofis piyasası gelişme potansiyeline sahip illerin başında Ankara gelmektedir. İzmir, Antalya, Bursa, Kocaeli, Adana ve Mersin ikinci grupta, Konya, Gaziantep, Denizli ve Kayseri ise üçüncü grupta ofis gelişimde rol alan şehirler olarak ön plana çıkmaktadır.”
Turizm yatırımları konusunda küresel ve bölgesel ölçekte İstanbul'un ardından İzmir, Antalya ve Ankara'nın şehir turizminin geliştirileceği iller arasında olduğu belirtilen raporda, Adana, Gaziantep ve Trabzon'un ikinci öncelikli kongre ve fuar turizmi illeri arasında olduğu kaydedildi.