Türkiye'deki standartlar yeterli gelmedi

Güncelleme Tarihi:

Türkiyedeki standartlar yeterli gelmedi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 29, 2009 12:11

Namet Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Kayar, Türkiye'deki standartların kendilerine yeterli gelmediğini belirterek, “AB normlarına göre tesisin yol haritasını değiştirdik. Bunun için 'IFS 5' standardıyla AB ülkelerindeki ilk üç tesisten biri olmak üzere yola çıktık” dedi.

Namet Gıda Sanayi'nin 2008 değerlendirmesi ve 2009 planlarının aktarıldığı basın toplantısında konuşan Tarık Kayar, Gebze'de kurulan Namet'in yeni fabrikasının Nisan ve Mayıs ayında deneme üretimine geçeceğini ve haziran ayında da asıl üretimin başlayacağını söyledi.

Fabrika için ilk başta düşündükleri yatırımın 30 milyon avro olduğunu dile getiren Kayar, uygulayacakları kalite standardı değişikliği nedeniyle yatırımın 45 milyar dolara çıktığını bildirdi.

Kayar, fabrikanın metrekare alanının 15 binden 34 bin 365 metrekareye çıktığını dile getirerek, şunları kaydetti:
“Fabrikamız 2008 yılının ilk çeyreğinde açılacaktı. 9-11 ay arası uzama söz konusu oldu. Bunun nedeni, klasik ekonomik krize sığınmayacağız. Standart değişikliğinden dolayı projemiz uzadı. Namet Gıda Sanayi olarak yatırıma 2006 ocak ayında karar verdik. Geçmiş tecrübelerimizi kullanarak sektöre ve ülkeye doğru bir yatırım yapmak için yola çıktık. 2007 Nisan'da temel atıldı. Başlangıç projemiz 15 bin metrekareydi. Namet markası tüketiciyle konuşan bir marka ve sektörde diğer meslektaşlarımızla beraber 'ürünü daha hijyenik ve standart koşullarda nasıl üretebiliriz' sorusunda, ilk çıktığımız yolda şüpheler duymaya başladık.

Amacımız Türkiye'deki diğer meslektaşlarımıza göre tesisimizi ve yaptığımız teknolojiyi ön plana çıkarmaktı. Ancak şahsım ve arkadaşlarım adına standart olarak Türkiye'deki standartlar bize yeterli gelmedi. Bunlar hijyen standardı, kalite belgesi standardı. Yaptığımız araştırmalar neticesinde AB normlarına göre tesisin yol haritasını değiştirdik. Bunun için 'IFS 5' standardıyla AB ülkelerindeki ilk üç tesisten biri olmak üzere yola çıktık. Bu Türkiye'de olmayan bir norm, Avrupa'da da şu an 3. tesis olarak müracaatı yapılan 'IFS 5' normu. Tesisimiz onların verdiği kriterlere uygun. Şu an nokta hatasız devam ediyoruz. Bu norm yatırımımızı zamanlama olarak biraz uzattı. Metrekareyi 34 bin 365 metrekareye getirdi. Yaklaşık 2 kat büyüttü.”

Üretimde bağlı kalacakları IFS 5 normunun, tesisin girişinden çıkışına, personel eğitiminden, muhasebe düzenine ve ürün akış diyagramına kadar birçok noktayı kontrol ettiğini anlatan Tarık Kayar, bu belgeyi almak için 3 boyutlu bir denetimden geçeceklerini ifade etti.

“EV DIŞI” VE “EV İÇİ” ÜRETİM

Kayar, hem Türk mutfağına uygun olan hem de Türk damak tadına hitap eden “ev dışı” ve “ev içi” tüketim ürünleri olmak üzere 2 çeşit üretim gerçekleştirdiklerini vurgulayarak, ev içi tüketim için, özellikle çalışan kadınlara yönelik ambalajıyla mikrodalga fırınlarda ısıtılabilen ürünler üreteceklerini ve ileriki zamanlarda 3 ayrı yeni ürünü tüketicilere sunacaklarını açıkladı.

Yaptıkları araştırmalara göre en büyük sorunlardan birinin, “açılan ambalajın tek seferde tüketilememesi” olduğunu dile getiren Kayar, bunun için Türkiye'de “ilk” defa ürünlerini 150 gramlık ambalajlar içinde fakat 3 ayrı bölme ile tüketicilere sunacaklarını bunun yanı sıra vakum ambalajlı düşük gramajlı ürünler de üreteceklerini kaydetti.
Kayar, fabrikada yüzde 20'lik bir yanılma payıyla 500 kişilik bir istihdam yaratacaklarını belirterek, “Kırmızı et ekonomisine Türkiye'de ciddi ivme kazandırabilecek ve Avrupa'nın yakından izleyebileceği bir tesisi Türkiye'ye kazandırmaktan dolayı çok mutluyuz” diye konuştu.

Bir ayda 4 bin tonluk kapasiteyle üretim yaptıklarını anlatan Kayar, yeni kurulan tesisin yüzde 100 soğutulabildiğini ve et sektöründe bir ilk olan bakteri üretmeyen mikrofiltreli klima santralleriyle tesise şartlandırılmış hava verildiğini bildirdi.

Tarık Kayar, 2008'de 100 tonluk bir ihracat rakamına ulaştıklarını belirterek, “Afganistan'daki Amerikan ordusunun ihalesini biz aldık. Ürünlerimizi Türk Cumhuriyetlerine ve Kıbrıs'a gönderiyoruz” dedi.

“Steak House” konseptiyle satış yapmayı amaçladıklarını dile getiren Kayar, bunun ilk ayağı olarak fabrika satış mağazalarıyla işe başlayacaklarını ve konseptin zincir halkalarını kurduktan sonra franchise uygulamasına geçeceklerini ifade etti.

“AR-GE'YE 1,5 MİLYON AVRO BÜTÇE AYIRDIK”

Kayar, asıl üretimden önce 45 gün Ar-Ge denetim üretimi yapacaklarını, bu satışa sunulmayan üretimin çok maliyetli olduğunu belirterek, Ar-Ge çalışmalarına 1,5 milyon avroluk bir bütçe ayırdıklarını söyledi.

Devletin, Ar-Ge laboratuvarını kendi fabrikaları içine kurdukları için Ar-Ge teşviki vermediğine dikkati çeken Kayar, uygulayacakları standardın yüksek bir yatırım maliyeti olduğunu, ancak bunların işletme maliyetini düşürdüğünü vurguladı.

Tarık Kayar, “Bu standardı kullanmaktaki asıl amaç tüketiciye fayda sağlamak. Türk insanı bunu hak etmiyor mu? Üretim bandını web sayfamızda canlı yayınla tüketicilere sunacağız” diye konuştu.

Piyasalarda ucuz ürünlerin satışında yüzde 50 düşüş olduğunu, buna karşın yüksek kaliteli ürünlerde yüzde 35'lik bir artış gerçekleştiğini bildiren Kayar, bu durumun tüketicilerin gıda konusunda bilinçlenmesiyle ortaya çıktığını ifade etti.

“2008'DE YÜZDE 5 BÜYÜME İLE 288 MİLYON TL'LİK CİRO YAPTIK”

Kayar, 2008 yılında yüzde 5 büyüme ile 288 milyon TL'lik ciro yaptıklarını, 27 bölgede alım istasyonlarının ve acil et ihtiyacını giderebilmek için canlı hayvan stoklarının bulunduğunu dile getirerek, aynı anda 500 ton eti soğuk ve hijyen zincirini kırmadan taşıyabilecekleri lojistik sisteme sahip olduklarını söyledi.

Krizin gıda sektörünü de etkilediğini, marjlarını minimuma çekerek ve promosyonlarını artırarak satışları canlandırmaya çalıştıklarını belirten Kayar, “Et borsası altın borsası gibidir, et borsasında en yakın meslektaşımız yüzde 70 altımızda” dedi.

Amerika'da kişi başına düşen et tüketiminin 36 kilogram, Avrupa'da 20-27 kilogram olduğunu hatırlatan Kayar, kendi hesaplarına göre Türkiye'de bu rakamın yüzde 8 olduğunu dile getirdi.

Kayar, 2008'de 26 bin ton et işlediklerini 2009 için ise 30 bin tonluk bütçe hazırladıklarını bildirdi.
Yabancı ortaklık teklifi aldıklarını da ifade eden Tarık Kayar, 2010 yılında borsaya açılmak istediklerini ifade etti. Kayar, Türkiye'ye yatırım yaptıklarını, bunun için de “çocuğum gibi görüyorum” dediği varlıklarını Türk insanıyla paylaşmak istediklerini söyledi.

Kayar, 3 yıl içerisinde satış kapasitelerini yüzde 500 artırmak istediklerini ve 2010 yılında Konya'da yeni bir kesimhane tesisi kuracaklarını da sözlerine ekledi.

ÜRETİCİLERE DİSİPLİN

Namet Gıda Sanayi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Özcan Albak ise merdiven altı üretime değinerek şunları kaydetti:
“IFC 5 müşteri açısından pozitif şartlar içeriyor. Özellikle de müşterilere malları raflarında ulaştıran tedarikçisi olduğumuz ulusal zincirler, bu konuda büyük bir çaba gösteriyor. Dolayısıyla bundan sonra ulusal zincirlerin raflarına konulacak malların tedarikçisi olmaları için üretici firmaların IFS 5 dediğimiz standartta mal üretiyor olması lazım. Bu aynı zamanda piyasaya da bir disiplin getirecek. Yüksek standartlarda teknolojik ve hijyenik şartlarda üretim yapan firmaların karşısında maalesef 'merdiven altı' dediğimiz üreticiler bu şartların hiçbirine uymuyor. Dolayısıyla düşük maliyetli ürün yaparak piyasada yer almaya çalışan üreticiler var. Bu üreticiler de bu standartlara uymayacakları için belli bir dönem sonra piyasada tedarikçi olma yeteneklerini kaybedecekler.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!