Türkiye’de her şehre yeteriz
Güncelleme Tarihi:
Depremlerden sonra Türkiye’nin büyük bir yeniden inşa sürecine girdiğini söyleyen TÜRKÇİMENTO Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Yücelik, “Buna ek olarak diğer şehirlerdeki dönüşüm süreci de hızlandı. Bölgenin ilk etapta yıllık 10-12 milyon tonluk çimentoya ihtiyacı var. Sektörümüzün yıllık kapasitesi de 110 milyon ton. Biz hem deprem bölgesine hem de diğer şehirlere fazlasıyla yeteriz” dedi.
TÜRKİYE yaşadığı depremlerin ardından büyük bir yara aldı. Kentler yerle bir oldu. İnsanlar evlerini, işlerini, köylerini kaybetti. Sosyal ve ekonomik düzen depremin vurduğu kentlerde büyük bir darbe aldı. Yaşanan acının büyüklüğü tarifsiz ama şimdi sıra deprem bölgesindeki bu acıları azaltmaya, insanlara sahip çıkıp kentleri ayağa kaldırmaya geldi. Binaları, mahalleleri, köyleri ve altyapıyı hızla yeniden inşa etmek için gerekli olan en önemli unsur ise hammadde kaynağı ve üretim gücü. Bunlardan biri de çimento.
110 MİLYON TONLUK KAPASİTE
TÜRKÇİMENTO Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Yücelik, sektörün hem deprem bölgesini ayağa kaldırmak için hem de diğer bölgelerdeki dönüşüm için gerekli üretim kapasitesine sahip olduğunu söylüyor. Sektörün halihazırda yıllık 110 milyon tonluk üretim kapasitesinin olduğunu vurgulayan Yücelik, “Geçen yıl ihracat dahil olmak üzere bu kapasitenin sadece 72 milyon tonluk kısmı kullanıldı. Bunun üzerine bir de bu yıl ihracatta daralma bekliyoruz. Çimentoya olan talep düşecek” diyor.
Bölgede ilk etapta inşa edilecek yaklaşık 360 bin konut ve gerekli olan altyapı için yıllık 10-12 milyon tonluk bir çimento üretimine ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Fatih Yücelik, “Şu an yeniden inşa için tüm sektörlerle ayrıntılı şekilde görüşüldü. Her şey detaylı olarak hesaplandı. Çimento sektörü olarak deprem bölgesindeki ihtiyacı sadece oradaki fabrikalarımızla karşılama gücümüz var. Ayrıca yaptığımız plana göre bu bölgenin dışındaki en yakın fabrikalar da alternatif tedarikçi olarak konumlanmış durumda. Biz sadece 11 ilde değil aynı anda Türkiye’nin her yerindeki dönüşüm ve sıfırdan inşa için gerekli çimentoyu sağlayacak güce sahibiz” ifadelerini kullanıyor.
YANLIŞ DÖKÜLÜRSE FELAKET
“Vatandaşlarımıza hızla sıcak yuvaları inşa etmemiz gerekiyor” diyen TÜRKÇİMENTO Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Yücelik, “Burada da güvenli yapıları inşa etmek çok önemli. Türkiye’de çimento kalitesi çok üst düzeyde. Ancak siz üretim tesisinden çıkan çimentoyu standartlara göre betona dönüştürseniz de inşaat aşaması çok önemli. Eğer usta o beton dökülürken işini kolaylaştırmak için su katarsa o betondan hayır gelmez. Bina yeni de olsa çürük inşa edilmiş demektir” ifadelerini kullanıyor.
‘GÖÇÜ DURDURMAK İÇİN HIZLA İNŞA ETMELİYİZ’
TÜRKÇİMENTO Ceo’su Volkan Bozay ise bölgedeki güçlü ekonomik aktiviteye dikkat çekiyor. Hatay, Kahramanmaraş ve Gaziantep başta olmak üzere deprem bölgesindeki şehirlerin Türkiye ekonomisinde ciddi bir ağırlığa ve üretim gücüne sahip olduğuna değinen Volkan Bozay, şöyle devam ediyor: “Bu şehirlerdeki üretim aynı zamanda Marmara ve Ege’deki üretimi destekliyor. Burada bir fabrika durursa Marmara ve Ege çok olumsuz etkilenir. Ekonomiyi burada güçlü tutmak istiyorsak konutları da altyapıyı da sosyal hayatı da aynı anda inşa etmeliyiz. Ancak böylece göçü durdurabilir, barınma sorununu çözebilir ve işgücünü koruyabiliriz. Bu ekosistemi barınma ve güvenlik ihtiyacını gidererek korumamız şart. Bölgenin özüne dönmesi Türkiye için kritik.”
ÜRETİMDE MICIR SIKINTISI VAR
BÖLGEDEKİ yeniden inşa faaliyetlerinin aksamaması için iyi bir lojistik zincirinin kurulması gerektiğini anlatan Volkan Bozay, “Betonu oluşturan en önemli malzemelerden biri de agrega yani mıcırdır. Bölgede şu an bunun büyük bir eksikliği var. Ayrıca bu malzemeleri taşıyacak araçların ve araçları kullanacak operatörlerin de hazır olması gerekiyor” diyor.
Çimento sektörünün son yıllarda hızla katlanan enerji maliyetleri karşısında da çok zorlandığını söyleyen Bozay, “Başta kömür olmak üzere enerji girdilerinde inanılmaz bir artış yaşıyoruz. Bu noktada bizim sürdürülebilir bir üretimi en iyi şekilde yapmamız için daha fazla atık yakıt kullanmamız gerekiyor. Orada da yeni stratejik adımların atılması, bu sektörün ne kadar stratejik olduğunun farkına varılması şart” şeklinde konuşuyor.