Güncelleme Tarihi:
Salgının tüm gücüyle dünyayı etkisi altına aldığı bu günlerde insanların ortak umudu olan aşı çalışmalarından sevindirici sonuçlar geliyor. Bazı aşılar ileri seviye güvenlik testlerini geçtikten sonra artık uygulama safhasına gelmiş bulunmakta. Türkiye’de de bu ay içerisinde öncelikli gruplardan başlanarak aşılamaya geçilecek.
GÖZLER AŞILAMADA
Ancak başarılı aşı haberlerinin yanı sıra tüm dünyada aşı ile ilgili tartışmalar da sürüyor. Bu konuda harekete geçen ve bir araştırma şirketi olan ASG Global, Türkiye’de salgın ve aşı çalışmalarını araştıran bir çalışma gerçekleştirdi. 12 ilde gerçekleşen bu araştırmaya göre Türkiye, salgının tamamen bitmesi için aşının yaygınlaşmasını bekliyor. Katılımcıların yüzde 28.4’ü salgının aşının yaygınlaşması ile biteceğini, yüzde 24.2’si salgının hazirana kadar biteceğini yüzde 17.8’i ise yıl gelecek aralık ayında biteceğini söylüyor.
GÜVENENLER AĞIR BASIYOR
Salgının bir yıl sonra yani 2022’nin ilk aylarında biteceğini düşünenlerin oranı yüzde 9, 2022’nin ikinci yarısında biteceğini düşünenlerin oranı ise yüzde11.5 olurken hiçbir zaman bitmeyeceğini düşünenlerin oranı da yüzde 9.1 olarak gerçekleşti. Katılımcıların yüzde 53.4’ü dünyada gerçekleştirilen aşı çalışmalarına güven duyduğunu belirtirken güvensizlerin oranı yüzde 28, kararsızların oranı ise yüzde 18.1 oldu. Araştırmaya göre katılımcıların yüzde 56.8’i Türkiye’de devam eden aşı çalışmalarına güven duyduğunu belirtiyor.
GÜVENSİZLER: KÜRESEL GÜÇLERİN OYUNU
Öte yandan aşı çalışmaları konusunda kötümserlerin gerekçeleri ise; koronavirüs salgınının küresel güçlerin manipülasyonu olması (yüzde 27,4), virüsün mutasyonu uğrayacağı (yüzde 27.2), büyük ilaç şirketlerinin dünyaya aşı satma stratejisi olduğu yönündeki inanç (yüzde 23.4) ve tüm dünya nüfusunun aşılanabileceğine inanılmaması (yüzde 22) olarak sıralanıyor.
‘ALTYAPI ÇALIŞMASI YETERLİ DEĞİL’
Türkiye’de yürütülen aşı çalışmaları konusunda kötümser olanların arasında en çok öne çıkan görüş yüzde 29.6 ile yeterli altyapı çalışmasının bulunmadığına dair. Bu konuda katılıncıların yüzde 18.3’ü virüsün mutasyona uğrayacağını, yüzde 18.1’i bunun ilaç şirketlerinin stratejisi olduğunu, yüzde 16.8’i yeterli aşılanma sayısına ulaşılamayacağını, yüzde 13.5’i siyasi propaganda malzemesi yapıldığını, yüzde 3.6’sı ise koronavirüsün aslında gerçek olmadığını belirtiyor.