Güncelleme Tarihi:
HAZİNE ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Türkiye’ye son 1 yılda güvenen ve yatırım yapan yerli, yabancı yatırımcıların yüzde 20 ile yüzde 60 aralığında para kazandığını belirterek, yatırım yapanların yine kazanacağını söyledi. Ekonomi gazetecileriyle dün Ankara’da bir araya gelen Albayrak, “Geçen yıldan bu yıla bakıldığında Türkiye hem yabancı hem yerli yatırımcıya kazandırmış. Yatırımcıyı yine mahcup etmeyeceğiz. Yeni başarı hikayesi yazacağız. Şimdi Türkiye’ye yatırım yapan 1 yıl sonra yine kazanacak. Dünyada eksi faizlerin olduğu bir iklimde bundan en ufak bir şüphemiz yok” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndaki son 1 yılını değerlendiren Albayrak, “Bu süreç tarihi, engin tecrübeler edindiğimiz bir yıl oldu. Reform niteliğinde bir yılı geride bıraktık. İyi ve başarılı bir yıl bizi bekliyor. Direnç anlamında... Dengeleneme güçlü bir şekilde hedeflerimizin ötesinde gerçekleşti. Cari anlamda, büyüme, enflasyon anlamında dengelenme önümüzdeki yıl dengelenme daha güçlü olacak. Bugün 6 ay öncesine göre daha güzel bir hava var. Negatif ve olumsuz tahminleri geride bırakarak. Beklenen kötü senaryolar bertaraf edildi. Bağışıklık sistemini güçlendirmiş bir Türkiye olarak yeni döneme giriyoruz” dedi.
Türkiye’ye mayıstan bu yana DİBS, bono, swap, ödemeler dengesi, borsa kanalıyla 10 milyar dolardan fazla yabancı girişi olduğunu anlatan Bakan Albayrak, “Geçen hafta yabancılarla toplantı yaptık. Türkiye’ye güvenen insanlar son bir yılda gerek TL gerek döviz bazında yüzde 20 ila 60 arasında para kazandı. Olumsuzluklara inananlar ise yüzde 15 kaybetti” dedi.
AÇIK % 3’ÜN ALTINDA
Bakan Albayrak, borçluluk noktasında kamu olarak kaygılarının olmadığını, hanehalkı borçluluğunun dövize endeksli olmadığını ve dünyanın en düşük seviyesinde olduğunu, özel sektörün dış borçlarının ise ‘back to back’ kredilerden kaynaklandığı için ciddi sıkıntı yaratmayacağını anlattı. Bakan Albayrak, bütçe açığı ve ekonominin kaynak ihtiyacını nereden karşılayacağına yönelik soruya da şu yanıtı verdi: “Geçen yıl cari açık 58 milyar dolardı. Haziranda fazla vareceğiz. Buraya giden finansman ihtiyacı minimize olacak. 2019’da bütçede giderlerde gerçekleşme yüzde 50, gelirlerde yüzde 46. İlk iki çeyrek ekonomik faaliyette yavaşlamanın da etkisi oldu. Üçüncü ve dördüncü çeyrekten sonra iyileşme daha net hissedilecek. İktisadi faaliyetteki iyileşmenin de başlamasıyla vergi gelirleri artacak. Bütçe açığı her koşulda yüzde 3’ün altında gerçekleşir.”
Vergi artışları ve kamu zamları konusunda ince bir mühendislik yürüttüklerini anlatan Albayrak, “Kamunun düzenlediği fiyatlarda yapmak zorunda olduğumuz artışları baz etkisi olacak aylara denk getirerek yaptık. Birçoğunu geride bıraktık diyebiliriz. Zamların enflasyona etkisi oluyor. Fiyat artışlarını içeride absorve etmeye çalışıyoruz. Eşel mobil sistemindeki gibi… Fiyat artışı gerektiren alanlar varsa yakından takip ederiz. Spesifik ÖTV artışı çalışması yok. Bütçe ve büyüme, istihdam ve üretim dengesini hassas yürütüyoruz” dedi.
AKÇE DEĞİŞİKLİĞİ
Merkez Bankası’nın ihtiyat akçesinin Hazine’ye aktarılması konusunda yanlış bilgilendirilme olduğunu söyleyen Albayrak, “Bunun para basmayla uzaktan yakından ilgisi yok. Yedek akçe konusu Merkez Bankası bilançosunda bir kalemin yer değiştirmesiyle ilgili… Bu işlem tamamen emisyon hacmi içindeki bir işlem” diye konuştu. Bakan Albayrak, piyasada faiz indirimin ardından döviz kurlarındaki düşüşün kamu bankalarının döviz satmasından kaynaklandığına dair söylemleri de değerlendirdi. Satış bir tarafa kamu bankalarının son birkaç ayda dövizde güçlü pozisyon aldıklarını belirten Albayrak, Merkez Bankası’nın yüksek bir faiz indirimi yapmasına rağmen kurun artmamasının ‘terzi işi politikaların’ doğru olduğunu gösterdiğini belirtti.
ENFLASYON HEDEFİN ALTINA İNECEK
“MERKEZ Bankası faiz indirim sürecine girdi. Türkiye açık ara reel faiz farkıyla önde görülüyor. Bunun makası, marjı bizim bilmemiz, karar vermemiz mümkün değil. İcra tarafında biri olarak reel sektörün maliyetlerindeki düşüşe olumlu bakarım. Enflasyon trendine baktığımızda aşağı yönlü sürecin devam edeceğini öngörüyoruz. 2019 enflasyon hedefinin altında kapatacağımızı çok net söyleyebilirim. Trendin aşağı yönlü olduğu görülüyor. Türkiye 1 yıllık dengelenme sürecinde enflasyonda, faizde aşağı yönlü trende girdi ve belirsizlikleri geride bıraktı. Yılın ikinci yarısı ve 2020’de pozitif bir dönem olacak. Türkiye’nin yeni bir büyüme modeline geçeceğini ifade etmiştik. Burada özellikle cari denge konusunda dönüşümden bahsetmiştik. Beklediği-mizden iyi bir yıl geçti.”
GAZ ARAMADA GÜZEL HABER YAKIN
“DOĞU Akdeniz konusu (doğalgaz arama ve çıkarma faaliyetleri) benim için önemli bir konu. Bölgenin en önemli enerji tüketicisi olan bir ülke olarak 3 yıl önce atılan adımların ne kadar yerinde olduğunu gösteriyor. Türkiye deniz ve kara aramalarında 2020’de çok güzel haberlere gebe adımlar atıyor. Doğu Akdeniz konusunda hakkını sonuna kadar kullanıyor ve kullanmak durumda. Umarım güzel haberleri de yakında duyarız.”
Bakan Albayrak, İstanbul Finans Merkezi’nin (İFM) fiziki ve içerik olarak 2021’de tamamlanacağını, milli reyting şirketi konusunda da 2 ay içinde adım atılacağını kaydetti.
BU HAFTA FAİZ İNDİRİMLERİ BAŞLIYOR
“MERKEZ Bankası’nın faiz indirimi ilan ettiği gün ve ertesi piyasalarda faiz indirimi trendine girildiğini gördük. Bu hafta kamu bankaları başta olmak üzere faizlerde indirimi çok net göreceğiz. Önümüzdeki haftalarda faizlerdeki düşüş trendinde iyileşmeyi görmeye devam edeceğiz. Özel bankalarda da hareketlenme başladığını görüyoruz.”
KONUTTA 10 YILIN ÜZERİ VADE İÇİN KONUŞACAĞIZ
“REEL piyasa dinamikleri içinde şu sektörü, bu sektörü (otomotiv ve konut başta olmak üzere) devletin kurtarması diye bir şey yok. Tüm sektörleri yakından izliyoruz. Örneğin konutta, bankacılık sisteminde büyük risk oluşturacak bir durum yok. Sıkıntı oluşan bir resim olduğunu düşünüyorum. Ayrıca konut konusunda faizler kadar vadeler de önemli. Vadelerde 10 yılın üzerini konuştuğumuz bir süreç olacak.”
MEMURU EMEKLİYİ ENFLASYONA EZDİRMEYİZ
“KIDEM tazimatı Türkiye’nin 100 yılını etkileyecek bir konu. Tüm paydaşlar mutlu olmalı. Bir formül bulma noktasında kararlılığımız devam ediyor. Bir noktaya da geldiğinde paydaşlarla paylaşacağız. Ama Türkiye bu adımı atmak zorunda. Bu yüzyılı dönüştürecek bir reform olacak. Milyonları ilgilendiren toplu sözleşme süreçleri işliyor. Türkiye ne işçisini ne memurunu enflasyon karşısında hiç ezdirmedi. Ümit ediyorum görüşmelerde adaletli bir şekilde, Türkiye’nin içinden geçtiği süreci de göz önünde bulundurulacaktır. Mümkün olan en adaletli orta yolda buluşulacaktır.”